yazar profil sayfası

Yeter Demir

5 YAZI YAZDI
0 YORUM YAPTI

“Vavien” Filminde Aile Mitinin Görünümleri

Ev, toplumun en küçük ve temel yapı taşıdır. Bunun yanı sıra felsefi ve sosyolojik olarak incelendiğinde ev, saklanma, mahremiyet, egemenlik, güç istenci, denge/ dengesizlik...

Göç, Göçebelik, Sürgün: Gatlif’in Djam’ı

Pek çok filmde, göç, göçebelik, sürgün, ve ötekilik gibi kavramların işlenmesiyle, bu olguların bireyler üzerindeki etkilerini izleyiciye sunulduğunu görmekteyiz. Tony Gatlif'in sinematografisine baktığımızda ise,...

Delikanlılık Mitinin Sinemasal Görünümleri

“Delikanlılık”, “kabadayılık”, tarihsel süreç içerisindeki toplumsal karşılığına baktığımızda, mahallelinin bıçkın namus bekçisi, güvenlik ve adalet sağlayıcısı, sözünün eri, mazlumun yanında, paraya önem vermeyen sert...

Yeni akım İran Sineması: Doğu- Batı Ekseninde Varoluşsallık

Yeni akım İran sinemasına baktığımızda, kültürel ve ahlaki anlamda farklı bir yapı ile karşılaşmaktayız. Sıradan yaşamların ve karakterlerin doğal mekânlar eşliğinde, kültürel ve ahlaki...

Babam ve Oğlum: Baba’nın Ontolojik Konumu

Baba’nın ataerkil toplumlar nezdinde: güç, otorite, devlet, yenilmez, dağ ve tanrısallık gibi metaforları karşıladığını görmekteyiz. Sinemadaki yansımalarında Baba figürünü 1990 öncesi ve sonrası olarak...

DÜŞÜNMENİN spotları

Yokluğun Peygamberi ve Olmayana Öğütler

Yokluk... Eksiksiz bir konfor. Çok iyi. -Hayır değil. Olmayanı sevmemeli, özenmemeliyiz. Cümlelerin zehir gibi. O halde insan iyidir. -O da hiç olmadı ki. Henüz olmamışları özleyemeyiz. Bilmem… Kim...

Mastürbasyonun Aritmetiği ya da Ben

Gecenin en aylak saatinde yalnızlık türküleri söyleyen bu adam, acının en sağlamına toslamıştı. Öyle ki kurtların üşüştüğü bir cesedi kıskanarak gecenin canına okuyacak kadar... Evet, yalnızdı,...

Müellif Oğuldan Mektup: Saatçi Mehmet Bey’in Ölümü Üzerine

Saygıdeğer Biricik Babacığım; Umarım iyisindir. Ne zamandır mektup alamadık senden, endişelendik, özellikle annem, vurdumduymazlığına dayanamıyor:  yine de hürmetle selamları var, çok özlemiş, “ne zaman gelecekmiş...

Saçların

saçların bir uzun yoldur tenime dokundukça esmerleşir acıyan yerlerime ama yine de isterim kokusunu uçuşmasını rüzgarla savaşmasını saçların erkekliğimin sığ sularında yüzen yelkensiz bir gemidir nefesim olmadan hiçbir yere gidemeyen saçların kaosun ortasında beni saran amansız bir tanrıdır saçların saçların...

Bir İşkence Aleti: Aşk

Aşk, evrende karşılaşan iki ruhun (gönüllü olarak) karanlığa saplanmasıdır. Öyle ki her ikisi de bu karanlıktan çıkmak istemez ki bu karanlık, sadece içine almakla...

Sen Felsefesi

Kocaman cüssesine çok hafif geliyordu kalbi. "Benden çaldığı kalbimi de koysun kalbinin üzerine, o zaman cüssesine uygun bir kalbi olur" dedim, kendi kendime. Zaten...

Kim Düşledi Bunca Acıyı?

"Düşler gerçektir" diye fısıldadı yoldan çıkanın biri. Hangi düşler dedim, gerçek olanları nerede? Kim düşledi bunca acıyı ve azabı? Sormak istedim. Konuştum, konuştum, konuştum. Bakındım...

Felsefe Nedir?

