ölüyü hep dışarıya gömeriz
zira ölüm başkalaşmaktır
başka birine benzemektir
her benzeyen aynı zamanda ölüdür de
bu yüzden benzer ölüler aynı yere gömülür
dışarıya ite kaka
can çekişmektir
toprağın tecrübesiz bağrında
bu...
ölüyü hep dışarıya gömeriz
ölüm dışarıda olmayı özlemektir
başka birine benzemektir
bize benzeyenlerden uzaklaşma fikridir ölüm
her benzeyen aynı zamanda ölüdür
bu yüzden benzer ölüler aynı yere gömülür
dışarıya doğru...
istemezdim uyanmayı dehşet içinde
yatağımda kime kıvrılsam sensizlik
göğsümde beslediğim hayaletler
korkunç bir iple bağlandı kaderime
bir kara veba
bendeki başka bir tür musibet: pişmanlığın tekerrürü
sarıyor sefil yoksunluğumu
içimde patlayan...
Bir yanılsama bir hayalin kindarlığından beslenir. Ne zaman ölüme yatmayı düşünür insan, işte o zaman, elleriyle büyüttüğü tanrılarını baş tacı eder. Duasız kurtuluş. Selameti...
Yolcu, söyle bana yolun nereye?
" Şu yürüdüğüm ağaçlı yoldan
Denize gidiyorum, suya girmeye. "
Yolcu söyle bana deniz nerede?
" Şu akan nehrin bittiği yerde,
Alacakaranlığın şafak vaktinde,
Gündüzün...
o gün gözyaşlarım kristalleşti
ve avuçlarına düştü
hesaplamadığım bir anda
karıştı tenine
gözyaşlarımın prensesi
bir adamın çırpınışı gibi
son sözleri
sonra yine ağladım sessizce
korkma benimsin
ayrılsak bile dedi
gözyaşlarımın prensesi
oysa beni ağlatan şey
saflığının...
"Düşler gerçektir" diye fısıldadı yoldan çıkanın biri. Hangi düşler dedim, gerçek olanları nerede? Kim düşledi bunca acıyı ve azabı? Sormak istedim. Konuştum, konuştum, konuştum. Bakındım...