Ana SayfaEditörFight Club: Vak'a Analizi

Fight Club: Vak’a Analizi

Anahtar Kelimeler: Modernite, Şizofreni, Kapitalizm, Şiddet
Vaka: Fight Club filmi ışığında “Modernite” kavramına bakış.

Tanımlar

Modernite, 18.yy aydınlanma felsefesiyle başlayan, geleneksel değerlerden kopuk, sanayi toplumunun öngördüğü toplumsal örgütlenme biçimi. Bütün gelişmeleri anası ve teknolojik devrimi de içine alan bu süreç çok yönlüdür.

Şizofreni: Düşünüş, duyuş ve davranışlarda önemli bozuklukların görüldüğü, hastanın kişiler arası ilişkilerden ve gerçeklerden uzaklaşarak kendi dünyasında yaşadığı, genellikle gençlik çağında başlayan bir beyin hastalığıdır.

Kapitalizm: Özel mülkiyetin, üretim araçlarının büyük bölümüne sahip olduğu ve işlettiği; yatırım, gelir dağılımı, üretim, mal ve hizmet fiyatlarının arz ve talebin buluştuğu piyasa ekonomisi tarafından belirlendiği sosyal ve ekonomik sistemdir.

Vaka Hakkında

Fight Club; 1999 yapımı olan bir David Fincher filmi, başrollerde Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter rol almıştır. Film, Chuck Palahniuk’un uzak olmayan bir gelecekte geçen ve kafası karışık genç bir erkeği konu alan romanından yola çıkılarak çekilmiştir. Modern toplumda şizofreniye sürüklenen bir gencin sıra dışı hikayesini anlatır. Filmin kurgusu, gerçekdışı bir zihinsel aktiviteden müteşekkildir.

Modern toplumda insanlar yalnızlaşır çünkü kapitalist toplumdaki insan ilişkileri, maddi dünyaya ait varsayımlardan ve beklentilerden oluşur. Kişi tam anlamıyla “birey” olamadan toplumsal ya da grupsal birtakım etkinliklerle kendisini bu illüzyona dâhil eder. İllüzyonun kendisi ne toplumdur ne de birey, illüzyon, modernitenin sunduğu nimetlerin oluşturduğu “gerçek dışı” dünyadır. İşte bu durumun bir film karesinde nasıl vücut bulduğunu hep birlikte göreceğiz.

Tyler Durden, maddi dünyanın veya eşyanın gereksizliğinden yakınan bir kişiliğe sahiptir, herhangi bir mesleğe, sınıfa ya da insan hayatına saygısı yoktur, toplumsal birlikteliğe de inanmaz. Dışlanmanın ve yalnızlığın etkisiyle birçok terapi grubuna dahil olmuş, insanlara sarılmaya, sığınmaya çalışmıştır ancak bizzat şahit olduğu bu süreçte istediği mutluluğu bulamamıştır, zamanla şiddete meyilli hale gelir çünkü toplumun bir çöplük olduğu inancını taşır. Kurumsal ya da toplumsal değerlere göre yaşamayı istememektedir, netice olarak sistemin karşıtı bir protest eylem içindedir. Eylemlerinin içeriği tamamen kaosa ve yıkıma aittir.

Durden, yaratıcılığı sayesinde -kendi ruh haline göre- bir dövüş şebekesi kurmuş, buna sadece erkekleri dâhil ederek kendi suç örgütünü yaratmayı hedeflemiştir. Tek amaçları toplumsal düzene karşı bir isyan geliştirip, bütün değer yargılarının köküne dinamit koymaktır.

Sonuç

Modernite veya kapitalizm gibi olguların ya da kavramların, zamana ve mekana hatta insan psikolojisine göre değişkenliği unutulmamalı. Kavramların anlam ve içerik olarak kayganlığına dikkat çekilerek, aşağıdaki sorular sorulabilir;

Sorular
  • Modernite sizce nedir?
  • Şizofrenin haklı yanı sizce ne kadar mümkündür?
  • Modernite kavramı hakkında fikirleriniz ne derecede değişti?
  • Şiddetin meşrulaştırılması mümkün müdür? Bu argümanın arka planında çalışan enstrümanlar hangileridir?
  • Modern dünyada insanın ruh sağlığını koruyabilmesi bu denli zor mudur, nedenleriyle açıklayınız?

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

The Man From Earth

Dünyalı 2007 ABD yapımı dramatik bilim kurgu filmdir. Özgün adı The Man From Earth'tür. Senaryosunu Jerome Bixby'nin yazdığı filmin yönetmeni Richard Schenkman'dır. Filmin önemli...

