Can’ın Cevheri

gece ki, uyandığı uykusuyla kapımda,
beden uyusa ne çare?
görmeye yetenekli gözler,
Işığın karşısında yitirir lütfunu
açık dursalar ne çare?
duydukların ile şekil bulan sözler
yer etse dillere
sen bilmedikçe
söylesen ne çare?
adımlasan diyarları, görülse yürekleri
izin kalmamış yüreklere
uğrasan ne çare?
ilişsen bir rüzgar semahına
dönsen iklimler boyu
hangi bütüne parçasın
bilememiş isen ne çare?
rüzgar tene değmedikçe
fırtınalar kopsa, kasırgalar olsa ne çare?
her çizginin , izin sessiz çığlığı
durmayan dünyanın, yansıyan alemi
aynada görülenin gerçek sahibi
ruh , alıp başını gider de
geri dönmez ise, ne çare?

can, cevherini bilmez ise
ruh için oluşan madde
ölümden uzak olsa ne çare?
gönül kendini arar durur,
vakti geldiğinde
tanımaz ise ne çare?
sözüm sanadır ey dost!
dışarıdan kapatacağın kapıyı
açsan ne çare?…

Serdar Bayraktar

Serdar Bayraktar
Serdar Bayraktarhttp://www.felsefehayat.net
1984 Ankara doğumlu, memur bir ailenin küçük çocuğuyum. İlk ve orta dereceli okulları Ankara'da okudum. Niğde Üniversitesi Radyo Tv Yayımcılığı 2006 yılı mezunuyum. Resim ve müziğin de önemli yeri olduğu hayatımda yazmak çok daha heyecan verici bir duygu. Bu yüzden yazmayı her şeyin önünde tutuyorum. Ankara'ya aşığım ve hayatımı orada devam ettiriyorum.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR