Ana SayfaDENEMEHiçliğin Doğası

Hiçliğin Doğası

Söylenmemiş olan, adsız, cisimsiz, konuşulamayan şey… Sadece o anda var olabilen bir şey. Düşünülmemiş ve tasarlanmamış olan… Bir anlığına vücudunuzu saran bir boşluk… Ki sizi vücutsuz bırakan bir rahatlıktır hiçlik. Sizi alıp; size yabancı bırakan bir nefessizlik anıdır.

İşte hiçlik bunları hatırlatır. Her zaman değil, o anda var olan tek şey, tek seyahattir o. Ruhun bir anda kendini yabancı kıldığı evrene sızmasıdır. Kelimelerin ve cümlelerin anlatamadığı saflıktır. Öyle bir aşktır ki ne seven ne de sevilen vardır. Sadece varsınızdır ve gerisi sizi ilgilendirmez. Büyük bir nimettir, eşsiz ve özgün olan tek oluş hali…

Hiçlik. Kişinin her an yaşayabileceği zamansız, süreksiz ve söylemsiz tek şeydir. Davetsiz bir misafir gibi cüretkârdır. Evet, o sadece bir an’dır. Bir andır ki zamanı yutar ve evrene sataşır. Mevsimsiz bir ülkedir hiçlik. Verimsiz topraklarda uçuşan polen yağmurları gibidir. Anlamsızlığın anlamına ulaşmaktır. Bilge şizofreninin en yüce hakikate ulaşmasıdır. Deliliğin meşrulaştırıldığı tek mecradır hiçlik. Hiçlik neye eriştiğini bilememektir aslında. Nereye kadar gidebileceğini bilememek gibi. Sonsuzluğun altında inlemektir. Vücudun ne kadarda hantal olduğunu hissetmektir. Atıl olanların öz olanlarla değiştirilişidir.

Ne yeni, ne de eski olandır. Sürekli zinde olan bir canavardır hiçlik. Zamanın dışında hareket eden bir bilge… Edasız, sessiz ve hareketsizdir. Ne bir sonuç, ne de bir sebeptir.

Hiçlik Ben’in tek evidir. Sizin ya da bizim değil. O tekildir. Paylaşılamayan tek sığınaktır hiçlik. Bencilliğin ve kibirin tek adresidir. Öznenin tek başına neler yapabileceğinin kanıtıdır.

Gösterişten uzak tek zarafettir.

Derinliksizdir. Renksiz ve kokusuz. En çıplak olduğun andır hiçlik. Maddeye karşı somurtkandır. Hayal edemeyeceğin kadar büyük bir haz pınarına içine salar seni. Ne erkek ne de dişidir. Bir savaş armağanı kadar kutsaldır. Ruhun kendisini beğendiği ve bunu yine kendisine bağladığı andır.

Bir ilerleme değildir. Bir gerileme de değildir. O sadece kendisidir. Bağımsız ve tek olandır. Tektir ve yorumsuzdur. Ne cevapsız sorudur ne de soruların cevabıdır. Sadece var olmanın anahtarıdır hiçlik. O sadece bir şeydir ve akışsızdır.

Hiçlik; kansız, hayatsız bir cennet-cehennem buluşmasıdır. Bir kavga değildir. Bir farkına varma hiç değildir. Hiçlik; arayışların, haykırışların, şehvetin, çıkarların, duygunun, çoğulun, zamanın, cümlelerin ve kelimelerin ve sizin olmadığınız tek yerdir. Ve kesinlikle benim olandır.

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR