Bütünlük içinde her ‘şey’ in kendisinin akışını seyrederken, olmak için geçen ‘zamanı’ an ve an anlama gayretine verdiğimiz çaba ve gayret hiç boşa gitmiyor. Kendini ayrıcalıklı görmeyi bıraktığında ‘an’ da her şey’ sana mahrem kalan yönlerini açıyor, anlıyorsun ki aslında sana mahrem olanlar ‘kendine gelen’ lere açıktır.
Oysa çocukluğa yakışan; kendini bütünün kendisinden bilmek ve ondan ayırmamaktı, çocuk bunu hasbi olarak yapıyordu. Benlik kendini tanımaz duruma geldiğinde yetişkin kişi, tekrar eski çocukluk günlerini ve anılarını göz önüne getiriyor ve canlandırıyor, bunu yapan ‘ben’ liği ile kendinde aradığını bulduğunu anlayarak zevk ve haz yağmurları içinde sevinç ve mutluluğu tadıyor oluyordu.
Zaman; çocuk oyuncağı bir eğlenceden başka bir şey değildir. Zamanla oynamak çocukların eğlencesidir, artık zamanla oynamak için kendine yönelişini gerçekleştirebilmenin yollarını bulmaya gayret göster. Ne gelecek kaygısı ne geçmiş bunalımı, seni senden alıkoyamayacaktır. Zaman ‘benim’ kendime koyduğum kota, öyleyse sınırlarımı çizen ‘ben’ im. Ben yokluğun ve hiçliğin varlığıyım, en yüce merakın zirvesinde tüm açlığımı giderene kadar anlayacağım kendimi.
Biz ve Zaman bir bütünüz, konuşan ben veya zamandır. Onun sessizliği veya sesi ‘Ben’im. Zamanın adını kendinden ayrıcalıklı kullanırken kendini ‘inanmaya’ giden yolda kaybetmiş bulacaksın. Bu zaman diliminde var olmuş olmak, neden ve ne için? Kendini bir başlangıca bağladığın ve sona inandırdığın içindir.
Kendini bütünlükten ayrıcalıklı bir konuma koymuş olmanın verdiği kaygılardan arındıramadığın içindir. Çocuk kendini ‘ben’ liğin zirvesinde varoluşun tüm kaygılarından arındırmış olarak var eder, ancak insan toplumu ona kaygılarını ve sahte benliklerini aşılar.
Ben yani ‘her şey’ aşkın ve içkin belenmişliğimizle bütünleşmekten vazgeçmeyeceğiz. Ben ‘hiçliğin’ adıdır…
Ben ve zaman hiçliğin akarsuyunda yalnız bir bütün mekan… Sürekliliğin öncesi olmadığın değil düşünemediğin yer tarihindir. Tarih sensin ve zaman onu sana katacak bilginin taşıyıcılarını var etmektedir.
Ben, hiçliğin her bir uzvundan tutup parçaları bütün gören zanlıdır.
Hiçliğin Mimarı