Ana SayfaYazarlarİçmek ve Sonrası

İçmek ve Sonrası

sarhoş hayatlardan
şişe toplayan adamın
ne topladığını bilir misin her şişeden

çekilen her yudumda
edilen küfür ve lanet
veya
sevgiliye söylenen
aşk şarkılarıdır

cennetten kovuluşudur ruhun
şeytanla danstır her yudum ve her nefes

ateştir bedende
cehennemden gelen
mis kokular
ve
zevkler içinde

çekilen her yudum ve her nefes şeytanla danstır
şişenin dibine gelindi mi
şeytan dansı bırakır
senin içinde

sarhoş hayatlardan şişe toplayan adam
senin gördüğün ise
hayat savaşıdır sadece
her şişede

Ferid Taş

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Sebeb-i Telif

Başkalarının aşkıyla başlıyor hayatımız yaprakla yağmurun aşkı meselâ kim olsa serpilen coşturuyor bizi imreniyoruz başkalarının mahvına. Yağmur mahvoluyor çarparak kendini parçalıyor mâşukunun açılan kıvrımında yaprak dirimle irkiliyor nazlı ve mağrur silkiniyor...

Bir Adadan Ayrılmak

Evin kadını Tavukları salıyor. Kümes yaptıkları yerdeki Alabora teknede hapsolmuş hava Çıplak gözle görülüyor. Aklından geçeni biliyorum Dantel giysinin içinde senin. Kuşluk yemeği. Evin kadını, Tam şunu söylemek için, Hiç ipucu bırakmadık. Ferdinand, Miranda, Katıksız...

“Mutsuzluk Ahlaksızlıktır” Yazısı Üstüne Bir Röportaj

Yazınıza göre, ahlaksızlar ordusunun mensupları gün geçtikçe çoğalıyor. Buna dur demenin yolu yok mu? Farklı yolları vardır. Yüz yıllardan beri, Doğu bilgeliğinde, Batı ahlak düşüncesinde...

Ruh ve Beden

Güzellik, insanlar arasında, çok tutulan bir şeydir. Aramızda ilk anlaşma onunla başlar. İnsan ne kadar vahşi, ne kadar kötü yaratılışlı olursa olsun onun büyüsüne...

Sevgi’nin Belirtileri

Sana duyduğum aşkın etkisiyle söylüyorum Sevgilisi kendisine “Söyle bana” diyenin sözünü Şam’a girince karıştı aldım Görmedim bir âşık, aşkı benimki gibi olan Aşığım ama kime âşık olduğumu bilmiyorum Beni...

Sanatçının Duası

Gün sonları ne kadar içe işleyici güzün! Ah! Can yakacak kadar işleyici! Çünkü öyle hoş duyular vardır ki, dalgaları yoğunluklarını önlemez; Sonsuz’un ucundan daha keskin...

Korsika’dan Bir Öç Öyküsü

Paolo Saverini'nin dul karısı, Bonifacio Kalesi'nde küçük ve biçimsiz bir evde, oğluyla birlikte, yalnız oturuyordu. Dağın ileriye doğru uzanmış bir kolu üzerine kurulan, hatta...

Marslı’nın Yazarı Ay’da Geçen Bir Polisiye Yazıyor

Marslı adlı bilimkurgu kitabıyla adından sıkça söz ettirmeyi başaran Andy Weir, bir sonraki kitabının Ay’da geçen bir polisiye romanı olacağını açıkladı.  Geçtiğimiz şu son iki...

Bir Kinin Öyküsü: Blair Cadısı

1800’lerin sonu… Maryland Burkitsville’de Robin Weaver adında bir kız çocuğu ortadan kaybolur. 3 gün sonra büyük annesinin verandasında aniden belirir. Bu küçük kız sürekli...

Bana Doğru Gelen Kim!

"BANA DOĞRU GELEN KİM?" YA DA ŞİMDİKİ ZAMANDA BİR MOBİL, BİRİNCİ TEKİL ŞAHIS" Dökülmüş bedenim kimyasına pirincin, yok edilerek kalsiyumun büyüsü yazgım belirlenmiş. Her an,...

Burzum Müziği

“Yaşlı, soğuk gözler; yaşlı gözler; çayırda; çak yeşil... Varlığın yükünü taşıyordu. İlk ve tek için; ilk ve tek için. Işıktan kaçıyor. Belki sana verir...

Durak

Sabah vakti, insanlar işlerine gidebilmek için otobüs duraklarında bekliyorlardı. Kimi kot pantolon üstüne renkli bir tişört, kimi siyah çizgili etek üstüne beyaz bir bluz,...

Kaybedenler Kulübü

Kaybedenler Kulübü şu ana kadar izlediğim Türk filmleri arasında umut vaat eden yapımlardan biri. Doğruyu söylemek gerekirse ilk başta epeyce önyargılı bakmıştım bu filme,...

Haçlılar ve Haçlı Zihniyeti

Sadece Müslüman dünyasında muhafazakâr çevrelerde değil, çağdaş Batı'da da Haçlılık eleştirilen bir tarihî gelenek oldu. Gelecek yıllarda, meşum 1204 yılı yani IV. Haçlı seferlerinde...

Kaotika: “Önce “Göz” Vardı

Önce “göz” vardı. Sonra göz, töz’e ve söz’e dönüştü... “Sanki ağzını açıp tek bir söz söylese, etrafını saran boşluk dağılacak, içini kemiren hayaletler yok olacaktı....