o gün gözyaşlarım kristalleşti
ve avuçlarına düştü
hesaplamadığım bir anda
karıştı tenine
gözyaşlarımın prensesi
bir adamın çırpınışı gibi
son sözleri
sonra yine ağladım sessizce
korkma benimsin
ayrılsak bile dedi
gözyaşlarımın prensesi
oysa beni ağlatan şey
saflığının...
bana bakma sen
ben sana bakarım
en güzel yerinde uyandırırım seni
ağız dolusu aşk türküleriyle yürürüz o ülkeye
kalbinin yanaklarından öperim defalarca
bırakmadan usanmadan senin olurum
buluttan bir yorgan gibi
örteriz...
sarhoşum alkol damarlarımda
biliyorum
bir sen yoksun yanımda
seni düşünüp yazmak
tek sarhoşluğum
kelimeler dudakların gibi
müptelası yapıyor ruhumu
güzelleştikçe benim oluyorlar sanki
yazmayı bırakamam seni
saçlarına tutunmayı özledi ruhum
hatırlamıyorum bitanem
sen söyleyince hatırladım
kafam...
Cinsel kimlikler birbirlerine geçiş yaparak kaybolurlar, standart kadın ve standart erkek gelenek uçurumuna baş aşağı bırakılmadan önce kanlı bir deformasyondan geçirilir. Gövde, çehre, göğüsler,...
Bir devleti hiçbir şey yenilik kadar rahatsız etmez: Değişiklik hep kötülüğe ve zorbalığa yol açar. Bir tek parça bozulunca düzeltilebilir: Her şeyin özündeki bozulma...
Otuz yaşında. Volga kıyılarında doğmuş, ama ailesi Moskovalı. Resim ve müzikle yoğrulmuş bir şairler, entelektüeller ailesi. Tarkovski, 'Sovyet Yeni Dalgası' dediğimiz saflarda sınıflandırılabilir. Peki, nasıl olmuş da sinemayı...
…“Özgün, alışılmadık, hatta ölümsüz fikirlere sahip olmak için, kişinin, birkaç dakikalığına dünyaya ve eşyaya, en alışıldık nesneler ve en bilindik olaylar bütünüyle yeni ve...