Zaman ve Ben -I-

Bütünlük içinde her ‘şey’ in kendisinin akışını seyrederken, olmak için geçen ‘zamanı’ an ve an anlama gayretine verdiğimiz çaba ve gayret hiç boşa gitmiyor. Kendini ayrıcalıklı görmeyi bıraktığında ‘an’ da her şey’ sana mahrem kalan yönlerini açıyor, anlıyorsun ki aslında sana mahrem olanlar ‘kendine gelen’ lere açıktır.

Oysa çocukluğa yakışan; kendini bütünün kendisinden bilmek ve ondan ayırmamaktı, çocuk bunu hasbi olarak yapıyordu. Benlik kendini tanımaz duruma geldiğinde yetişkin kişi, tekrar eski çocukluk günlerini ve anılarını göz önüne getiriyor ve canlandırıyor, bunu yapan ‘ben’ liği ile kendinde aradığını bulduğunu anlayarak zevk ve haz yağmurları içinde sevinç ve mutluluğu tadıyor oluyordu.

Zaman; çocuk oyuncağı bir eğlenceden başka bir şey değildir. Zamanla oynamak çocukların eğlencesidir, artık zamanla oynamak için kendine yönelişini gerçekleştirebilmenin yollarını bulmaya gayret göster. Ne gelecek kaygısı ne geçmiş bunalımı, seni senden alıkoyamayacaktır. Zaman ‘benim’ kendime koyduğum kota, öyleyse sınırlarımı çizen ‘ben’ im. Ben yokluğun ve hiçliğin varlığıyım, en yüce merakın zirvesinde tüm açlığımı giderene kadar anlayacağım kendimi.

Biz ve Zaman bir bütünüz, konuşan ben veya zamandır. Onun sessizliği veya sesi ‘Ben’im. Zamanın adını kendinden ayrıcalıklı kullanırken kendini ‘inanmaya’ giden yolda kaybetmiş bulacaksın. Bu zaman diliminde var olmuş olmak, neden ve ne için? Kendini bir başlangıca bağladığın ve sona inandırdığın içindir.

Kendini bütünlükten ayrıcalıklı bir konuma koymuş olmanın verdiği kaygılardan arındıramadığın içindir. Çocuk kendini ‘ben’ liğin zirvesinde varoluşun tüm kaygılarından arındırmış olarak var eder, ancak insan toplumu ona kaygılarını ve sahte benliklerini aşılar.
Ben yani ‘her şey’ aşkın ve içkin belenmişliğimizle bütünleşmekten vazgeçmeyeceğiz. Ben ‘hiçliğin’ adıdır…

Ben ve zaman hiçliğin akarsuyunda yalnız bir bütün mekan… Sürekliliğin öncesi olmadığın değil düşünemediğin yer tarihindir. Tarih sensin ve zaman onu sana katacak bilginin taşıyıcılarını var etmektedir.

Ben, hiçliğin her bir uzvundan tutup parçaları bütün gören zanlıdır.

Hiçliğin Mimarı

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Antik Yunan: Eco’nun Bütüncül Tarih Anlayışı

Umberto Eco çok katmanlı bir yazar, akademisyen. (Bir önceki yazı, 16.yy Rönesans Dönemi için buraya tıklayınız) Eserlerinde kullandığı yazım teknikleri bakımından da oldukça zengin...

İksir, Yaşam Suları‏

Elixir, Arapça el-iksir kelimesinin Latinceleşmiş bir şeklidir ve Grekçe'de tıp ve simya dönüşümü için kullanılan kuru bir toz olan xerion kelimesine akrabadır. İksirler yenileyici...

Hermann Heidegger Röportajı: Martin Heidegger ve Nazizm

Bu röportajı 1975 yılında düşünür Martin Heidegger’in üvey oğlu Hermann Heidegger ile Antonio Gnoli ve Franco Volpi arasında gerçekleşmiş, röportaj günlük yayınlanan İtalyan gazete...

Ali Nesin Felsefe Köyü’nü de Açıyor!

Ali Nesin, Felsefe Köyü'nü kurmakla katılımcılara düşünmeyi, soru sormayı öğrenecekleri bir ortam yaratmayı hedefliyor. Türkiye’nin en önemli aydınlarından Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin, kurduğu Matematik...

Yaşama Hakkını Tanrıya Geri Vermeliyiz

... Kaç günlük ömrün kaldı? Bir ömrü bitiren o son nefes bir hayatı içine hapsedebilir miydi gerçekten? Kayıp hüzün mutlulukları etrafa dağılırken onları almaya kimse...

Tampon

Sadelik biraz anlamsız değil mi? Korkunun var oluş çabası sanki. Hak edilmemiş bir hediye sakin insan için. Nereye kadar yalnızlar galaksisinden uzaklaşabilirsiniz ki. Doğum...

Tuhaf Dergi, Ağustos Sayısıyla Bayilerde!

Türkiye’nin önde gelen edebiyatçı, müzisyen ve gazetecilerini bir araya getiren Tuhaf Dergi, ağustos sayısı ile bayilerdeki yerini aldı! Kapağında okurlarını, İngiliz edebiyatının en önemli...

Bir Başka Dünyadır Romantizm

Tanrılaşan bir hayal gücü ve bunu mümkün kılan bir insan bilinci… Sanırım tek cümleyle Romantizm bu. İlk olarak Almanya da kendini gösteren akım eskiye...

Süleymaniye Camii ‘nin Harcı

İstanbul'un Haliç yamaçlarının üzerinde ve üçüncü tepesinde yer alan muhteşem bir külliyedir Süleymaniye Camii. Boğaziçi girişinden bakıldığında, caminin sadece eşsiz silueti bile insanı büyülemeye...

Cemalnur Sargut ile Tasavvuf Üzerine

’Nietzsche bile hayatı boyunca bir mürşit aradı’ diyen mutasavvıf Cemalnur Sargut, Nietzsche hayranı bir felsefe meraklısından tasavvufa uzanan hikayesini anlattı. Çoğunluğu kadın olmak üzere dindar,...

Biraz Türk Biraz Ecnebi

Şarap istiyorum şişeler ve kadehlerce... Biraz Fransız biraz İtalyan belki biraz da Yunan... Romantizmin ve zengin duyguların aromalarıyla dolu, yoğun tatlarla bezeli o kırmızı sulardan...

Hayyam Rubaileri -I-

Ey özünün sırlarına akıl ermeyen; Suçumuza, duamıza önem vermeyen; Günahtan sarhoştum, ama dilekten ayık; Umudumu rahmetine bağlamışım ben. 2 Büyükse de isyanım, kötülüklerim, Yüce Tanrı'dan umut kesmiş değilim; Bugün sarhoş ve...

Rumble Fish

Çete savaşlarının ve serserilerin kol gezdiği caddeler... Ve bir efsane; The Motorcycle Boy Rumble Fish, hayata tutunamayanların öyküsünü dillendiriyor. Rusty James ve abisi anneleri tarafından...

Popüler Kültürden Uzak Durun!

Popüler kültür (populus/halk), öz tanım olarak çağımızın revaşta olan alışkanlıklarının ve değerlerinin peşinde koşmaktır. Tüketim psikolojisi ile ilintili çalışan bu yozlaşma süreci "dönemsel hazcılıktan" beslenir. Kısaca...

Benlik Kavramı

Benlik veya ‘ben’ kavramı üzerinde hem psikologlar hem de filozoflar değişik fikirler yürütmüşlerdir. Sigmund Freud (1856 – 1939) psikolojisinde ben kavramının karşılığı ego sözüdür....