Ben sadece seni özlemiyorum.
Ciğerimi deşiyorlar, gölgeler geçiyor ruhumdan, tenim tenine sesleniyor.
Ben sadece seni özlemiyorum.
Biraz hoş sohbet oluyoruz göğe, biraz kana karışan alkol..
Ben sadece seni...
Çocukluğum sanki onun göğsünde kabarmıştı.. Sınırlarımı aşarcasına huzurluydum. Kokusu ciğerlerime öyle işlemişti ki, sanki herkes onun gibi kokuyordu...
Gitmemesi gerekiyordu...
İkimizin de tek dileği buydu.
Ama elimizden...
Yıllar sonra sana yazıyorum.
Sessizliğine, özgürlüğüne
Özgür sandığını tutsak bedenine.
Çok uzun süre zindanda kalışına,
Nefes alamayışına.
Yıllar sonra hala sana yazıyorum.
Yaralarına, içine, ölenlerine
Saygıyla ama sevgisizce.
Yanında olamayanlara, asla olamayacaklara.
Kinim...
Gözler birleri, gönüller binleri görürken modern köleliğin bıraktığı hazlar ve gerçeklik hisleri ile aynı berduşluğun izlerini taşımaktayız. Maddesellikten kopamayıp yalnızca ona sahip olmaya çalıştığımız, aynı zaman...