Özlemle…

Günlerden hoşçakaldı… Bunu neden söylediğimi anlatamadım, sığınmak istedim, öylece kaldım!

şehri altüst edip bulabilmek seni
akıllardan geçip görebilmek seni
rüyalarla karışıp düş alemine
anladım her şey özlemle

Yetim kalmış bir şehirde damla damla hüzünlerle adımladığım sokaklar bir gün nasılsa sana çıkacaktı. Ve üstelik sen de biliyordun. Hissettin gelecek, yaşanılacak o anı,
bir olan yüreklerin her atımında bizi
anlatmalarını…

Gelemediğim, kalamadığım işin kötüsü bir türlü varamadığım bir yer, bize dair… Aklımın her sesi kucaklaşıp duygularla hudut tanımaksızın yol alırken sana;

sular görüyorum, sularda geceler
sesler duyuyorum, seslerde heceler
canıma can olur her günüm bekler
umudun umududur yollarında izler

toprağa kazılmış yuvalarda canlar
toprağa can, suyla canından olanlar
geleceği belliyken ona inanlar
hayat iki hece
biri doğdun biri öldün ya
dert boşa tasa boşa
iyiler iyi kötüler kötü ya

Ve günlerden hoşçakaldı. Gidiyorum işte anlasana…
Dün doğdum, bugün ölüyorum
Yarın Özlemle…

Serdar Bayraktar

Serdar Bayraktar
Serdar Bayraktarhttp://www.felsefehayat.net
1984 Ankara doğumlu, memur bir ailenin küçük çocuğuyum. İlk ve orta dereceli okulları Ankara'da okudum. Niğde Üniversitesi Radyo Tv Yayımcılığı 2006 yılı mezunuyum. Resim ve müziğin de önemli yeri olduğu hayatımda yazmak çok daha heyecan verici bir duygu. Bu yüzden yazmayı her şeyin önünde tutuyorum. Ankara'ya aşığım ve hayatımı orada devam ettiriyorum.

BAŞLIKLAR

4 YORUMLAR

  1. Pınar Hanım öncelikle başınız sağolsun, Lakin biz burada güzel sözler sarfediyoruz Serdar hakkında.
    Sizden rica ediyorum bunun yerine Serdar’ın anısını yaşatmanın derdine düşelim.
    Çok rica ediyorum.

    • Teşekkür ederim baş sağlığı için. Lakin amacım tartışmak değil. Elbette Serdar hakkında güzel söylemler paylaşıldın. Lakin had ve hudut sınırları içersinde. Hakkı olmayan bir kişi müstakbel eşim için böyle söylemlerde bulunuyor ise, buna müdehale etmek de bana haktır. İsmini dahi bilmediğimiz biri bu şekilde gelişi güzel şeyler yazmamalı.

  2. Deniz Hanım Serdar çok iyi bir çocuktu. Harika bir insandı. Onunla yüz yüze görüşmüyor olsam da bana bu güzel hissi yaşatmayı başardı.
    Harika bir yazardı, ondan geriye yazıları ve bana hediye ettiği imzalı kitabı kaldı.
    Çok üzgünüm ama elden bir şey gelmiyor,
    Işıklar içinde uyusun.

    “Hissedilmiş ne varsa ölümden önceki zamandır!”
    Serdar Bayraktar

    • Pınar Hanım burası bir kültür sanat sayfası,
      Serdar bu sayfa için çok kıymetli bir yazar-insandı.
      Bu maksatla yazıya yorumları kapattım. Bu alanı bu maksatla kullanmanıza izin veremem. Bilginiz olsun.
      Tekrar başımız sağolsun. Hoşçakalın

Yoruma kapalı.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Acılar Masal Olsun

Küfür gibi terk ettin. Karakterine yakıştı sevgilim. Kimse senin kadar ana avrat düz gidemezdi. Benden sonraki durakların kimler acaba? Kiminle kan kırmızı gecelerin ardından,...

Bende Her Şey Çok Güzel

Şimdilerde bu koku sana ait değil. Sana ait her şey senin ihanetinle gitti. Eksilmek miydi bu? Sanmıyorum. Acıtmıyor artık. Çok deniyorum, seni düşünüp hüzünlenmeyi......

