Ana SayfaEditörMetal Müzik ve Aşk Fenomeni

Metal Müzik ve Aşk Fenomeni

Aşk nedir?
Tanımlanabilir mi?
Metal müzik aşkı nasıl niteler?

Eğer müzik akla ve duygunun üst katlarına seslenmemiş olsaydı ona sanat diyemezdik, onu basit gösteri danslarının estetik katına alırdık. Bütün sanatlar içinde, yapısı gereği, insan duyularını en çok avucu içine alan, fiziksel olarak insanı büyüleme gücü en yüksek olan sanattır müzik. Seslerin aklın üzerinde büyük bir güç kurması, hareketin duyuları körüklemesi, bilgili ama çığırından çıkmış bir müziğin bizde bırakacağı duyu sarhoşluğu, bu tür müziğin başlıca niteliğidir. Bu sarhoşluk sadece estetik değildir, dinleyicinin düşünce bütünlüğünü ve irade gücünü elinden alır… – Nietzsche

Aşk fenomeninin arkasındakileri merak etmişimdir hep. Ama adı üzerinde bu bir fenomen ve hiçbir zaman tam olarak ne olduğunu bilemeyeceğiz. Ama yine de bu konuda birkaç şey söyleyecek kadar birikimim olduğunu düşünüyorum. Ki bu konuda herkesin bir şeyler bildiği aşikârdır. Bu yüzden konuyu daha da özelleştirerek metal müzik ve aşk başlığı altında bir şeyler yazmak istedim. Bu konuyu seçmemin nedeni yakın zamanda yaşadıklarımdan yola çıkarak aşkın asıl itibariyle genelde acıya gebe olduğunu fark etmemdir. Bu bağlamda aşkın içinin boşaltıldığını düşünüyorum ve bunun nedenini günümüz modern insanında ve günümüz insanının geliştirdiği tavırda görüyorum. Bunu görmek çok kolay aslında. Yitirilen duygular, içgüdüler, değerler, ters düz edilen gerçekler ve tabiî ki doğallığını yitiren insan. Bunlar bilinen şeyler ama birçok insan bunu dile getirmeyi istemez. Konu başlığını metal müzik ve aşk olarak seçmemin nedeni aslında bu gerekçelerdir diyebilirim. Ben bu yüzden metal müzikteki aşkı onaylıyorum ve başlığımı metal müzik ve aşk olarak oymayı tercih ettim. Çünkü metal müzikteki aşk anlayışında acıyı, karanlığı, duyguları, içgüdüleri, güçlü insanı, inkârı, tapmayı, ölümü kısacası aşkın tüm hallerini buldum diyebilirim. Aşk temasını ben böyle görüyorum ve aradığım ve bulduğum aşkın tüm yansımalarını metal müzikte bulduğumu söylemeliyim. Şimdi metal müzikteki aşk temasının içeriğini elimizden geldiğince doldurmaya çalışayım.

Metal müzikte aşk teması bana göre ve belki de birçoğuna göre çok zekice tasarlanmıştır. Ve bu kaygısını sıra dışı şekilde bize sunmayı başarabilmiştir. Metal müzik, popüler(tüketilen ve biten) kültürden çok farklı bir edayla ördüğü aşkın metafiziğini çok farklı kavramlarla nitelemiş ve bize bunu devasa derinlikteki melodileriyle bizzat yaşatmıştır. Bu yüzden metal müzikteki aşk fenomeni kesinlikle başkalaşmış ve yüceleşmiştir diyebiliriz. O artık sıradan bir fiziğe sahip değildir, yok edebilir, var edebilir, tanrılaşabilir ve kesinlikle artık basit-sığ bir insana göre değildir. Aşk bu anlamda tekdüze bir sevgiyi kaldıramaz. Metal müzikteki aşk, kavram dünyası itibariyle çok zengindi ve bizi etkileyen tarafı da belki de buydu. Verdiği duygu itibariyle kesinlikle popüler kültürden uzaktı.

Metal müzikteki aşk, ruhu itibariyle tek bir iklimi istemez. O tüm iklimlerde dolaşan bir hayalettir. Gezinen, dokunan, âşık eden, dize getiren…

Metal müzik karamsarlığı içine sindiren bir müzik tarzıdır. Acıyı kutsar bir haldedir. Bunu özellikle Doom dinleyenler ya da belki Dark metal dinleyenler çok iyi bilir. Melodilerin eşliğindeki aşk tam bir karanlık odadır ve o karanlığın içinde sadece siz yoksunuzdur. Bazen şeytan, bazen bir hayal, bazen bir kâbus yanınızda bitebilir.

Asidir. Evet, metal müzik asi bir savaşçıdır. Asık suratlı ve yıkıcı bir kraldır. Kolaycı bir ilerleyişi istemez, çok yavaş ve kendinden emin adımlarla insanı acının dehlizlerine batırır, çıkarır. Tıpkı bir alacakaranlık gibi kaçak, zeki ve sinsidir. Bu yüzden metal müzikteki aşk gündelik anlamda var olmak istemez ve var olmamalıdır da. Bu yüzden metal müziğe hala bağımlı değil miyiz? Ona bu kadar bağımlılığımızın nedeni yaşadıklarımız değil mi?

Aşk fenomeninin metal müzikte hayat bulması bunları süreci kapsar. Bazen kaçkınca bir hal alır, bazen de kendini teslim eder; bazen saftır, bazense şeytan… Ama şurası kesindir ki metal müzikteki aşk teması kesinlikle acı doludur ve karanlıkla beslenir. Bana göre metal müzik aşkı bunlarla çağırıyordu ve kendine ait bir tarzı vardı.

Benim amacım aşkın tanımından ziyade metal müzikte onun nasıl şekillendiğinin altını çizmekti. Genel anlamda metal müzikteki aşk temasının içeriği bana göre bunlardan ibaretti. Ve kesinlikle bu yaklaşımıyla metal müzik her konuda olduğu gibi aşk konusunda da özgünlüğünü korumaya devam edecektir. Çünkü bizi âşık eden bazen sevgili değil bir şarkı sözüdür ve unutmayalım ki müzik hayatımızı şekillendiren en önemli fenomenlerin arasındadır. Metal müzikte, bu fenomenin farklı bir yansıması olarak hayatımızda büyük bir yer kaplamaktadır.

Umarım metal müzikte aşk temasının nasıl işlendiği hakkında bazı ipuçlarını verebilmişimdir. Ve umarım herkes metal müzikle âşık olur ve ölür.

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

3 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR