esaslı bir mürit gibi dinliyorum ruhunun ince nağmelerini
söyle bana hangi nota sefil bedenlerimizi
daha iyi izah eder ki
boşuna değil kifayetsiz ve mesnetsiz düşüşlerim
görüyorum korkunç bir bahis...
parçalanmadan yaşamalı insan
küçük atomlara ayrılmadan mesela
korkmadan
ölmeden
dua etmeden örneğin
kül olmadan gri toprakta
parçalanmadan yaşamalı insan
karanlıktan korkmadan
insanlara değmeden usulca
yağmur gibi kaçak
parçalanmadan yaşamalı insan
içindekileri döke saça
zehir zemberek çığlık...
Unutmak kolaydır suçlamak kolaydır
Aslolan beslenip bir gül fidanı gibi
Yaşamın yapraklarıyla geçmişin toprağından
Bir gün bile yitirmeden bulutlar içinde
Güneşin yolunu
Geleceğe güller sunmaktır
Geleceğe güller sunmaktır.
Şükrü Erbaş
Bilmezler yaşamayanlar,
Nasıl...
dünya bazen ağlamaklı dürttü beni
makyajı akmış bir fahişeyi uykusundan uyandırır gibi
akıttı üzerime biriktirdiği nefreti
hayat her seferinde aklımı çelip gitti
soluksuz bir adamın son isteğini terk...
serserilerin bir kavanozdan çektiği
sakız kıvamındaki tırnak boyası kadar
kırmızı bir yok oluştur kader çelimsiz ve içten pazarlıklı
öldürecek veya yaşatacaktır seni
sakin bir karının sıcacık koynunda
şarapçı aylak...