Felsefe sosyal bilimlerin klasik davranışlarını sergileyerek kesinlikten ve belirlilikten uzak durmaya çalışır. Sosyal bilimler kendi içerisinde bir mekaniklik, bir determinist tavır taşıyamaz. Çünkü sosyal...

“Mantıksal Atomculuk Felsefesi” Russell’ın Gerçekçiliği

Mantıksal Atomculuk, 20.yy’da ortaya çıkmış modern mantık ve dil felsefesinin önemli bir uzantısıdır. Bertrand Russell ve Ludwig Wittgenstein gibi filozoflar tarafından geliştirilen bu felsefi...

Yasir Işığı

Diğerlerinden çok ta farklı olmayan bir günün kendi yolculuğundaydı zaman. Sanki yalnızlıktan arta kalmış “bir yalnızlığın” seslerini saklamaya çalışıyordu kalabalığın manasız bakışlarında. Aynı mekânın...

Din Yerine Felsefe

Pedagoji eğitim bilimidir, genel olarak insanlar arası ve özel olarak da çocuk ile erginler arası ilişki bilimidir. Pedagoji insanı temel yapısı itibariyle şekillendiren, yaşamını...

Max Scheler ve Hiç

Max Scheler (1874-1928), insanın düşüşten kurtuluşunu birincisi dogmayla ikincisi tinle aşılabileceğini ileri sürer. Şöyle der: hiççiliğin aşılması aşamasında tanrılar yaratılır. Scheler, tanrıların karşısına tini...

Akşam Düşü

akşamdı, soğuk pencerelerde. yorulmayan yollardan izler taşırken varamadığımız o tek yerdi, varlığımız... akşamdı, koca şehir kucaklaşmış buğularda karanlığın üzerimize sinen kokularıyla... bazen ulaştık seslerimize bazen iz bıraktık sessizce. varsın dediler inandık, varolmakla yoğruldu savaşımız. akşamdı, anlamak...

İnsan Varoluşu Üzerine Notlar

Nicedir “insan”ın ne olması gerektiği üzerine düşünmüyoruz. Ne edebi, ne sanatsal, ne ruhani olarak onu konu edinmedik, onu kendi kaderine terkettik. Onun hangi virüslerle...

Tarih

"Kişi yaşadığı çağı gereğince bilemez" görüşü pek de yabana atılır bir görüş olmasa gerek. Neden derseniz, tarih, ayıklanmış, düzene sokulmuş bir olaylar bütünüdür; başka...

Yeni Yetme Bir Feveran: Unutulmuş Bir Köy Sergüzeşti

…DİŞLERİNİN ARASINDAN YIRTILARAK ÇIKAN BİR CÜMLE KARANLIĞI DELİP GEÇTİ: -PRATİĞİN FENDİ, TEORİYİ YENDİ! Eski zamanlarda.. Çocukluğumun unutulmaya hevesli hatıralarında, yoldaşlığı körebe oyunuyla karıştırmayalım diye abilerimiz sokak...

Felsefe ve Aşkın Çocuğu: Tanrı

Felsefe ve aşkın çocuğu: Tanrı Felsefe ve aşk aynı şeylerdir aslında, her ikisi de yer bitirir insanı. Tenin ve ruhun yenilenmesi aşamasında hem felsefe hem...

Bir Cinnetin Ürünü: Antonin Artaud

Artaud, özgün ve estetik bir cinnetin ürünüdür. Felsefe yapmaz zira düşünceleri bir filozofunkinden tehlikelidir. Saldırganlığı ete ve bedene olan düşkünlüğünden kaynaklanır. Beden karşısında akıttığı...

Vaveyla

Haklı düşüncelerimizle tuttuğumuz her köşe başı ve onların inandırıcı halleri yaşamımızın çoğul sesidir. Dibine kadar yanlışta olsa, itiraf etmemek ya da en basiti kabul etmemek, yitirilmiş güçlü duyguların karakteristik boşluğudur...

Ölüm Üstüne

Madem ki ölümün önüne geçilemez, ne zaman gelirse gelsin. Sokrates'e; "Otuz zalimler seni ölüme mahkum ettiler," denildiği zaman: "Tabiat da onları!" demiş. Bütün dertlerin bittiği...