Saklımda Sen!

Kaybolan sayfalarla,
Zamanın beklenen ve gelmeyen sesleriyle
Gurbet akşamlarının yüreği aydınlatamayan, biçare ışıkları
Yetemediğimiz, yetinemediğimiz sarhoş halleriyle…
Hani demiştim ya;
Şimdi ne desen hoşçakaldır, diye.

Hepimiz bir bütünün parçalarıyken
Seni benden,
Beni senden ayrı tutamazsın.
Aynı gözlerin bebeklerinde
Büyüyen, küçülen her sezgiyle
ne bana uzaksın
ne de senden uzağım…

Basitleştirilmiş ve özümsenmiş
Ne yazık zamanlar,
Dertlerini anlatamayacak kadar güçsüzler.
Düş kırığı parçalarla kurulan cümlelerde
Adını bildiğini sandığın bir boşlukta
Öylece salınmaktasın.
Şimdi saçlarına çekiliyorum,
Şimdi sana…
Cevaplarınla dolu fikirler,
Seni sayıklayan hislerle
Geceden, gündüzden uzak sana çekiliyorum
Dur durak bilmeden…
Gördüm!
Etrafında dönen geceyi,
Nefes aldırmaz heyecanın
Sana bürünen karmaşasında
Yürüdüğün yolun kadifemsi duruşunu…

Her karede netleşen görüntün
Ve bulanıklaşan her şeyi anlatırdım,
Sorsaydın eğer.
Sokaklarını, gökyüzünü
Ağaçlarını, çiçeklerini çalamadığın kuşlar
Her köşe başında
Gören gözler olurlar.

Hüsran sözü,
Hüzün makamı değil, beklenensin
Anlamalısın aslında…

Tam da atmosferde yanmaya mahkum bir göktaşı
Takılmışken hayal pencereme
Gerçeği unutturan yıldızların biraz ötesinde.
Duyduğun tüm seslerin,
Kelimelerin, harflerin bilinmeyenlerinde
Sessizce kurulan ütopyaların kendi isimleriyle
Sorsaydın, anlatırdım elbette…

Anı yitirilen özlemin tanıdık olmayan ilk sahipliğinde
meğer, ne çok senli cümlelermiş anlatılanlar, duyulanlar.
Fikri hür bir dillenişin en özgür halisin.
Yarın sorulacaklara cevap ,
Dün söylediklerim.
Anlatılmamış ya da anlatılamayacak sözlerdesin…

Çakıl taşlarının bir park mahpusluğunda
Yalnızca çocuklara açılan görüş günlerinde
Ordan oraya savrularak, ezilerek
Ve yine de mutlu oldukları anlar gibi…
Esir düşen gönlün, çare bilmez hallerindesin!

Henüz göremediğin içimdeki sen ile,
Başka mevsimlerin bedenlenmiş yansımaları
Türlü halleriyle
Korkmak kadar yakın bir gece de,
Korkusuz savaşlar içindeyken,
Sessizlik denilen örtü niye?
Umut, çocuk oyuncaklarında
Toplanmayı bekleyen dağınıklığıyla.

Ağaçtan düşmüş yavru bir kuş
Av yolculuğunda, seçemedi avcısını.
Gece uykusunda bir balık, çırılçıplaktı…
Ne mutlu gün aydınlığından kalan yaşamlara.
Dalgalarında akşam ve sabahı olmayan ıslak nefeslere…

Gördüm!
Suçsuz bir zaman
Akrep, yelkovan…

Matematiksel bir döngüde
Eşittirin sağ tarafındasın.
Solundaysa(mdaysa) her şey, senden arta kalan.

Tarihsel bir yazgının ilk yerleşim yerisin.
Sularında bereketli topraklar,
Topraklarında insan özü dokunuşlar.
Başka suretlerdeki sancılarımızla
Değişmesin istediğimiz anların
Değişmez halleriyle, söylemeye korktuğumuz her şey
Bizleriz aslında…

Ve sen;
Ya gerçek bir öğreticisin tılsım-ı nurdan
Ya da hayal edilen bir yansımasın,
Adı bilinmeyen diyarlardan…

Serdar Bayraktar

Serdar Bayraktar
Serdar Bayraktarhttp://www.felsefehayat.net
1984 Ankara doğumlu, memur bir ailenin küçük çocuğuyum. İlk ve orta dereceli okulları Ankara'da okudum. Niğde Üniversitesi Radyo Tv Yayımcılığı 2006 yılı mezunuyum. Resim ve müziğin de önemli yeri olduğu hayatımda yazmak çok daha heyecan verici bir duygu. Bu yüzden yazmayı her şeyin önünde tutuyorum. Ankara'ya aşığım ve hayatımı orada devam ettiriyorum.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Dirilmek İsteyen İsa’lar Var Ruhumda

Üzgünüm, Katran soluyarak çürüttüğüm ciğerim Kollarımda ölen bahar Asma bahçelerinden yere dökülen üzüm sessizliği Gövdemi parçalara ayıran balta adına Hepinizden özür dilerim. Oysaki; ölümü çoğaltan bir karbon kâğıdıydım ben. Yusyuvarlak bir...

Biyolojik Beden Saati Nedir?

Niçin bahar gelince insanların yaşama sevinçleri yükselir? Niçin koyunlar baharda ve hemen hemen aynı zamanda kuzularlar? Niçin kuşlar vakti gelince bir anda hep beraber...

Geldin mi, Ey Ruh?

Hiç ruh çağırdınız mı? Eğer cevabınız olumsuzsa, çok yazık. Günümüzde, herkes işini gücünü bırakıp, masa başında ruhlarla sohbet ediyor artık. "Hadi canım, olur mu?"...

Bazen

Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan, Güneş kucağındadır, bilemezsin. Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür, Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın. Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın. Uçar gider, koşsan da tutamazsın... William Shakespeare

Emmanuel Levinas Röportajı: “Başka ve Başkalık” 1993

-İyi akşamlar, Emmanuel Levinas. "Tanrı, Ölüm ve Zaman" 1975-76 akademik yılında verdiğiniz derslerin metinlerinden oluşuyor. O halde gelin sizi tanıtayım. Hiç şüphesiz Fransız düşüncesinin...

Satanizm Dosyası

Antik Mısır çok tanrılı din ve mitolojisi ve Antik Roma-Yunan inanışında bulunan ve temelini bu kadim inanışlardan almış güçlü bir akım olan Satanizm, tüm...

İnsanlığın Hatalı Coğrafya Bilgisi

İnsanlığın hatalı coğrafya bilgisidir iki kutuplu dünya haritaları. Fakat dünya iki kutuplu değildi. Kim demişti. Kim anlatmıştı bize kuzey ile güney kutuplarını. Bak acıya...

Aşıkların Ölümü

Yatağımız olacak, hafif kokuyla dolu, Divanımız olacak, bir mezar gibi derin; Bizim için açılmış, en güzel iklimlerin O garip çiçekleri süsliyecek konsolu. Son sıcaklıklarını sarfedecek hovarda, Birer ulu meşale...

Küçük Günışığım

küçük günışığım sensiz ruhsuzum gölgem bile yok sokaklarda küçük günışığım aşkımın bekçisi varoluşum sensiz anlamsızım nefes alamam tenin yokken küçük günışığım hayatım ellerinde ben seninim o yataktayken gezinen dudaklarım dokunan ellerim cennetini ararken ben hep seni düşlerim küçük günışığım bırakma sakın sensizken...

Felsefe Ders Notları: Bilgi Felsefesi

BİLGİ FELSEFESİ Felsefenin, insan bilgisinin kaynağını, sınırlarını, geçerliliğini ele alan dalına bilgi felsefesi denir. O, belli bir bilgi türünü değil de, bilen özne ile bilinen obje...

Pulitzer Ödülü Sahibi Aktör Sam Shepard Hayatını Kaybetti

Pulitzer Ödülü sahibi, oyun yazarı, yazar, yönetmen ve aktör Sam Shepard 73 yaşında hayatını kaybetti. ABD’li oyun yazarı, yazar, yönetmen ve aktör Sam Shepard 73...

Şiir İktidara Açıktan Saldırıdır

Deliliğin kaynağı, aklın sınırlarını zorlamakta yatar. Şiir okumayı onun hakkında düşünmeyi ve yazmayı seven bir kişi, edebiyatın bu alanını “iyi-kötü”, “anlamlı-anlamsız” yargılarla tartışıldığını gördükçe deli...

Sonsuzluk

Anlatmıştım somut nesnelerin en katı, sağlam, Dayanıklı, aralıksız öğelerden kurulduğunu, Sonsuzluk içinde bulunduğunu. Araştıracağım Evrenin de bunlar gibi sınırlanmış Olup olmadığını, yukarda gördüğümüz boşluğun, Bütün varlıkların içinde devindiği alanın,...

Yurtsuz

Dört nala koşan atlar Uzaklara götürür beni, Korkmadan, doludizgin. Gören tanır beni, Ve tanıyan Yurtsuz Adam diye seslenir. Haydi, haydi! Asla bırakma beni, Yazgım, ey parlak yıldız! Kimse bana soramaz, Nerelisin diye. Asla bağlanmadım bir...

Ölüm ve Kendini Bilme

Birkaç aydır kanser tedavisi gören babamı Ocak ayında bu dünyadan uğurladık. Ölüm nedeni kanser değildi, KOAH denen akciğer rahatsızlığıydı. Sonuçta tüm süreçler birbirini tetikledi...