Şimdi de Ay kayalarının kimyasal özelliklerini göz önüne alalım. Amerikalı bilim adamları, artalizler sonucunda, Ay kayasında krom, titanyum ve zirkonyum buldular. Bunların hepsi de dayanıklı, yüksek mekanik güçte olan ve aşınmayı önleyici özelliklere sahip bulunan metallerdir. Hepsinin birden bir arada kullanılması ısıya karşı mükemmel bir dayanaklık ve her türlü saldırıya karşı dayanma yeteneği oluşturacaktır. Dünya’da da elektrik fırınlarının iç kaplaması için kullanılabilir.
Eğer devasa bir yapay uyduyu, sıcaklığın istenmeyen etkilerine kozmik radyasyonu ve meteorit bombardımanına karşı korumak için bir malzeme geliştirecek olsaydı, uzmanlar muhtemelen bu üç metali seçeceklerdi. Bu durumda astronotları o kadar şaşırtmış olan, Ay kayasının ısıyı iletmede neden böylesine etkisiz kaldığı hususu da açıklık kazanmış olmaz mı? Dünya’nın bu süper – uydusunun mimarlarının çalışmaları da böyle bir sonuca yönelik değil miydi?
Mühendislik açısından ele alırsak, kadim zamanlardan kalan ve adına Ay dediğimiz bu uzay gemisi mükemmel bir şekilde inşa edilmiştir. Uzun ömürlülüğünün makul bir nedeni olmalıdır. Planetinizden de yaşlı olması mümkündür.
Her halükarda, Ay kayalarından bazılarının Dünya üzerindeki en yaşlı kayalardan onun yapımında kullanılan malzemelerin yaşı için geçerlidir. Yüzeyindeki kraterlerin sayısına bakınca, Ay’ın hiç de küçük yaşta olmadığını anlarız. Dünya üzerindeki gökyüzünde ne zamanlar parıldamaya başladığını söylemek muhakkak ki zordur. Ancak, bazı ön tahminler esas alındığında, yaklaşık iki bin milyon yıl önce parıldamaya başladığını düşünebiliriz.
Uzay Üssü Ay, Gizemli Yapay Planet
Bilim Araştırma Merkezi, 1979