Ana SayfaDenemeHeidegger ile/ve Varlığa İlişkin 5 Fragman

Heidegger ile/ve Varlığa İlişkin 5 Fragman

Kulaklarınızı açın ve söze gelin![1]

Gündelik olan bir baş belasıdır: Tuhaf oyalanmaların, uçsuz bucaksız oynaşmaların, can sıkıntılarının, laf-ı güzafların ve ‒sözüm ona içsel altüst oluşların içinde kendisini kaybeden sıradanlığın saldırıları altında can çekişiriz. Gündelik olanın normal bir ürünüdür insan. Kendinden geçişlerimiz dahi meşguliyetin iffetsiz saldırıları altındadır: boş boş dolaşıp, var oluşumuzun rezilliğini gündelik olanla ilişkiye sokar, bundan memnuniyet duyarız.

Kendiliğinden Anlaşılır Olanın Aceleciliği[2]: Patikadaş

Bir son yazılmamalıdır, düşünmenin seyir duraklarında bekleyen Heidegger bizi onaylar ve iyi bilir: patikaların doğurduğu bir çocuk felsefeden azadedir. Sonsuz olanın metafiziğini yeğler filozof. Heidegger tehlikeyi bilir ve sarp yokuşların rahim sancılarını bizimle birlikte yaşamayı teklif eder. Bu tuhaf rastlaşmanın başka bir adı daha vardır: Patikadaş[3]. Felsefenin sonunu yazan Heidegger asla yaşlanmaz, köylülüğün direttiği bir düşüncenin işçisi olarak böbürlenir, söylenemeyenin[4] dile gelmemiş olanın zindeliğinde geleneksel olanda durur, ‒dirileşir.

Sonsuz Bitimli Olanın Fenomenal Reçetesi

Düşünmenin yaşanması, düşünmenin düşünmesi hakiki bir yaşantının yolunu açabilir. Bitimli bir şeyin soy kütüğü araştırıldığında yaşama dair bir şey bulunmaz, kısaca çoğumuzun yaşantısı keşfe değer değildir. Diğerinin yaşantısını merak etmemiz bu nedenledir. Başkalarına özenme yavaş yavaş ölmenin bir diğer şeklidir. İmrenmeye terfi eden bu eğreti eğilim bizi bir hayvan ve bir düşman olarak imler. İşin özü düşünmenin terk edildiği bir yaşantı meraka değer değildir: İntikal hep düşünmeye doğru olmalıdır: düşünmeyen hayvan Diğeri için tehlikelidir.

İçimizi Kavuran Sıkıntı: Bir Geri Çekilişin Spekülasyonu

İçsel bir dedikodu gibi varlık, ‒sözüm ona kendiliğiyle övünen‒ kendisini yer bitirir ve en sonunda ürkütür, endişeye boğar ve geri çekilmenin tedirginlikle yer değiştirdiği bir sürece ‒ölüm korkusuna dönüşür. Bu hiçleşmeye/mecburen yok oluşa “ölüm” deyip sıyrılmak kolaycılıktır, onun üstüne gitmeli, endişelerimizin dünyeviliğini aşmak, ona farklı spekülatif anlamlar yüklemek durumundayız. Şu soruyu sormak zorundayız: Ölümün yokladığı bir var olan hep olmak durumunda mıdır? Ölümün kaçınılmazlığı bizi bir var olan olarak vaz ediyor.

Sessizliğin Dili: Filozofun Susması

Felsefe konuşmaz, bu felsefenin durduğu anlamına gelmez, sadece usta olduğu şey susma-k[tır] biçimidir. Heidegger’in Susması sessizliğin ardından diş gösterir, sırıtır. Devasalığın gümbürtüsü: Sırıtış, sinsi bir saldırı planının ön-sunuşu değildir. Zira örtülmüş olanın dili gizlenmiş sessizlik içinde akar. Varlığın sessizliği gizlendiği zaman belirir ‒duymak isteyene…

Can Murat Demir

[1] Zamansal olmayandan bahsedelim biraz; dilimizin belini kırarak, anlamın dirimli tekdüzeliğini aşındırarak, düşünmenin gizil oyunlarında küçük bir kaçamak yapalım ‒ne de olsa düşünmeyeli çok oldu.
[2] Heidegger bir “düşünme” delisiydi: Düşünmenin ulaşabileceği yüksek mertebe.
[3] Patika ve orman filozofu Heidegger. O’nun düşünmesi Kırsalın ya da geleneğin yerleşkesidir.
[4] Şimdiye kadar düşünülmüş olanların dil tutsaklığından kurtarılması. İşte gayemiz bu kaygının dile gelemeyişidir.