Kuru Ağaç

kupkuru bir ağacım sen yokken ne bir meyvem var ne de bir gölgem yine de sarılıyorum bana bıraktığın cılız dallara ve her gece kendi hayaletimden korkarak tekrar tekrar...

Somurtkanlığımız

Hayat nedir? Bu soru bir anlama meramı üzerine değil sadece hayatın ne kadar yavan ve sığ olduğunu vurgulamak içindir. Hastalıklı vücutların dünyası olarak hayat…...

Provasız Hayat

dağılmış zerreler haneler sessiz viran bakışlar korkak gözler çaresiz büyük gelir olmuş üzerimizde durmaz insanlık yaşamak zor artık inandıklarından kaçarak ödünç nefesler pay edilememiş hiç kimse kendinden önce ölmemiş sevgiye...

Kendimi Yeneceğim

Biliyordum, yanılmamıştım ben. Ölüm benim için soğuk bir uyku değildi. Bir kurtuluştu. Bir unutuluş, insanın kendisinden sıyrılmak istemesiydi. Oysa ne geçebilecektim o sınırı, ne...

Editörümüz Düşünbil’ de

Düşünbil Dergisi 45. sayısında, felsefehayat.net editörü Can Murat Demir'in "Bir Seri Katil Profili: Hannibal Lecter" başlıklı inceleme yazısını yayınlamaya değer buldu. Böylece, Editörümüz Can Murat Demir...

Dünyanın Çamurunda Parlayan Bir Kitap

''Neye inanacağınızı siz seçersiniz'' diyen bir yazardan insanlık tecrübesine dair sert, sarsıcı ve bangır bangır bir metin: İğrenç Adamlarla Kısa Görüşmeler... Yeni kuşak Amerikan edebiyatının...

Özlem Damlaları

Hani diyor ya şair “Çünkü sen çölüme yağmur oldun”. Hakikaten yağmur senin güzelliğini mi indiriyor? Ağlarken ki gözyaşlarını mı? Ah be cancağızım bir kez daha karşılaştık diyebildin...

A. A. Maledictum’un 4. Yıl Özel Mesajı

Bizler sadece tek bir şeyi biliriz, ruhumunuzun derin anlam taşıyan yüklü boşluklarından doğan gerçekleri yazmak ve yeni nesillere hatıra bırakmak... Bu hatıramızı okuyanlar ve...

Kilitli Kapının Ardındaki Yer!…

Varlığımı korumak için bütün gün kendimle uğraşıyorum. Çünkü varlığımı korumazsam dağılıp paramparça olacağımı sanıyorum. Korkuyla ve sımsıkı kapanıyorum kendime. Kendime sımsıkı kapansam da yine...

Melankolik Gıcırtılar

hazin aşklarımın melankolik gıcırtılarıdır gecenin kasıklarından öpüp-geçen şarkılar zaman geçtikçe çığlıkları yükselir bir sigara tüttürür yalnızlığım ve alışkanlıklarımın kompleksi nükseder odamda volta atarım.. dün tiyatroda tanıştığım hatunu çağırsam işe yarar mı beni nasıl avutabilirler yazdığım...

Batının Reddi

Öğretmen ve serbest çalışan yazar Oswald Spengler’ın (1880-1936) Tarih Morfolojisi adlı eserinde ana hatlarıyla belirttiği üzere, Batının reddi ciddi bir tarih değil, zamanın ruh...

Martının Çığlığı‏

Ölüm her zamanki gibi çığlıklarıyla yaklaşmaktaydı, Attığı her adımda martının gözlerinden, Bir damla daha yaş akmaktaydı. Martı sustu, gökyüzü sustu, zaman durdu. Bense hala, Savaşın ortasında... Umudumu kaybetmeden, Geleceğim yok olmuştu. Martı...

Birlikte Uyuyanların Hikâyesi

Adamlar, leş gibi pis yatakların içine girmiş uyuyorlardı. Ağır yorganları kafalarına kadar çekmiş, horuldayarak. Yatakları çamur­dan, yorganları kandan tanınmaz hale gelmişti. Uzun zamandan beri...