Ölümsüzlüğü değil, ben sadece seni istedim. Şimdilerde ölümü dileniyor ruhum ve her yanımdan sarkan yalnızlık buzulları, üşütüyor kimsesiz bedenimi… İşte sana bir erkeğin yalnızlık ritüeli… Karanlığın ardı sıra yürürken sen nerelerdesin? Söyle sabah yıldızım, yine hangi geceden kaçarken unuttun beni, hangi gökyüzünde kaybettin gündüze hasret yüreğimi… Evet, artık sensizim ve sadece mezarıma getireceğin kuru papatyaları bekliyorum, toprağıma akıtacağın her gözyaşında dirilmeyi ümit ediyorum… Şimdi gitme vakti… Her kızıl şafakta seni düşlediğimi unutma, hep beklediğimi…
Yaz bir yerlere, tarih at, çünkü bu gece sensiz yatan aşık bir adam var gökyüzünde, cennetini kaybetmiş bir melek gibi kanat çırpıyor, toprak kokan teninin kusursuz kadifesine. Evet, ölmeyi istiyorum, ıssız ormanların cinnetinde, benim olmayan kadının son nefesinde… İçime damlıyor hayat, sen yokken ne kadar da zor havayı solumak?
Yoksun biliyorum. Ama ümitlerim kemiriyor hala zihnimi. Nedense unutamıyor ellerini, hayallerini… Dokunduğum her yerin aklımda… Sen, gözyaşlarımın prensesi, aşkımın tek şahidi, tanrıçam… Artık yoksun! Uzaklarda beni düşünen, hayallerimin sahibi olan kadın… Acıyı bana reva gören tanrılardan daha gaddarsın. Yapma artık! Beni ruhsuz varlıklar diyarına terk etme! Yapma! Bir adam ağladığında ne olacağını iyi bilirsin ki ben senin koynunda gülmeye alışmışım. Hayatımın anlamını yok etme, sarılmama izin ver geceyi kıskandıran tenine…
Ateş yakmıyor artık, korkutmuyor gölgeler, kandıramıyor şeytan…
Bunlar yaşamının gayesini yitiren bir adamın duası… Uzaktan bakıldığında sadece bir yakarış… Evet, ölmeyi ezberliyorum, sensiz kalan şiirlerimin şafağında, sıradanlığın zehirli sularında… Sürükleniyorum saçmalığın damarlarında… Sen yokken ne kadar da zor adımı hatırlamak…
Can Murat Demir
hi.bence bu goddesi tarıf ederken nerudamsı benzetmeler yapabılırdın..o kadınını daha hoş ovmuş anlatmamışşmıydı?