Diğerlerinden çok ta farklı olmayan bir günün kendi yolculuğundaydı zaman. Sanki yalnızlıktan arta kalmış “bir yalnızlığın” seslerini saklamaya çalışıyordu kalabalığın manasız bakışlarında....
neresindeyiz bu garip esintinin hangi savrulmuş köşesinde,
kimin ismiydi hiç unutmayıp aklımızda tuttuğumuz,
ne için neden saklar dururuz?
bu sözle başladı ilk nefesi...
ve yerleşik hayata...
tanımadığım sokaklar şahittir
geceleri taşıdığım anlara
konuşmak için geç kalınmış
sözler yerlerinde değil ilk defa
uykuya anlatılan masallar
akılda kaldıkça uzar olmuş
korkular
kahramanları kadarmış aslında
gülüşlerinde yer buldukça çocukların
gezindiğim...
gece ve şehir
aşklarına inat, yalnızlığı anlatır.
günü aydın yapacak olanın
bir çift göz olduğu bilinir.
zamanın akıp, akmaması
varlığıyla ilişkilidir.
her sokak ona aittir.
renkleri, sesleri, tüm izleriyle…
yani...