Gece ve Kadın

Kendini bilmez bir akşamın içinde bir adam ceketinin düğmelerini ilikliyordu göğsündeki sabahı kapatmak için, bir yan sokaktaysa makyajı akmış bir fahişe bar yolunu bulmaya çalışırken ruhundaki dikişleri söküyordu kalbindeki geceyi uyandırmak için.

Bunlardan habersiz, küf tutmuş, alçak tavanlı odasında araladı hafifçe gözlerini. Oda loştu. Tavandaki kimliği belirsiz ışığa odaklandı bir süre. Doğruldu, ayaklarını yataktan sarkıtarak etrafına bakındı. Odada hüküm giymiş şarap şişeleri, duvarda sesi rahatsız edici bir saat ve yerde bu sesten sıkılıyor gibi duran birkaç izmarit vardı. Bu görüntülerden sıkılmış olmalıydı ki kalkıp perdeyi araladı hafifçe. Hiçbir zaman tam açmazdı perdeleri. Dışarıya bir bakış attı ve içinden “yine kırık dökük bir akşam saatinde uyandım.” diye söylendi. Duvardaki saat bundan pek rahatsız olmamış gibiydi. Umursamadı.

Sandalyesinde asılı duran eskimiş ceketinden sigara paketini çıkardı, bir dal sigara tutuşturdu dudaklarının arasına ve yaktı. Akşamları dışarı çıkmayı sevmiyordu. Zamanı tüketmek istercesine odada volta atmaya başladı. Bu sırada sigara dumanları odada farklı şekiller oluşturuyordu. Bu sefer bu şekillerin neye benzediği hakkında fikir yürütmeyecekti. Sıkılmıştı bundan. Zaman geceye yetişmek istercesine hızlıca geçiyordu. Perde aralığından bir bakış daha fırlattı dışarı. Çoktan gece olmuştu.

Bu sırada kafasından geçen düşüncelerin hiçbirini yakalayamamıştı. Solmuş ceketini sırtladı düğmelerini ilikledi, giymekten eskittiği ayakkabılarını ayaklarına geçirdi. Odasından çıkarken arkasından sertçe çarptı kapıyı. Hızlıca merdivenleri indi. Nihayet gecenin içindeydi. Güvendeydi. Hafif bir gülümseme belirdi dudaklarında. Yürümeye başladı. Yüzündeki gülümseme kayboldu yavaşça. Saatlerce yürüdükten sonra dışarıdan üzgün görünen bir bara attı kendini. Etrafa göz gezdirdi bir süre. Kalabalıktı içerisi. Bar kısmına doğru yönelip tabureye oturdu. Herkes çoktan sarhoş olmuştu. Barmen, kirli bir bardakta  birasını koydu önüne. Birasını yudumlamaya koyuldu. İlk bardağı tek dikişte indirdi midesine. Sonra ikincisini. Bir sigara yaktı ardından. Bardaki insanlarla konuşmazdı pek. Tam sigarasını söndürürken sol taburedeki kadına takıldı gözleri. Boydan boya süzdü. Kadın, sol dirseğini barın tezgahına koymuş iki parmağının arasındaki sigarasını endişeyle içiyordu. Kendine kendine söyleniyor gibiydi. Kadında farklı bir şeyler hissetmişti. Biraz tükenmişlik vardı gözlerinde bir o kadar da sakinlik. Birkaç bardak daha indirdi midesine ve kadına dönerek:

“Gece, kadınları sever.” diye seslendi.

Ardından:

”Aksine siz çok tedirginsiniz.”

Kadın sert bir bakış attı ve şöyle bir süzdü adamı, sigarasından bir nefes daha aldı ve dalga geçercesine bir gülümseme fırlattı. Ardından:

”Bazı kadınlar geceyi sevmez.” diye karşılık verdi gergin bir sesle.

Adam: ”Sizin gibi  bir kadın geceyi neden sevmez?”

Kadın bir bardak daha içti hızlıca ve devam etti.

“Benim gibi bir kadın için geceyi sabaha bağlamak zordur. Her gece sabahın neresine  oltanı atacağını düşünerek tedirgin olmak…”

Adam yaktığı sigarasından bir nefes daha aldı ve ardından: ”Sabahı bu kadar düşünmek geceyi rahatsız eder.”

Kadın: ”Belki de bu yüzden geceyi sevmiyorum.”

Adam: ”Sabahı düşünmek sadece  gecenin işidir.”

Kadın: ”Her neyse, buraya çok uzaklardan gelmiş gibisin.”

Adam: ”Gece sabahın üzerine kaldırım taşlarını dizerken başladım yürümeye, yoruldum ve buraya attım kendimi”

Kadın: ”Renksiz bir sabah olacak o halde, tıpkı kaldırım taşları gibi”

Ferid Taş

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

1 Yorum

  1. Sevgili Ferid;

    Öncelikle büyük aşamalar kaydettiğini söylemeliyim.
    Hikaye yazmak zordur ve özellikle sonucu etkili bağlamak daha zordur. Bu aşamada birkaç eksiğin olabilir ama bunu zamanla aşacağına eminim.

    Bu metinde sadece konuşmaların sonunda tekrar eden teyitleri editledim o kadar. Oldukça temiz bir metin ama sonunu biraz daha çalışmalısın. Kurgu tarafında da bazı eksiklikler olabilir ama ölümcül değil.

    Sonuç olarak iyi gidiyorsun ama şunu da unutma çok fazla ara vermek yazma kabiliyetini köreltir.
    Şimdilik bu kadar…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR