Ana SayfaDENEMEAllah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian: Edebi Bir Dervişin Uhreviyatı

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian: Edebi Bir Dervişin Uhreviyatı

İnsani değerlerin kaygan zemininde “kavramlar”ın bozguna uğratılması ya da herkesçe aşikâr bir kavramın yine insan eliyle “mutasyona uğraması” bana hep cazip gelmiştir. Çünkü bu sayede sıradanlığa saldırma ona savaş açma imkânımız doğar. Bu muharebe alanlarından biri “felsefe” diğeri de “edebiyat”tır. Her ikisi de insan tarafından yaratıldığı öne sürülen kavramların anlamlarını zorlar ve yerinden eder, bunu insan hayatını renklendirmek ve eğlenceli hale getirmek için yapar. Bu sayede insan için yeni bir hayat mümkün olur. Hayatım boyunca okuduğum kitapların genel anlamda böyle olmasına özen gösterdim. Bize yeni bir hayatın kapısını aralamayan bir kitabı neden okuruz ki? Neden sıradanlığa teslim olmalıyız, neden kavramlar sıradanlığın pençesinde inlesin? Bu sıkıcı hayatın içinde yeni bir hayat hayal edebilmek bu kadar zor mu? İşte bu kitap bu sorularımın cevabını fazlasıyla veriyor. Karşınızda Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian

İnsan bu hayatta nasıl iyi bir insan olur? İnanç, sevgi, fedakârlık… Hangisi sizi daha iyi bir insan yapar? Bu sorunun cevabını vermek öyle güç ki. Zira Kurt Vonnegut bu erdemlerin hepsini ruhunda taşıyan gerçek bir hümanist. (son nefesine kadar Amerikan Hümanistler Birliği’nin onursal başkanıydı.) Bir affedici: tıpkı fedakârlığı sebebiyle çarmıha gerilen İsa gibi. İsa’nın vaazlarında bahsettiği insan profiline birebir uyan bir ruh. Ben bir hümanistim ve o da şu anlama geliyor: ölümden sonra herhangi bir ödül veya ceza beklentim olmaksızın hayatta doğru ve dürüst davranmaya çalıştım (Syf.12) diyen bir yazarın arkasından daha ne söylenebilir. Annesi intihar etmiş bir savaş gazisi, kız kardeşlerinin çocuklarını evlatlık edinen bir intihar meraklısı o… Hayatının acı ve travma dolu yıllarında dahi insanlığı bir kenara bırakmamış bırakmamış bir yazar: Kurt Vonnegut.

Bir Hümanistin Gözünden İnsan Tasavvuru

Savaş karşıtlığı, insan hakları, eşitlik, özgürlük, kadın hakları, inanç özgürlüğü gibi birçok önemli hususu “ölülerin dilinden” özetleyen bir metin: Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian. Kitap Murat Menteş’in “Derde Deva Randevu” adlı kitabıyla hemen hemen aynı silsilede ilerliyor. Murat Menteş ölüleri mezarlarından çağırıyor, Vonnegut ise ölüme yakın deneyim yaşayarak tehlikeye atlıyor ölülerle sadece cennette temasa geçiyor. Her iki kitabın da ortak bir yanı var aslında: “İnsan.” Konusu insan olan tüm okumalar aslında ironiyi barındırır çünkü mevzu insan ise orada mutlaka yakınma ve eleştiri olacaktır. Bu makul sayılabilir bir durum. Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian bu anlamda oldukça sert bir metin: Alt metinlerden bunu fazlasıyla hissedebiliyorsunuz. Vonnegut bir yandan “cennet” inancına eleştirel edebi bir üslupla yaklaşırken, diğer yandan hümanist bir kaygıyla “cehennem” mefhumuna farklı bir bakış açısı getiriyor. Örneğin cennete yaptığı birçok yolculukta cehennemde olması düşünülen birkaç kişiyi de yine cennette tasavvur etmiş. Bu şahsiyetlerden biri de Hitler. Hitler ile cennette karşılaşan Vonnegut Hitler’in eylemlerinden pişman olduğunu, hatta vicdan azabı çektiğini okuyucuya etkili biçimde aksettiriyor. Bu Vonnegut tarafında aslında oldukça normal bir tavır zira kendisi olabildiğince insan sevgisi ve merhametle dolu; bu sebeple tarihe ismini yazmış ünlü insanların ruhlarını cennette hayal edip, İnsan varlığının ne denli “iyi” olabileceğini ispata girişiyor. Vonnegut bu anlamda edebi bir derviş, “hümanist” nitelemesi onun isminin önünde çok hafif kalıyor.

İnsanlık Dersi Nasıl Verilir, Öğrenin!

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian bir insanlık dersi veriyor. Bunu yaparken hem dini inançların hem de postmortem birtakım prensiplere değiniyor. Örneğin ölüm sonrası deneyimlerin meşhur “ışıklı tünel” fenomeni burada da baskın bir şekilde yer tutuyor. Dr. Kevorkian burada aracılık yapıyor ve tesisini Vonnegut’u dilediği zaman cennetteki ölülerle buluşturmak için seferber ediyor. Bu konuşmalar tamamen tarihi gerçeklere dayanıyor tıpkı Menteş’te olduğu gibi konuşmaların geneli gerçek alıntı ve olaylara dayanıyor. Kurmaca gibi görünen ama aslında gerçeklik payı yüksek olan konuşmalar bunlar. Ölülerin dilinden ırkçılığı, insan haklarını, köleliği, devletin varlığını, silahlanmayı, hukuku, kadın haklarını sorgulamayı amaçlayan Vonnegut, yaşayanlardan ümidi kestiği için burada anlamlı bir ironiyi besleyerek tüm okuyuculara tek kelimeyle şunu dile getiriyor:  İnsancıl olmak kolay asıl konu bunu insanlığın huzuru için sürekli kılabilmektir.

“Bir Çocuğun Sesiyle Yazmak”

“Cehennem diye bir şey yoktur. Asıl cehennem diğer insanlardır” diyerek Sartre amcamıza selam çakan Vonnegut en kısa ve etkili şekilde ahiret (uhreviyat) ve insan yaşamı ilintisini komediyle harmanlamayı başarmış. Oldukça sade bir dil kullanmış, ilkokul seviyesindeki bir okuyucuyu bile kucaklamasını bilmiş.

Bir çocuğun sesiyle yazıyorum. Bu da beni lisede okunabilir kılıyor. (1)

Ahiret Gazeteciliği Zor Zanaat

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian birçok kültürden insanı bir aşure gibi aynı potada toplayıp hepsinden harika bir ahenk oluşturmayı gözler önüne seriyor. Özellikle Amerikan ırkçılık ve kölelik tarihini çok iyi betimlemiş. Özellikle M. Luther King’in katiliyle konuştuğu bölüm okunmaya değer. Katilin ahirette bile değişmeyip kinini kustuğu bölüm insanın ne kadar önyargılı ve sevgiden yoksun olduğunu kanıtlıyor. Ayrıca yalnızlığı işlediği Avusturalya yerlisi röportajı da ilgi çekici. Kendi deyimiyle “ahiret gazeteciliği” yapan Vonnegut bizlere insanlık için sonsuza kadar çalışacağını ve hiçbir zaman durmayacağını öğütlüyor gibi. Bu da takdire şayan bir tavır olsa gerek.

İsa ‘nın Mesajını Anlamak Yeterli

Vonnegut Tanrı inancıyla olan mücadelesini İsa’nın ruhani kişiliğine bağlıyor. İsa olmanın yeterli olduğunu dünyanın yaşanabilir bir yer olmasında Tanrı inancına çok da gerek olmadığını vurguluyor. Burada yazarın dini inancı bizi ilgilendirmiyor ama özellikle İsa motivasyonu deizmi çağrıştırıyor sanki. Yazarın özgürlük fikri ve hümanist tavrı gereği bunları dile getirmesi normal, neticede o bir entelektüel ve her şeyden önce bir insan; bu yüzden sadece insana bel bağlaması, onunla muhatap olması, insandan kurtuluşu beklemesi gayet normal karşılanmalı. İsa hem manevi hem de tarihi bir kişilik olması sebebiyle aslında Tanrı inancının da yapıtaşlarından biri zira böyle bilinmesinin tek bir nedeni var: Sahip olduğu İnsan sevgisi ve Merhamet. Yazarımız sadece bu erdemlerin bir insanda bulunmasının yeterli olduğunu dile getirip bu sayede yeryüzünde düzenin sağlanmasında Tanrıya ihtiyacın kalmayacağını söylüyor. Büyük Dedesinden yaptığı bir alıntıya cevaben Vonnegut konu hakkında şunları söylüyor: İsa’nın mesajındaki gibi bir insan olmayacaksam bir çıngıraklı yılan olmam daha iyi.

Hümanist Bir Yazar Olmak

Vonnegut bir insan hizmetkârı… Kitabın muhtelif bölümlerinde bunu görmemek için kör olmak gerekiyor. Konu hakkında şunları söylüyor: Hümanistler herhangi bir Tanrıya dair hiçbir makul bilgi edinemediklerinden, birazcık aşina oldukları tek soyutluğa, kendi toplumlarına edebildikleri kadar hizmet etmekten memnundurlar. (2) Bu tümce ile yazarımız sadece “İnsan” faktörüyle ilgilendiğini ve bu dünyadaki tek amacımızın “yaşayanların mutluluğu” olduğunun altını çiziyor. Bir pitbull saldırısıyla ölen Salvatore Biagini bu konuda güzel bir bölüm teşkil ediyor. Bu bölümde köpeğini kurtarmaya çalışırken ölen bir adamla konuşan yazar, insan yaşamındaki saldırganlık ve öfkenin bir hastalık olduğunu, hatta bu meziyetlerimizi hayvanlara dahi bulaştırdığımızı dile getiriyor. Konuşmanın ilerleyen bölümlerinde bu tarz (bir köpek uğruna) fedakârca bir ölümün Vietnam’da ölmekten daha hayırlı olduğu mesajını Biagini üzerinden okuyucunun gözüne sokuyor: Savaşa hayır, her türlü savaşa hayır!

Neden Okunmalı?

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian bir taşlamayı ama aynı zamanda bir hümanizm mabedini andırıyor. Bir hayat bilgeliğini de öğütlemesi açısından okunması gereken bir metin. Zorbalığı, öfkeyi, savaşı, kötülüğü sorgulayan bir ahiret muhabirinin son lakırdıları… Genel kültürü besleyen bir tarafı da var. İnsan varlığının ya da insanlık tarihinin kısa bir özeti adeta. Bir trajikomik cennet paranoması. Tek kelimeyle müthiş. Gerek konunun işlenmesi gerekse dili bakımından bence çocuklara tavsiye edilmesi gereken bir kitap. Vonnegut zeki bir yazar: İnsanın yaşarken asgari düzeyde hangi erdemlere sahip olması gerektiğinin vurgusunu harika yazmış. O bir keşiş titizliğiyle hayatını yaşamış, insandan yana ümidini hiçbir zaman kesmemiş, acılar çekmiş, kayıplar yaşamış ama buna rağmen ümidini kesmemiş bir yaşam dervişi.

-Allah Senden Razı Olsun Kurt Vonnegut!

Kaynakça:
(1) Hasan Saraç – http://www.edebiyathaber.net
(2) Kurt Vonnegut, Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian; April Yayıncılık, 1. Baskı 2018

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR