Ana SayfaEditörHenüz Zamanı Gelmedi

Henüz Zamanı Gelmedi

Henüz zamanı gelmedi. Zamanı geldiğinde sana elini uzatacaktır. Bu yüzden sabret, “O” sessizce izliyor. Teker teker, sıraya dizilmiş, akışkan bir seyir halinde birbirlerinin içinde kaybolmalarına gururla bakıyor. Evet, henüz zamanı gelmedi. Ham meyvenin olgunlaşması gerek, ağacına (köklere) aykırı davranan asi bir dal neye yarar? Beyhudedir uğraşı, beyhudedir kendine olan aşkı.

Evet, nicedir bekleniyordu. Her bir yok oluş, mükemmel ahengin içinden süzülerek bir haz pınarına dönüşüyor, ruhun simyası perçinleniyor, kurtuluşu müjdelenenler muazzam bir birleşmeye çağrılıyordu. Çağrı, acı çekenlerin hislerine tercüman olmuştu hep, sessizlik şefkatini onlar için besliyordu. Onlar ödüllendirildiler, onlar beklendiler, hasret ve sevgi buluşmasına ramak kalmıştı. “O” ise sessizce birleşmeyi bekliyordu. Yarattıklarına âşık bir yaratıcının son şiiri yazılmak üzereydi. Henüz tadılmayan “O” (adsız) keşfedilmeye çok yakındı.

Çarklar dönüyor, rakamlar işaretlere, işaretler ruhlara, sevap günaha baskın çıkıyor, her biri kendi içinde diğerini kabul ediyordu. Kabul edilenler aynı seviyede kalıp bir diğerine çağrıda bulunarak alttakilere yol gösteriyordu. Sonunda hiçbir fark kalmayıncaya kadar her biri diğerine katıldı ve çoğaldılar: Çiftleşme başladı, kutsallığın son birlikteliği her birini bütünlüğe taşırken, utanç, ruhları esir aldı. Utanç, bir yüz çevirmeden ziyade bir kabulleniş ve hesaplaşma gibiydi. Düşmanlığın ve nefretin ortadan kalktığı bu zaman dilimi daha saf olan bir âleme işaret ediyordu. Saflaştıkça utanç artıyor, yükselenlerin gölgesi yeryüzüne vuruyordu. İşaret edilen henüz uzaktı. Uzak ise yakına hasretti.

Varoluşun zengin topraklarından çıkan eşsiz bir duaya gelmişti İnsan. Her biri bu duaya sessiz ve kalben eşlik ediyor, aciz ve sıradanlıkları için af diliyordu. Zayıf ve günahkârlar yükselenlerin yardımını istedi fakat olmadı, yaşam sadece O’ndan geliyordu ve bir ödüldü hakedenlere.

Soluksuzca akıyordu “Işık.” Işığa kıyafetlenenler yakıcı bir rüzgarın yoldaşlığında etrafta uçuşuyor, yaradılışın mükemmelliğine biat ediyorlardı. Dağ, kopan kayaya hükümran olmuştu artık, kendisinden uzak kalanı arzuluyor, parçalanmış olan bütüne gelmek istiyordu. Parçanın bütüne olan aşkı büyük bir özlemle çalkalanıyor tüm boşluğu dolduruyordu. Acının yerini korku alırken, sefil bedenlere tekrar bir çağrı duyuldu: Kendi kendini yok et! Zayıf ve tamahkârsın. Lakin böyle yaratıldın. Dünyanın sefil bir yer olduğunu da gördün. Zamanın sonu geldi, doğrul, şükret ve karış!

Ama sakın korkma: Sessizliğin ahenginde herkese yer var.

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Fahişelerin Islak Ölümü

serserilerin bir kavanozdan çektiği sakız kıvamındaki tırnak boyası kadar kırmızı bir yok oluştur kader çelimsiz ve içten pazarlıklı öldürecek veya yaşatacaktır seni sakin bir karının sıcacık koynunda şarapçı aylak...

