Ana SayfaYazarlarMine SakaÇocukluğum Gidiyor

Çocukluğum Gidiyor

Çocukluğum sanki onun göğsünde kabarmıştı.. Sınırlarımı aşarcasına huzurluydum. Kokusu ciğerlerime öyle işlemişti ki, sanki herkes onun gibi kokuyordu…

Gitmemesi gerekiyordu…
İkimizin de tek dileği buydu.
Ama elimizden gelen bir şeyde yoktu…
Sanki gidişiyle içimden bir parçamı alacaklar gibi..

Son 2 günümüz, çocukluğum bitiyor, nefesim kesiliyor sanki.. Bir gidiş insanı nasıl acıtırdı şimdi anlıyorum.. Hep benimle kalsaydı keşke, yine çocukluğuma kafamı koysam.. Burukluk, belki bir şans denemesi ile;
“Gitmesen olmaz mı?” dedim.
“Okul var, keşke kalabilseydim..” dedi.
“Gitme..” dedim, derken nefes borusuna dayadığım dudaklarımla son kez öptüm..
“Çok geç tanıştık…” dedi ve derin bir nefes aldı..

Kafamı yattığım yerden kaldırıp tam kalbinin üstüne koydum.. Çocukluğum, aşklarım, gururum neyim varsa orada soluyordu.. “Haklısın.” dedim, diyebileceklerim bu kadardı. Nefesim bu kadarına yeterdi ancak… Ellerim yüzündeyken sanki tüm coğrafya avuçlarımın içindeydi… Oysa fazlası var eksiği yoktu..

Gideceğini bilmek ve bile bile o anı beklemek acımasızca.. Etim çekiliyor, derimi yüzüyorlardı. En acımasız işkencelerinden daha öte, daha şiddetli vuruyordu bu acı. Bu gidişin adı ayrılık mıydı? Olmamalıydı.. Eksilirdim, çoğum gidiyor.. Bir yandan anlamaya çalışıyordum, ne kadar anlamaya çalıştıysam o kadar anlamsızlaşıyordum. Aynı gökyüzü, aynı güneş, aynı yağmur yağar üzerimize. Ama aynı teni, aynı sesi, aynı gülüşü, aynı kokuyu ve hatta aynı aşkı bir daha göremeyiz.. Birbirimize karşı olan ilgimiz inatlaşmamızın altında kalıyordu. İkimizde birbirimizden önce kendimize itiraf etmeliydik, farkındaydık, yapamıyorduk. Ve geç olacaktı. Geç tanışmamızı bahane edip, hayatlarımıza devam edeceğiz. Belki ayda bir gelir, ben yine birbirimize gönderdiğimiz şarkılar eşliğinde kahve hazırlarım ve belki yine birlikte uyuruz. Belki yine benden önce yatar ve belki bende sabaha kadar onu izlerim.

Ömrüm bitiyor, hayatımı elimden alıyorlar..
Eksikliği, en büyük emanetim.
İmkansızlığım oluyor, şiirimi imzalıyor.
Ellerinde tuttuğu hayatımı da alıp gidiyor bu şehirden.
Bu şehir nefretim, asabiyetim oluveriyor.
Sancılarım gözyaşlarıma karışıyor,
Ve hayat en büyük oyunlarından birini kalbimde bileyliyor şimdi.

 

Mine Saka

Mine Saka
Mine Sakahttp://www.felsefehayat.net/
1994 yılının soğuk bir Şubat günü, İstanbul’da doğdum. Yalova Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunuyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği lisans öğrencisiyim. Okumaya ve yazmaya tutkum çok küçük yaşlarda başladı. Yazı yazmak benim için özgürlüğün soyut boyuttan somuta boyuta geçişidir. Az konuşan çok yazan, gezelim – görelimci , hızlı karar veren, halinden memnun, çok Beşiktaşlı, biraz ağzı bozuk, biraz kırgın, en çok hırçın, biraz da Mine işte.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Felsefe Yapma!

Bizim kız dün okuldan morali bozuk geldi. Bir arkadaşı ile tartışmış yanıma gelip kızgın bir şekilde “Baba bana bir arkadaşım 'felsefe yapma!' dedi; ne...

Kara Kedi Niçin Uğursuzluk Getirir?

Dünya tarihinde kedilerden başka, önce tanrılaştırılan, sonra şeytanla özdeşleştirilip soykırımına uğrayan, sonra da tekrar evin baş köşesine yerleştirilen hiçbir canlı türü yoktur. Bir insanın önünden...

Yalnızlık

Yalnız yaşamanın bir tek amacı vardır sanıyorum; o da daha başıboş, daha rahat yaşamak. Fakat her zaman, buna hangi yoldan varacağımızı pek bilmiyoruz. Çok...

Yağmur Getirdi Sarhoşluğu

gecenin kahpe damarlarından çekiyorum esrarı en kallavi acının uyduruk saatlerinde orospuların kaşar kokulu iç çamaşırlarını unutamıyorum cılız bir adamın şişman çığlıklarını çocuk oluyorum çünkü her sevişme oraya sığıyor çünkü her...

Terk-i Ten

Hep analar olmaz ya şefkatten yana enleri olan. Piçlerinin sayısız olduğu bir orospunun aşkından konuşacağım size ben. Bir han gibi olan bedenine girip çıkan herkesin...

Durmak: Ruh İçin Bir Söylenti ya da Serzeniş

Tüm eylemlerimizin boşunalığı üzerine önsöz Durmak. Tavandaki geometrik şekillere bir tanrı mucizesiymiş gibi bakmak, onlara hayran kalmak. Büyülenmek. O anki ruh halini sanki hiç değişmeyecekmiş...

“Yaygın Yanlışlar Ansiklopedisi” Zehir Zemberek Bir Eleştiri Kitabı

YAYGIN YANLIŞLAR ANSİKLOPEDİSİ                                            ...

Boşluklardan

Boşluklar doldu rüyalarıma birer birer kaybettiğim her hayalimden sonra. Beni korkutan boşluklar. Kendimi kaybettiğim labirentler… Dolandıkça ve koştukça içinde düşüp kırdım dizlerimi korkumun boşluklarında. Rüyalarımı...

Afiş

İstediğiniz ne zaferdi ne gözyaşı Ne hüzünlü org ne papazın son duası On bir yıl nedir ki on bir yıl Yaptığınız kullanmaktı silahlarınızı Ölüm gözünü kamaştırmaz partizanın Asıldı yüzleriniz...

Bulantı

kafam bok gibi ağrıyor ve zihnim bulanıyor ben de harfleri ağzımın içine sokup kelimelerle destekleyip cümleler kusuyorum... İlkay Beyaz

Varlık ya da Olmak!

Yok olmak varlığın ilk şartıdır. Küllerinden doğan bir hayat gibi kutsaldır. Uzak ve yalnızdır. Sıradanlığın çilesiz koridorlarında bir cellat gibi dolaşır. İşte size ölümün...

Üzülme Bubulinam, Tanrı Var!

Kaburga mirastır der Peygamber Elma yasak! Tanrı kuralcı! Şeytan kadın! Aden görünmez olur ufukta, Anneciğim bak bu su, bu toprak, bu insan Öyle korkma hemen, öyle teslim olma...

Nietzsche ve Metal Müzik

19.yy’ın en radikal sıra dışı yazarlarından ve düşünürlerinden olan Nietzsche sadece bu yazımın değil tüm hayatımın konusudur aslında. Yaklaşık 5 yıl önce tanıştığım yazarın...

Yaratılışın Zaman Aşımı

Yıllar öncesinden yok olmalıydık. Süremiz dolmuştu. Neden mi dünya bizim yerimize yok oluyordu? İnsan kavramı kendini tanımlayacak kadar bilgi birikimine erişebilmişti de ondan. Doğa...

Boyut Kavramı ve Fraktallar

Felsefe düşüncenin ürünüdür. Felsefe yapan insanda bilgi, sezgi, mantık ve soyutlama yeteneği gibi düşünceden türeyen birikimlerin bulunması gerekir. Soyutlama yeteneği sayesinde özel durumlardan genel...