Ana SayfaDENEMEAklı Başında Deliliğin Fenomenolojik Savunusu "Meydan Konuşması"

Aklı Başında Deliliğin Fenomenolojik Savunusu “Meydan Konuşması”

Nostalgia, silkelenme ve ayıklanmanın mecrasına konumlanır: Yönetmen kamerasıyla, düşünmenin fenomenolojik ve tumturaklı dünyasına cesurca sokulur. Bunu neden yapar? Düşünmeliyiz: Tarkovski “Sinema nedir” sorunsalının yaşantılarımız tarafındaki ayak izlerini takip etmemizi öneriyor. Nostalgia bu bağlamda düşünmenin bizatihi kendisini düşünmesini salık verir ve sinema sanatının tekrardan ve yeni baştan tanımlanmasını talep eder: ‘Sinema kavramların altını oymaktır’, şeyleri temellerine doğru, ilk hallerine hasretle tekrardan yıkma girişimidir.

Bir meydan konuşması ne anlatabilir?

Eğer kürsüdeki[1] delilikse bu sorunun cevabını iyi düşünmeliyiz. Tüm şeylerin fenomenolojik bir yapı-sökümünü görüyoruz. Tarkovski fotoğraf kökenli, dolayısıyla oldukça teatral bir yöntem kullanıyor. Bir kürsü ve etrafında onu dinleyen deli ve akıllılar var, kısaca dinleyenlerin tamamı toplumu oluşturuyor. Kürsü oldukça yüksek, neredeyse heykellerle aynı seviyede. Konuşmacı bu yükseklikten hem topluma hem meydana hem de sanat eserlerine yukarıdan sesleniyor. Bu kişi felsefi birtakım argümanlar sunuyor ancak bir mahalle politikacısı gibi değil bunu daha çok agorada kendisini sunumlayan bir filozof edasıyla yapıyor. Kürsüde konuşan aslında deliliktir: Ama aklı başında olan bir delilik… Bir tiyatro sahnesini andıran (canlandıran) bu görüntü, kamera açısının ustalığıyla adeta bir bilgelik dersine dönüşür: Aklı başında delilik baş tacı olur. Bu sıra dışı konuşma toplumu nereden değiştirmeye niyetlidir: belki de bizatihi kökünden… “Nostalgia”nın[2] bu sahnesi “şeyler”de “en başa” dönmenin anlamlı ve faydalı olabileceğini bize haykırır. Ayrıca tüm değer yargılarının altüst edilmesinin daha hayırlı olabileceği ihtimalini bize hatırlatması bakımından da önemlidir.

Can Murat Demir

[1] Heykele merdiven olan demir iskele.

[2] Meydandaki kalabalığa dikkat: Burada dinleyici olup kalabalığı oluşturanlar insan kılığındaki kavramlar yani “şeyler”dir. Bu sahne aynı zamanda şeylerin bir araya gelişini müjdeler bu aynı zamanda Birliğe gelişin sade ama “ateşli” bir törenini anımsatır.

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR