Ana SayfaÇ(alıntı)Felsefe Gerekli midir?

Felsefe Gerekli midir?

İnsanlar yüzyıllar boyunca merak etmiş, araştırmış ve öğrenmiştir. Bu ilgi ve merak tarih boyunca giderek artmıştır. Merakın en büyük temsilcileri şüphesiz çocuklardır. Sürekli bir yerleri kurcalarlar, farklı şeyler keşfederler ya da kendi yeteneklerini geliştirirler. Peki , felsefe gereksiz midir? Bilim tek başına olsa ne fark eder? Felsefenin sonuca ulaşamaması onu gereksiz yapar mı?

Felsefenin kavramsal olarak doğuşu bilinse de aslında insanlar çok daha öncesinden merakları sayesinde felsefe yapmaya başlamışlardır. Yani felsefenin doğuşu sorgulamanın doğuşuyla aynı zamanda olmuştur. Neden? Niçin? Nasıl? Neden varım? Amacım ne? gibi sorular önceki zamanlarda merak sayılsa da sonraki yüzyıllarda bunların felsefenin başlangıcı olduğu anlaşılmıştır.

Bilimin doğuşu ise daha sonradan olmuştur. Felsefenin sorularına verilen cevaplar bilimi ortaya çıkarmıştır. Buradan şu sonuç çıkıyor: Bilimin temelinde felsefe vardır.

Örneğin ilk motor “Enerjiyi nasıl harekete dönüştürürüm?” sorusu sayesinde ortaya çıkmıştır. Motor yapıldıktan yıllar sonra insanlar “Bu hareketi nasıl daha verimli hale getiririm ?” in cevabı aranmış ve içten yanmalı, dört silindirli, dizel, turbo dizel motorlar ortaya çıkmıştır.

Başka bir örnek ise akımlar ile ilgili verilebilir. Elektriğin potansiyelini gören Edison bu gücü nasıl taşırım? Nasıl kullanırım? . sorularının sormuş ve cevap aramıştır. Sonunda doğru akımı bulmuştur. Bu yeterli değildir çünkü doğru akım uzak mesafelerde telleri eritip yangınlar çıkarmaktadır. Bu sıra da Nikola Tesla adındaki bilim adamı kendine şu soruyu sordu: “Doğru akımdan başka bir akım var olabilir mi ?” “Elektrik tek yönlü akmak zorunda mıdır ?” Sonunda aradığı cevabı yani alternatif akımı bulur. Şu an bu yazıyı yazarken bile bilgisayarımda doğru akımı kullanıyorum. Evime gelen, alternatif akım ile de bataryasını dolduruyorum.

Başka bir bakış açısından bakarsak eğer insanlar ile hayvanları birbirinden ayıran en önemli unsur akıl yani düşünmek ve sorgulamaktır. Hayvanlar merak ederler fakat düşünüp sorgulayamazlar çünkü yaradılışlarında yoktur. Bu yüzden felsefe ,Yaratıcının insana lütfettiği ve bizi hayvanlardan ayıran düşünsel bir aktivitedir. Yani felsefe yaptığımız anlar hayvanlardan farkımızı en uç noktada yaşadığımız ender anlardan biridir.

Felsefenin yarattığı fikir ayrılıkları başta ne kadar kötü görünse de, aslında insanlar için yararlı bilgiler ortaya çıkarmıştır. Bir fikrin ortaya çıkması başka bir karşı fikri ortaya çıkarır. Doğru bilginin de ilk söylenen fikirden ortaya çıkmadığı aşikardır.

Fikir ayrılıkları ile ilgili bir örnek vermek gerekirse : “Dünya tepsi gibi dümdüz müdür?” sorusuna başlarda evet cevabı verilmiştir. Hatta boynuza bile benzetilmiştir Dünya. Ama Galileo diye bir adam çıkıp “Dünya düz ise ufuk neden düz değildir?” sorusuna cevap aramış, Dünya yuvarlaktır demiş ve asılmıştır. Yıllar sonra farklı felsefi soruların cevap bulmasıyla, gemiler yapılmış insanlar dünyayı dolaşıp yuvarlak olduğunu keşfetmişlerdir.

Bu yazıyı bir yerde özetlemek gerekirse :

Görülüyor ki felsefe aslında bilimin temelindeki yegane unsurlardan biridir. Cevap almak yada almamak felsefe için önemli değildir. Tabi alınamaz diye bir şey söz konusu değildir. Doğru bilgiye ulaşmak için bir araçtır. İnsanların bu dünyada doğruya ulaşması bir amaç olduğuna göre (Protagoras saygılar) amaca ulaşmak için araçları kullanmak pek de garipsenmemelidir.

Doğruya ulaşmak dünyevi anlamda doğru bilgiye ulaşmakken , dinler açısından tanrıya ulaşmaktır. Bu yolda insanları refaha ulaştırmanın yanında kötü sonuçlarda doğurmuştur. Doğurduğu sonuçlar insan kaynaklı ve lokal bazlı olduğu konusunda pek çok kaynak bulunmaktadır.

Sonuç olarak sırf kötü sonuçlar doğuruyor diye bir araca kötü ve gereksiz demek hem söyleyen hem söylenen açısından mantıksızdır. Çünkü aracın herhangi bir bilinci olmamakla beraber sonuçlarını tahmin etme gibi yetisi de yoktur. Araçlar kullanana göre şekillenir. Bu yüzden felsefe suçlu gösterilemez. Diyelim ki felsefeciler suçlu olsun. O da görelidir. Dünya üzerinde pek çok bilgi düşünülerek bulundu, bulunmaya da devam edecek. Sırf tüm bilgileri henüz bulamadık diye kullandığımız araca gereksizdir demek kendi içimizdeki paradoksların en büyüğü olsa gerek.

