Bulutların sabahki o neşeli ve beyaz gülüşlerinin yerini çatılmış kaşlarıyla nefret dolu bakışlarını yere çeviren, yeryüzüne korku salmış katil bulutlar ve onların en sadık adamları...
"We will be landing shortly, please fasten your seatbelts. Kurtuluyordu nihayet...
Su gibi git, su gibi gel sevgili Su esprisinden dahi bayat hissettirmişti, yay gibi zıplayan...
Bir yatak hiç bu kadar soğuk olmamıştı. O sarılan kolu bir saçak buzu andırıyor, verdiği her nefes adeta kuzey kutbuna bir davetiyeydi. Nasıl oluyordu...
Yeniden keşfetmeyi hiç unutmadı Jerzy. Ona unutturamadılar. Çünkü her harekete geçmeden önce yeniden keşfetti. Bir sözden önce, bir keşiş saygısında ve bir dere akışında...
Bu kente denizden girilmesi gerektiğini bir modern seyyahın el kitabından öğrenmiştim. Önce siluetin karşılaması gerekirmiş kişiyi. Ziyaretçi kişinin içinin ilhamla dolup taştığı anda da...