Black Death” 13. yy’ın dehşetini, Hıristiyan öfkesini ve zulmünü farklı bir yönden ele almayı amaçlayan bir film. Gerek cadılara yapılan yargısız infazları, gerekse inançlara olan saygısızlığı göz önüne seren bir yapım. Filmin başrolünde The Lord Of The Rings’ten tanıdığımız Boromir (Sean Bean) iyi bir performans sergilemiş.
Yıl 1348… Veba hastalığı tüm imparatorluk topraklarında hızla yayılmaktadır. Kirli sokaklar, kuşan cesetler, kiliselerin içine kadar girmiştir. Kara Ölüm insanları tehdit etmektedir. Hatta Tanrı’yı bile… Ancak Hristiyanlığın başı sadece vebayla dertte değildir. Kilise vebayı bahane ederek cadı avına ve işkencelere çoktan başlamıştır. İmparatorluğun her tarafı tehdit ve paranoyaya saplanmıştır.
8 kişilik haçlı grubu vebayla birlikte adı sıkça duyulan bir köyün izini sürer, söylenilene göre bu köyde tanrıya sırt çevirmiş bir takım kişiler vardır. Hatta köy sakinleri şeytana tapmaktadır. Bu araştırmayı sürdürmek için köye yerleşen grup başına nelerin geleceğinden habersizdir. Ava çıkanlar av konumuna düşer ve Hıristiyan savaşçılar köyün cadısı önderliğinde işkencelerden geçirilip teker teker öldürülür. Ta ki 2 kişi kalıncaya dek… Genç keşiş Osmund (Eddie Redmayne) bunlardan birisidir. Bu köy tamamıyla şeytana ve kötülüğe teslim olmuştur.
“13 yy’lık baskı şimdi bize şu parmaklıklar ardından bakıyor.”
Langiva (Carice van Houten)
Köyde ölüler diriltilmektedir. Ve artık tanrı ortalarda yoktur. Çünkü bu köy tanrının uğramak isteyeceği en son yerdir.
Film Hıristiyanlığın canına okuyan bir film. Şeytanın ve inancın kıskacında kalan insanların öyküsünü anlatıyor. Paganlara, cadılara ve farklı inançlara sahip insanların 13.yy’da neler çektiğini gözler önüne seriyor. 1300 yıl paganların canına okuyan Hıristiyanlığın kaynaklarını yeniden sorgulamamızı sağlıyor.
Can Murat Demir