Ana SayfaDenemeİnsanlığın Sonunu İzliyorum

İnsanlığın Sonunu İzliyorum

İnsanlığın tüm atardamarlarını kesiyorum. Ve izliyorum kanın akışını. Siyah kanın dolunaydaki aldatıcılığını… Caniliğin adı ruhumda yankılanıyor. İçime çekiyorum kan kokusunu. Kan hücum ederken toprağa ben kokusuyla sarhoş oluyorum. Taze havayı soluyorum ve adeta yeniden doğuyorum insanlığın kızıl nehirlerinde. Çaresizliğin iniltilerini dinliyorum insanlığın son duasında. Hemen sonrasında kendime hayran kalıyorum çünkü epeyce yükselmişim, ruhlar girdabında sürükleniyorum.

İnsanlığın tüm atardamarlarını kesiyorum. Dünyanın yükünden ve gereksiz acısından sıyrılıyorum. Doğruyorum organlarını bir kumdan çömleğe, ateşin verdiği hararetle kendime bir ziyafet hazırlıyorum. Bu ne leziz bir kıyımdır ki tüm ölümler görkemini yitiriyor karanlığında, bu ne yürek sökücü bir zehirdir ki hala geziniyor damarlarımda. Tanrının tırnaklarıyla yırttığı ruhumda hayata koskocaman bir evet diyorum. Sıradan güzelliği terk edip, ucube estetiğe kurbanlar veriyorum.

İnsanlığın tüm atardamarlarını kesiyorum. Arkamdaki soruları azaltmak için kendi cevaplarımı bir darağacında bırakıp, hükümsüzlüğün topraklarına giriyorum. İçimde büyük bir kin ve acımasız bir gerçek sürüsü var. Şimdilerde hayaletlere kulak veriyorum ve bana söylenenleri bir ölümlünün hayatıyla eş tutarak harfiyen yerine getiriyorum. Bu yüzden bir köleyim. Kendi kendimin efendisi ve aynı zamanda esiriyim.

İnsanlığın tüm atardamarlarını kesiyorum. Yok ediciliğimi insanlığın kadife teniyle bilemeye devam ediyorum. Gözlerimden akan yaşı, nefretinin saflığıyla eritiyorum. İçime değil ruhumun dehlizlerine akıtıyorum tüm acizliği. Ki tanrının kıskançlığından bıkan sadece ben değilim. İnsanlığın tüm atardamarlarını kesiyorum. Dünyanın sesine ve hayatın bilmecesine tekrardan dalıp tüm kaderimi koparıp alıyorum cesaretimle. Cesaret, tüm var oluşu şekillendirirken, peygambersiz tanrı diz çöküyor önümde. Vazgeçilmiş bir korkunun pençesinde kendimi yeniden doğuruyorum.

İnsanlığın tüm atardamarlarını kesiyorum. Ki yavaş yavaş akan hayat tekrar bize dönsün. Yaşamak ve tadına varmak için benimle birlikte bu yok oluşa şahitlik edin! Ve bu görünen, yaşanılan, sahte ve yavan hayatın yok oluşunu izleyin!

Eğer kendi tercihinizse yok olmaktan korkmayın!

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR