Ben sadece seni özlemiyorum.
Ciğerimi deşiyorlar, gölgeler geçiyor ruhumdan, tenim tenine sesleniyor.
Ben sadece seni özlemiyorum.
Biraz hoş sohbet oluyoruz göğe, biraz kana karışan alkol..
Ben sadece seni...
Gereksiz kıskandırma çabalarının elinden tutup parka götürdüm bugün. Çok iyi anlaşıyoruz. Onlar olmasa üzülürdüm. Ah be koca çocuk. Elimi bırakıp başkalarına koşan sensin. Senin...
Kapanmayan bir kaç yaram var.
Tekrar tekrar kanayan,
Ve inançla, aylarca,
Evet tam 10 ay önce girdiğim ve
son kez dediğim bu savaştan,
Tekrar yalnız ve mağlup çıkıyorum.
Bunca yıl...
Kendi odana kapanırsın..
Dünya bile büyük gelir artık. Kendi dünyan bile büyüktür artık.. Odan da büyük gelmeye başlar, çektiklerinden sonra.. İçine kapanırsın. Senin içine kapanman...
Pembe püsküllü avizenin, pembemsi ve mayhoş ışığında ne düşünebilir insan? Yaşadığı güzel şeyleri mi? Çektiği acıları mı? Peki ya Yann Tiersen dinlerken ne düşünebilirsin?...