Ana SayfaÇ(alıntı)Korku Üstüne

Korku Üstüne

İyi bir doğa uzmanı değilim dedikleri gibi, korkunun bizi hangi yollardan etkilediğini pek bilmem; ama pek garip bir tutku olduğu da su götürmez. Hekimlerin dediğine göre ondan tez aklımızı başımızdan alan hiçbir tutku yoktur. Gerçekten korkudan aklını yitiren çok adamlar görmüşümdür. En sağlam kişilerin korku süresince inanılmaz şaşkınlık hallerine düştükleri olur. Bilgisiz halkı, korkudan atalarını mezardan çıkmış, kefenlere sarılı dolaşır görenleri, cinlerin perilerin saldırısına uğrayıp çarpılanları bir yana bırakıyorum, meslekleri gereği korkmamaları gereken nice askerlerin korkudan bir koyun sürüsünü zırhlar kuşanmış bir alay, sazları, kamışları mızraklı akıncılar, dostları düşman, beyaz haçı kızıl haç sandıkları az mı görülmüştür?

Bourbon Dukası Roma’yı aldığı sırada, Şaint Pierre semtini bekleyen bir nöbetçi subay, ilk hücum borularını duyar duymaz öyle; bir korkuya kapılıyor ki, elinde alem, bir yıkıntının deliğinden dışarı fırlıyor, şehrin içine doğru gittiğini sanarak düşmana doğru üçyüz adım kadar koşuyor, neden sonra aklı başına gelip geri dönüyor ve aynı delikten içeri giriyor. Bures Kontu bizden Saint-Paul’ü aldığı zaman, alemdar subay Julie o kadar ucuz kurtulamıyor: O da korku şaşkınlığıyla bir delikten sur dışına çıkınca kuşatanlar paramparça ediyor kendisini.

Aynı kuşatmada bir soylu kişinin yüreği korkudan öylesine sıkışıp duruveriyor ki, yarasız beresiz sur hendeğine düşüp ölüyor. Aynı korku bazen bütün bir kalabalığı sarar. Germanicus’un Almanlar’la bir karşılaşmasında iki büyük alay korkudan birbirinin tam tersi iki yöne kaçışıyorlar.

Korku kimi zaman topuklarımıza kanat takar, kimi zaman da ayaklarımızı yere çiviler. İmparator Theophilus’un başına geldiği gibi: Agarenler’e karşı yitirdiği bir savaşta şaşkınlıktan dona kalıp bir türlü kaçamıyormuş; sonunda ordu komutanlarından biri gelip derin bir uykudan uyandırır gibi sarsmış onu: Ardımdan gelmezseniz, demiş öldürürüm sizi; çünkü canınızı yitirmeniz, esir düşüp İmparatorluğu yitirmenizden daha iyidir.

Korkunun gücü son haddine şöyle varır ki, ödev, ve onur yerinde elimizden aldığı yiğitliği kendi buyruğunda gösterir bize. Romalıların Annibal’a karşı Sempronius komutasında ilk meydan savaşını yitirdikleri sırada, on bin kişilik bir piyade tümeni korkudan kaçacak delik arayıp bulamazken düşmanın en güçlü kanadı üstüne şaşkınca yürümüş ve görülmedik bir gayretle yarmayı başararak bir sürü Kartacalı’yı öldürmüşler, onurlu bir zaferle elde edeceklerini yüz karası bir kaçışla elde etmişler.

En çok korktuğum şeyin korku olması bundandır. Bütün belalardan daha belalı bir yanı vardır korkunun… Savaşın bir döneminde bir hayli hırpalanmış, yara bere içinde kalmış askerleri ertesi gün yeniden düşmanın üstüne yürütebilir, ama içlerine korku düşmüş askerleri önlerine bile baktıramazsınız. Mallarını yitirmek, sürülmek, köle olmak korkusuna kapılanlar, yemelerinden, içmelerinden, uykularından olup sürekli bir telaş içinde yaşarlar.

Oysa yoksullar, haydutlar, köleler çoğu zaman daha keyifli yaşarlar. Korkudan kendilerini asan, boğulan, uçurumlara atlayan nice insanlar da gösteriyor ki bize korku ölümden daha amansız, daha dayanılmaz bir beladır.

Eski Yunanlıların bildiği bir başka çeşit korku varmış; bizim aklımızın şaşkınlığı dışında bir dürtüden gelirmiş. Toptan bir halkın, orduların kapıldığı olurmuş bu korkuya. Kartaca’nın altını üstüne getiren böylesi bir korku olmuş. Bağrışıp çağrışmalar gökleri tutmuş; bir baskın varmış gibi millet sokaklara dökülmüş, düşmana saldırır gibi birbirlerini yaralamış öldürmüşler. Kargaşaya, şamataya boğulmuş bütün Kartaca: Sonunda dualar, kurbanlarla tanrıların öfkesini yatıştırmışlar da öyle kurtulmuşlar bu beladan. Pan tanrının saldığı korku anlamına panik diyorlar buna. (Kitap 1, bölüm 19)

Montaigne; Denemeler‘ den…

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

11. Sone

Gençliğin günden güne kalırken gerilerde Bir yavru yaratırsan alsın diye yerini, Dinçken can verirsen o körpe can ilerde Senden göçen gençliğe varıp yaşatır seni. Böyle sürecek akıl, güzellik...

Son Ol!

Kalbine dokunabilmeme bile ihtimal vermiyorken, daha fazlasını yaptın; beni kalbine aldın. Bu da yetmezmiş gibi aşkı yaşatıyorsun. Sadece elinden tutmak isterken ben, yüreğini açtın...

Machete

Rodriguez kanlı oyunlarına devam ediyor. Machete, her zamanki gibi adeti bozmayarak fışkıran kanlara ve uçuşan kellere ev sahipliği yapıyor. Tıpkı diğer Rodriguez filmlerinde olduğu...

Düzen Metafiziği Açısından Khaos ve Kargaşa

"Khaos", matematiksel, fiziksel, kimyasal; teknolojik uygulamalarla ilgili alanın bir kavramı olarak son elli yıldır heyecanlı tartışmaların konusunu oluşturuyor. Tarihi daha eskilere gitmesine rağmen, kavramın...

30 Days Of Night

30 Days Of Night bir vampir filmi ama alışılagelmişin dışında... Alaska'nın ücra bir kasabasında 30 gün boyunca kışın en karanlık günlerine tanık olunacaktır. Bu tuhaf sebep...

Mavi Balina

Jerzy efsanelerde yaşamaz. O da tıpkı bizim gibi düşünmeyi sever. Şüphecilik. Önce şüphe etmeniz gerekir öğrenme sürecinde. Sonra başka bir el gelir sanki sizleri...

Kırmızı Tanrı

Göz bebeklerimden kalbime düştün. Orada kal! Kal ki; oksijenim ol. Kal ki; tanrım yapayım seni. Sen kokayım buram buram. En acımasız zamanlarda sana sığınayım....

Gider İçerdi Can Baba, Kendisine Acımadan Ama

Can Baba, hatırlar mısın, bir akşam, arkadaşlarla Kuzguncuk’taki evinize gelmiştik… Evde senden başka kimse yoktu. Yapayalnızdın. Sevgilisi terk etmiş liseli bir öğrenci gibi çaresizdin....

YouTube’un ‘Katil Palyaçolar’ı İngiltere’yi Bastı!

YouTube'dan etkilenen bazı İngilizler, Palyaço kıyafetlerine bürünerek vatandaşlara korku dolu anlar yaşatıyorlar. Bu günler İngiltere’de hareketli anlara sahne oluyor. Amerikan YouTube kanallarından etkilenen bazı İngilizler,...

Bir Filozofun Bir Krala Söylevi

Önde gelen Fransız filozoflarından biri olan Denis Diderot, Langres’te 1713’te doğdu ve 1784’te öldü. Fırtınalı hayatının en büyük başarısı, 1751 ile 1772 arasında yayımlanan,...

Rumelihisarı Efsaneleri

İstanbul'un fethi bin yıllık Doğu Roma İmparatorluğu'nun da sonu olmuş, bir çağ kapanıp bir yenisi açılmıştı. Tarihin bu çok önemli olayı, elbette ki efsanelere...

Yaşamanın Ağırlığı Altında

Geldim burada durdum bu pişmanlığın içinde. Gitmeyi istedim yollar kadar. Üstelik duraklarına da uğramamıştım çoktandır yüreğimin. Kafam karışmasın, kalbim bir daha ağrımasın diye kalmanın acısına. Kalmak dört duvar...

Estetik Acı Üstüne

Estetik acı ne demektir? Herkes ona katlanabilir mi? Ya da herkes ona sahip olabilir mi? Bu yazının konusu zikredilen bu sorulara verilen cevaplardan ibarettir. 1....

Ucube ve Hayatın Güzelliği

Ucube... Hayatın en güzel anında gelip yanınıza oturur. İçten içe çirkin bir ucube... Ses tonu midenizi bulandırır. Nefesi leş gibi kokar. Hastalığını bulaştırmak ister...

Reenkarnasyon ile İlgili İki Konu

Bugün, birbirinden çok farklı iki ayrı sohbet çevresinde, benzer iki soru ile karşılaştım. İlki, 4. İslâm Kitap Fuarı'nda tanıştığım ve bir şeyler öğrenmek isterken...