Spiritizm’in Temel İlkeleri

ALLAH: ebedîdir, gayrı maddidir, tekdir, Kadiri Mutlakdır, fevkalâde iyi ve adildir. ALLAH, canlı ve cansız, maddi ve gayrı maddi varlıklardan müteşekkil olan Kâinatı yaratmıştır. ...

The Walking Dead

Ölüp ölüp dirileceksiniz! The Shawshank Redemption ve The Green Mile’ın Oscar adayı yazar ve yönetmeni Frank Darabont’un imzasını taşıyan The Walking Dead ile tüyler...

Un Chien Andalou

Un Chien Andalou, Luis Buñuel ve Dali’nin 1929′da senaryosunu yazdığı sürrealist bir film. Film de tamamen olmasa da çok büyük bir Dali kompozisyonu yer...

Heidegger ve Gadamer: Düşünürken-Oduna-Kesilmek

Heidegger ve Gadamer ortak bir kaderin iki mimarıdır. Biri diğerinden diğeri de birinden kuvvet alır. Düşünmenin varlığının, varlığın düşünmesinin talihi bir ormanda vuku bulur:...

Hint Felsefesi: Samkhya

Birbirlerinden kilometrelerce uzakta yaşayan doğu ve batı insanı, tıpkı mesafelerde olduğu gibi kültürel açılardan da birbirlerinden uzak kalmışlardır. Genelde batının ana ilkesi “bireycilik, ben”;...

İstek ve Özbilinç: Efendi – Köle Diyalektiği

“İki öz bilincin ilişkisi öyleyse, ölüm-kalım kavgası yoluyla birbirlerine kendilerini tanıtlamaları olarak belirlenir. Bu kavgaya girmelidirler, çünkü kendileri için olmayı, başkasında ve kendilerinde gerçekliğe...

Defolun‏

Seni çok ama çok seviyorum. Karanlıkların koynuna sığınmış atmayan kalplerin Tanrıya yalvarmalarından daha fazla umutluyum. Seni çok ama çok seviyorum. Kefenim olman için yalvarıyorum...

Tırnak İçi Yaşamlar…

Bazı şeyler tırnak içerisinde yenilir. Örneğin balık ekmek… Balığı pişirip, soğanla, marulla ekmeğin arasına koyup yemekle Eminönü’nde bunu yemek aynı şey değil gibi gelir...

Creep

Creep, metro tünellerinin ne kadar tehlike arz edeceğini gözler önüne seriliyor. Ucubelerin yaşantılarını konu edinen birçok film var piyasada. “Creep” bunlardan sadece biri. Kısacası orijinal olmayan...

Rockmanifesto

Yayınımıza Türkçe sözlü hafif hüzünle devam ediyoruz. Bana mayasıl bulaştır anne! Anne bana uyuşturucu sat! Bana define haritası ısmarla anne! Bana canavar düdüğü kirala!...

Prenses

prenses aklına eser gelir gider sever ama asla küsmez prenses kurtarıcı meleğim sinirlenir sonunda bana döner prenses aklıma eser saçları değer sesi aşka davet eder esmer teni ruhumu sobeler prenses her yeri her şeyi benim olan tek ülke prens yapar sefili prenses nefes alıp durur köle...

Ayrıntının Vazgeçilmez Olasılığı

Bilmemek en güzeli. Acıyı dindirmek için yola çıktığında, benliğin kayıtsız bir tanrının uğrak yeri olur. Sen artık başkası olursun. Bu yüzden en iyisi biricik...

Albert Fish (Öcü Adam)

Elektrikli sandalyede ölmek ne de büyük bir zevk olacak! Bu tadacağım en büyük zevk olacak. Şimdiye dek tatmadığım tek zevk! Fish' e Amerika'nın öcüsü adı...

Gece Kanatlarında

Avlanmak için geceyi bekleyen canlılar gibi, duygularda yalnızca sahibine av gözüyle yaklaşır Gecenin umulmaz anlarında… Hiç hatırında olmayan ve yokluğuna inandığın hissedişler bulurlar seni amaçsızca. Gece unutturabilir...