“Felsefe yapmak ölmeyi öğrenmektir.” (Montaigne)

Karl Jaspers

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

BAŞLIKLAR

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Tozlu Tarihin Kalp Atışları

... Bir avuç gözyaşımız kaldı yağmurlarda eriyip giden insanlıklarımızdan ve onca uçuruma sahiptik sırf atlamayı düşünmek için. Onca şeye sahiptik sırf sahip olmak için. Ne...

Felsefe, İnsan ve Doğa

Felsefe ile doğa arasındaki bağlantı nedir? Eğer felsefeyi en geniş anlamıyla, yani bilgelik sevgisi (aşkı) olarak alırsak bütün doğa kanunlarını da o bilgeliğin içine dahil...

Gözlerimi Kapatıyorum

gözlerimi kapatıyorum sakın sigara içme söz vermiştin hatırlıyorum bütün benliğinle içmemeliyim demiştin gözlerimi kapatıyorum sakın sigara içme dudaklarının dumanla sevişmesini kıskanıyorum gözlerimi kapatıyorum kovalarken ölüm bizi nikotin cennetinde her yerini arzuluyorum gözlerimi kapatıyorum sakın sigara...

Yanık Bir Akşamüstü

yanık bir akşamüstünden kopup, ölü bir gecenin içine düşüyordum. kalbim duman içinde, avuçlarımda sabahın leşi bir sarhoşun küfürlerinden kaçıp kahpe bir yalnızlığa sendeliyordum dudaklarım sansür içinde gözlerimde bir kış uykusu mülteci duygulardan...

Farklı Ten, Farklı Nota, Farklı İhanet

Yıldızlarda güneş birikmişti. Tanrısal gözlemlerimden biri de bu idi. Son zamanlarda gözlemlerimden çoğunu tanrısal açıdan gerçekleştiriyordum. Yüce tanrısal güç. Yaşadıklarımdan sonra öğrendiğim gözlemleme gücü....

Bazıları Delirmez

bazıları hiç delirmez ben, bazen koltuğun arkasında 3-4 gün boyunca yattığım olur orda bulurlar beni melaikeymiş derler sonra gırtlağımdan aşağı şarap döküp göğsümü ovarlar yağ serperler üzerime sonra kükreyerek kalkarım atıp tutar, köpürürüm onlara ve...

İnsan Varoluşu Üzerine Notlar

Nicedir “insan”ın ne olması gerektiği üzerine düşünmüyoruz. Ne edebi, ne sanatsal, ne ruhani olarak onu konu edinmedik, onu kendi kaderine terkettik. Onun hangi virüslerle...

Yorgunsan…

Yorgunsan uyuyamazsın çocuk. Yorgunsan üzülemezsin. Yorgunsan ağlayamazsın her sabah. Yorgunsan özleyemezsin çocuk. Yorgunsan yorgunsundur. Yorgunsan yalnızsındır. Ve yorgunsan sevemezsin çocuk. Bir daha asla sevemezsin. Yorgunsan...

!F İstanbul Bağımsız Filmler Festivali 24 Şubat’ta Samsun’da

!f İstanbul Film Fesivali - Samsun Eşzamanlı Film Gösterimi Etkinlikleri Samsun'da Başlıyor! 6. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali - Samsun Eş zamanlı Film Gösterimi Etkinlikleri,...

Asilzadeler Keranesi

Hoşgeldin asilzadeler keranesine. İlla öldür çocuksu cesedimi. Ve kralın fahişeleri dans etsin çıplaklığıma. Ama Troubadourlar lirleriyle beraber cenaze marşımı şehir şehir yayacak Ortadoğu'nun hanlarında. Efsaneleşeceğim!...

Yasalara Dair

Adalet için yaratıldığımız ve adaletin insanoğlunun görüşünde değil, Doğa’da temellendiği, filozofların tartışmalarından çıkan en önemli/değerli gerçek olmalı. Bu gerçek, insan, insanoğlunun kardeşliği ve birliği...

Erkekler Seksten Başka Ne Düşünür?

Tamamen boş sayfalardan oluşan 200 sayfalık kitap en çok satanlar listesine girmeyi başardı... Sheridan Simove'un yayımladığı 200 boş sayfadan oluşan "Erkekler seksten başka ne düşünür?"...

Tanrılaşan Bir Irk Geliyor: Homo Deus!

Poyzan Nur Taneli’nin çevirisiyle Kolektif Yayınlarından çıkan ve okuyanların yabancılık çekmeyeceği yepyeni bir Harari eseri var karşımızda: Homo Deus: Yarının Kısa Bir Tarihi. Yazar, Sapiens...

16.yy Rönesans Çağı: Hakikatin ve İnsanın Sonsuz Serüveni

Kilisenin (feodal skolastik sistemin) egemenliğinde kasıp kavrulan Avrupa insanının var olma sorunlarının artık dünyevileştiği, özgürleştiği bir evredir Rönesans Dönemi. Bu dönem 15 ve 16....

Moonspell / Night Eternal

Portekiz'in bağrından kopan Moonspell' in 2008 yılına ait albümü: Night Eternal sağlam duruşuyla, sert sözleriyle görkemli bir albüm. Wolfheart, Irreligious gibi çıkış albümlerini dinlediğim...