Yağmur Getirdi Sarhoşluğu

gecenin kahpe damarlarından çekiyorum esrarı en kallavi acının uyduruk saatlerinde orospuların kaşar kokulu iç çamaşırlarını unutamıyorum cılız bir adamın şişman çığlıklarını çocuk oluyorum çünkü her sevişme oraya sığıyor çünkü her...

Sosyopatlarla Yaşam Savaşı

Bu tür B grubu kişilik bozukluklarında gördüğümüz intikam ve yok etme arzusu aşırı kıskançlık, çekememezlik, egoizm, kuşkuculuk ve obsesif düşüncelerden de kaynaklanır. Bu tür...

Yaşamın Anlamı Yaşamaktır!

Büyük acıların büyük sözleri doğurduğunu Sabri Bozkurt’un “Gönüllü Kölelik Devri” adlı aforizma kitabını okurken bir kez daha öğrenmiş oldum. Bu kitap yüksek sesle söylenmeyen...

Nietzsche ve Metal Müzik

19.yy’ın en radikal sıra dışı yazarlarından ve düşünürlerinden olan Nietzsche sadece bu yazımın değil tüm hayatımın konusudur aslında. Yaklaşık 5 yıl önce tanıştığım yazarın...

Niçin Yaşlanıyoruz?

Her insan vücudu zaman geçtikçe yaşlanır. İnsan ömrü her kişiye göre farklı olmakla birlikte günümüzde ortalama 75 yıla ulaşmıştır. Bilimciler insanların 150 yıla kadar yaşayabileceklerine...

Ders’in Neliği-Nasıllığı Hakkında Bir Soruşturma

"Ders nedir" sorusuna verilen cevaplarda şu unsurlar bulunur: Öğretici, öğrenci ve sınıf. Bunların tesadüfen bir arada olduğu mekânsal-zamansal birlikteliğe de "sınıf" denmektedir. Bizim burada...

Yanık Bir Akşamüstü

yanık bir akşamüstünden kopup, ölü bir gecenin içine düşüyordum. kalbim duman içinde, avuçlarımda sabahın leşi bir sarhoşun küfürlerinden kaçıp kahpe bir yalnızlığa sendeliyordum dudaklarım sansür içinde gözlerimde bir kış uykusu mülteci duygulardan...

Kur’an Araştırmalarında Kimi Çelişkiler

Son dönemlerde, dinle ilgili kimi tartışmalara baktığımızda ortaya çıkan durumun içler acısı olduğunu görmemek olanaksız. Karşılıklı fetvalar veriliyor. Biri bir surenin bir ayetine, bir...

Yaralarım Benden Önce de Vardı…

Ernst Jünger, Mermer Yalıyar, çeviren Ersel Kayaoğlu (İstanbul: Can Yayınları, 1996), 128 s. Metafiziği altetmek, demişti Heidegger, imkânsız! O, basit bir felsefi eğitim yöntemi değildir. Sanki...

Rüyalarda Bir Kuş Gibi Uçamamak

Keskin telaşlar yaşarsın, bu panik aşka düşmüşlükle ilintilidir... genelde ilk gençlikte. Ağız kurumaları, olur olmaz trabzanlardan kaymalar ve inatlı gece mastürbasyonları bilinçaltına itilmeye çabalanan...

Sen Benimsin!

... her öptüğümde rengi değişen havanın ardından yolculuğum başlıyor tüysüz ve dikenli bir tarla kuşu misali aşkımın hasadı gökyüzüne sığmıyor bana bir şey söyle içinde hiçbir şey olmasın o kadar...

Suya Yürüyen Kavim

Sokaklarda hayatı öğretip, tanrıyı öğütleyen peygamber gördüğü her insana ahlakı anlattı. Tıpkı Zerdüşt gibi yalnızdı. Kalabalığa yanaştı ve beklemeden sordu: - Hayatı göreniniz oldu mu? Kalabalık:...

Filozof Şair

Ruha şekil veren sanatçı: Filozof Şair... Doğanın biricik bekçisi: Filozof Şair... Kıyametin peygamberi: Filozof Şair... Yaşanan ve görünen hayatın sığ müziğini duymazdan gelen üstün bir form... Yüksek...

Hoşgörü ve İnsan Üstüne

Diğer-ler-ini hoş görme davranışı, Hristiyanlığın ve diğer dinlerin ortak kaygısını oluşturur. Ortalama ahlakın emrettiği şeylerden sadece biri. Ayrıca zayıflığı ve acizliği simgeliyor. Kavramın çıkış...