ölüyü hep dışarıya gömeriz
zira ölüm başkalaşmaktır
başka birine benzemektir
her benzeyen aynı zamanda ölüdür de
bu yüzden benzer ölüler aynı yere gömülür
dışarıya ite kaka
can çekişmektir
toprağın tecrübesiz bağrında
bu...
ölüyü hep dışarıya gömeriz
ölüm dışarıda olmayı özlemektir
başka birine benzemektir
bize benzeyenlerden uzaklaşma fikridir ölüm
her benzeyen aynı zamanda ölüdür
bu yüzden benzer ölüler aynı yere gömülür
dışarıya doğru...
istemezdim uyanmayı dehşet içinde
yatağımda kime kıvrılsam sensizlik
göğsümde beslediğim hayaletler
korkunç bir iple bağlandı kaderime
bir kara veba
bendeki başka bir tür musibet: pişmanlığın tekerrürü
sarıyor sefil yoksunluğumu
içimde patlayan...
İnsanların, sanatçılar da dahil olmak üzere tarihin bazı dönemlerinde "artık sanat mümkün mü" gibisinden sorular sordukları olur. Derken, bütün bu soruların bir "sinirsel çöküşün"...
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm!
Beyaz perdeleri, ger yavaş yavaş
Sıla burcu burcu... ille ocağım!..
Çoluk çocuk hasretinde kucağım...
Sana her...
Ben eski zaman âşığıyım
Sevda çeker düşünürüm ağlarım
Bazen tilki kadar kurnaz bazen akılsız
Bazen çocuk gibiyim bazen bakakalırım.
Herkes âşık olur sevdalanır
Bir yolu var gönül çekmenin de
Benimki...
Söz: Söyle bana görünen ne?
Nasıl yaşanır?
Göz:
Dinle! Dil ile yaşayamazsın. Kulaklar sağır.
Sözlerin ehemmiyeti yok. Ve eller boş değil.
Elden kan gelir. Bu ölümdür.
Söz:
Düğümü çözülmüş olanlar için
her...