Son Ol!

Kalbine dokunabilmeme bile ihtimal vermiyorken, daha fazlasını yaptın; beni kalbine aldın. Bu da yetmezmiş gibi aşkı yaşatıyorsun. Sadece elinden tutmak isterken ben, yüreğini açtın bana. Burası çok güzel sevgilim. Yüreğin kocaman. Beni burada hiç yalnız bırakma olur mu? Sıcacık burası. Sensizken üşürüm. Beni burada yalnız bırakma ihtimalin bile üşütüyor sevgilim.

Sen hep kocaman gülümse bana sevgili.
Hep sıcacık gülümse ki; yalnız kalmaktan korkmayayım.

Düştüğümde hep yanımda ol sevgilim. Ol ki; sadece elime değil, yüreğime uzat elini. Sonra sen düş ve ben sana elimi uzatmayayım. Yüreğimle kaldırayım seni. Sonra “biz” hep düşelim. Aşkımız kaldırsın bizi. Sonsuzluğa giden bu yolda hep düşelim. Ama sen hep yanımda ol !!

Hayal dediğim her şeyin gerçek olduğunu göster bana, şu an olduğu gibi. Kalbimi nasıl çaldığını anlat. Sensizlikten niye bu kadar çok korktuğumu anlat bana! Anlat ki sensizlikten daha çok korkayım. Ve sana baktığımda neden cenneti gördüğümü anlat. Anlat ki; insanlar cennette nasıl yaşadığımı sorarlarsa, onlara verecek cevabım olsun.

En önemlisi bana hep aynı bak sevgilim.
Hep AŞKla.
Hem aşkla hem “sen karışma, ben her şeyi hallederim” edasıyla bak.

Yüzünden hiç gitmeyeyim. Elimi de hiç bırakma. Önceden olduğu gibi öperken bile bırakma. Yine umursama beni. İlgilenme benimle. Üzüleyim ben. Sonra her zaman ki gibi gel “aşkım saçmalama değer vermesem bu kadar uzamazdı” de. Sevineyim ben. Yaramazlık yapıp kaçan çocuklar gibi sırıtayım karşında. Sonra sen kalbimi aldığın gibi, başımı da iki elinin arasına alıp -alnımdan öp-. Sen bir şey söyleme, ben anlayayım. Cennetime bakayım.

Ve :

“İlk değilsin ama SON OL” diyeyim. Ve sen bir kez daha sev beni. Bende hep cennetim de kalayım.

Seni Seviyorum.

Mine Saka

Mine Saka
Mine Sakahttp://www.felsefehayat.net/
1994 yılının soğuk bir Şubat günü, İstanbul’da doğdum. Yalova Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği mezunuyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Konaklama İşletmeciliği lisans öğrencisiyim. Okumaya ve yazmaya tutkum çok küçük yaşlarda başladı. Yazı yazmak benim için özgürlüğün soyut boyuttan somuta boyuta geçişidir. Az konuşan çok yazan, gezelim – görelimci , hızlı karar veren, halinden memnun, çok Beşiktaşlı, biraz ağzı bozuk, biraz kırgın, en çok hırçın, biraz da Mine işte.

1 Yorum

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Quills

De Sade, tarihin simgeleşmiş isimlerinden biri. Uslanmaz bir çocuk ve bir o kadar da yaramaz... Hiçbir zaman bir diğerine benzemedi ya da bir başkası...

Yalnız

Haykırışan kargalar Darmadağın uçuşuyor kente doğru. Neredeyse yağacak kar Yeri yurdu olana ne mutlu! Donmuş kalakaldın, Hanidir gözlerin arkada! Boşuna kaçışın, ey çılgın, Kıştan uzaklara! Dilsiz ve soğuktur binlerce çöle Açılan bir kapıdır...

Aziz Öfke

Doğruluğu istedim, acıyı verdiler ellerime, Kabul ettim ve yürüdüm… Umudu istedim, yalnızlığı koydular yanıma, Beni bensiz göndererek... Kabul ettim ve yürüdüm… Rüzgar olmak istedim yağmurda ıslanan, Bana esareti sundular güneşi...

Pubhuman: Bilginin Peşinde

“Hayat: Bir bilgisayar oyunu gibidir. Çeşitli oyun biçimleri ve roller var. Peki ya Tanrı? Tanrı da bu oyunu kuran şeydir işte. Ya insan? İnsan...

Yeşilçam mı, Hollywood mu?

Artık sinema tat vermiyor. Fazlaca film izleyen biri olarak Hollywood' un son durumunun içler acısı olduğunu düşünüyorum. Kendi kendini tekrar eden yapısıyla ve klişeleriyle...

İnsanın İstekleri

Budalalığımızın başka belirtileri arasında şu da unutulmamalı: İnsan, istekleri yüzünden kendine gerekli olanı bulamaz; bir şeyin tadına vararak değil, hayal ve hevese kapılarak, mutlu...

Sesler Duyarsınız

Sesler duyarsınız... Düzenbaz gecenin oynak fahişeliğinde. Bir merminin ne kadar öldürebileceğini gösteren sesler... Kan alfabesiyle teninize ölümü kazırlar. Sesler... Kesik bir başın son hareketi...

Nymphomaniac Vol. I-II

Birçok ülkede yasaklanan ve sansürlenen Lars von Trier’in ses getiren filmi "Nymphomaniac" bence gerçekten de izlenmesi gereken bir yapım. Lars von Trier'in önceki işlerini...

Kendini Acındırmak

Kendimi kaptırmamaya çalıştığım çocukça, yakışıksız bir duyumuz vardır. Dertlerimizle dostlarımızı acındırmak, kendimize vah vah dedirtmek. Başımıza gelenleri büyütür, şişirir, karşımızdakini ağlatmak isteriz, neredeyse. Başkalarını kendi...

Forbes’a Göre Türkiye’de En Çok Kazanan Yazarlar

Forbes Türkiye, 2013’ün en çok kazanan yazarlarını açıkladı. Edebiyatın en çok kazananları belli oldu. Forbes Türkiye’nin açıkladığı listeye göre, 2013’de Türkiye’nin en çok kazanan 20...

Osmanlı Aydını

Bir toplumun aydınını betimlemek, kaçınılmaz olarak genellemeler yapmayı gerektirir. Oysa genellemelerin içerdiği yanlışlık bir yana, toplumların değer yargılarının, kültürel yapılanmalarının zaman içinde hızla değiştiğini...

Kral Philip’in Ölümü

Makedonya Kralı Philip hükmettiği yıllar boyunca kötü ününden ve ileri derecedeki aşağılık kompleksinden çok çekti. Krallığını, Yunan dünyasında hatırı sayılır güçlerden biri haline getirmiş...

Tractatus Logico-Philosophicus” 1 ile başlayan Önermeler

Tractatus Logico-Philosophicus bir mantık kitabı ya da özgün bir felsefe yapma şekli gibi görünür. İçsel kuruluşu, ayrıksı-ciddiyeti Tractatus'u asla özgün yapmaz. Tractatus'un özgünlüğü akademik...

İsyana Dair

Belki de en çok, büyük alegorik romanı Veba ile tanınan ve Edebiyat Nobel Ödülü sahibi olan Albert Camus (1913–1960), komünist anlamda “ihtilale” değil, yazarın...

İlim Nedir?

Dünyada her şey için, medeniyet için, hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir,...