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Osmanlı Vampiri

Cüneyt Zapsu’nun kızı Hande Zapsu’nun ‘Eflatun Şafağın Kokusu’ adlı kitabı Almanya'dan sonra Türkçe’ye çevrilerek bu ay içinde ülkemizde de yayınlandı. Başbakan’ın danışmanı Cüneyt Zapsu’nun yazar...

Jacques Derrida: “Gelecek” Nedir?

Genel olarak gelecek ve "l'avenir" denilen şeyi birbirinden ayrı tutmaya çalışırım. Gelecek... Yarın, sonra, gelecek yüzyıl gibi olacak olan şeylerdir. Tahmin edilebilir, öngörülebilir planlı,...

Türkiyeli Bir Filozof: Sakallı Celal

1886-1962 yılları arasında yaşayan Sakallı Celal, 2. Abdülhamid dönemi Bahriye Nazırı Amiral Hüseyin Hüsnü Paşa'nın oğludur, Galatasaray Lisesi'nden 1907 yılında mezun olmuştur. Sakallı Celal namıyla...

Astral Bir Deneme: Yolculuk

Bir gece, uykunda ziyaret eder seni tanrılar. Ve her şey uzaklaşır ruhundan, hızlı bir ölüler diyarı yolculuğudur bu. Ürperti dolu bir dokunuş gibi tekrardan...

Gider İçerdi Can Baba, Kendisine Acımadan Ama

Can Baba, hatırlar mısın, bir akşam, arkadaşlarla Kuzguncuk’taki evinize gelmiştik… Evde senden başka kimse yoktu. Yapayalnızdın. Sevgilisi terk etmiş liseli bir öğrenci gibi çaresizdin....

Kökleşen Yanılmalar

Bir kişinin yanılması bütün halkın yanılmasına yol açar, bütün halkın yanılması da sonradan teklerin yanılmasına. Böylece yanlışlık elden ele geliştikçe gelişir, biçimden biçime girer;...

Spiritizm’in Temel İlkeleri

ALLAH: ebedîdir, gayrı maddidir, tekdir, Kadiri Mutlakdır, fevkalâde iyi ve adildir. ALLAH, canlı ve cansız, maddi ve gayrı maddi varlıklardan müteşekkil olan Kâinatı yaratmıştır. ...

Öğelerin Devinmesi

İnceleyim hangi devinimle nesnelerin çıkışını Doğurucu özlerden, çözülüşünü, nedir onları Yaratan, devindiren güç, bu sonsuz boşlukta Onlara yol açma yetisini sağlayan erk. Dinle sözlerimi, açıklayacağım tüm bunları. Yuvarlanan bir...

Aynalar Yolumu Kesti

Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik; İşte yakalandık, kelepçelendik! Çıktınız umulmaz anda karşıma, Başımın tokmağı indi başıma. Suratımda her suç bir ayrı imza, Benmişim kendime en büyük ceza! Ey dipsiz berraklık,...

Ölmek ya da Yürümek

Parlak bir ölümün eşiğindeyim. Her yanımı sarmış ölüler... Yürüyorum mezarıma zoraki adımlarla. Aklımda sadece sen ve küllerle kaplı mezar taşım... Gece yaratıklarının melodileri eşliğinde ağlamaktan vazgeçiyorum...

Davet

üzerine giymiş hatunum saten bir entari loş ışık ve mavi duman arasında, hunharca aşk yapmayı bekler müphem bir tavırla karşımda. zampara gecenin çıtır yıldızlara alenen kur yaptığı yerde uzanmakta şimdi...

Çalışırken Dinlemek İçin 6 Albüm

Kitap okurken, yazı yazarken, gazete-dergi karıştırırken, internette dolanırken neler dinlemeli? Bazı insanlar çalışırken dikkatlerini dağıttıkları ya da müziğe saygısızlık yaptıkları gerekçesiyle müzik dinlemekten hoşlanmasalar da...

Oğlum İdris’ e Uzaktan Şiir

Elmalar vardır öpmek için, Yerleri hiç değişmeyen yıldızlar, Kokular bilirim, yeni doğmuş ten, Ve sesin ki denizin koylara girişi. Ama yelken birden açılır gümbürtüyle, Tekne ve bulut bir artık,...

Modern Şiir Ne Değildir?

...Şimdi bana öyle geliyor ki siz şunu soracaksınız: Peki, modern şiir nedir, nasıl olur? Ben buna olumsuz yoldan karşılık vereceğim, yani modern şiirin ne...

Büyülü Fener

Genelde dostluk kurma yeteneğim konusunda kendimi hiç hayale kaptırmıyorum. Ben gerçi sadık, ama son derece kuşkucu biriyim. Eğer bana ihanet edildiğini fark edersem, ben...