o gün gözyaşlarım kristalleşti
ve avuçlarına düştü
hesaplamadığım bir anda
karıştı tenine
gözyaşlarımın prensesi
bir adamın çırpınışı gibi
son sözleri
sonra yine ağladım sessizce
korkma benimsin
ayrılsak bile dedi
gözyaşlarımın prensesi
oysa beni...
istemezdim uyanmayı dehşet içinde
yatağımda kime kıvrılsam sensizlik
göğsümde beslediğim hayaletler
korkunç bir iple bağlandı kaderime
bir kara veba
bendeki başka bir tür musibet: pişmanlığın tekerrürü
sarıyor sefil...
ölüyü hep dışarıya gömeriz
ölüm dışarıda olmayı özlemektir
başka birine benzemektir
bize benzeyenlerden uzaklaşma fikridir ölüm
her benzeyen aynı zamanda ölüdür
bu yüzden benzer ölüler aynı yere...
iki sinek çiftleşti
ve atom bombası atıldı
hastalığın sükuneti
kurşundan çığlıklardı
şizofreni olmasaydı
yazamazdım bu satırları
ölümsüzlüğün kafiyesi
iki sineğin orgazmında saklı
iki sinek vızıldadı
kıyamet koptu sanki
döllenmenin heyecanıyla
havaya uçtu cenin
iki...