Lafta ve rafta
Şair,
masasında
yetmez derin bakışlar
ve sancılı yazı nöbetleri
dizeleri doğmaz bir türlü
şairin
Şakir,
Ehven Kıraathanesi’nde
yudumlar hayatı sıcak sıcak
kafasında hazan, birkaç demet sarı
bir yudum hayat yine
bu sefer daha sıcak
ve daha bir tavırla okşayan eller bardağı
Şiir,
kitap arasında
ne gül kurusu ne de kitabın meşhur kurdu
sanık sayfalar
ve çizilmemiş kolları kelimelerin
-geçmiş, hayatın küfrü-
Şair,
düşündü
sırtladı kafayı ve sayfaları
çıkamadı içinden o ince binanın
temelinde durdu
saldı havaya elini okşamak için sanatı
kaldı havada teni
o an
bir esinti sadece
şairin şiire geçmemiş düşleri
iki yudum sonra bıraktı bardağı Şakir
bir dikişte içti kendini
nahoş şekilde
baktı hanımın karaladığı kağıda
Şaakir
‘iki pide, bi de kola’
Ufuk Yeşil