“soğuk bir gecenin içine oturdu,
ve bir ateş yaktı karanlığın içinde,
bir nefes çekti gecenin içinden
acıları, etrafa dağıldı.”
düşünüyordu…
neden bu karanlıkta olduğunu…
ama yakalayamıyordu kafasından geçenleri…
bir anda güneşi elleriyle tuttuğunu hayal etti,
sonra bir anda kaybetti güneşi.
gözleri birer yıldız gibi parlıyordu,
belli ki düşünüyordu,
neden ateşi varken karanlıkta olduğunu…
kendini kurtaramıyordu karanlığın içinden,
zihni renkli gölgelerle doluyordu,
farkında değildi,
düşünüyordu sadece…
ateşi orada yakmıştı ve
alamıyordu kendini yalnız kalmış karanlığın içinden.
sinmişti bir kere bu karanlık, ateşe.
düşündü, düşündü,
bu renkli gölgelerden neden gökkuşağını meydana getiremediğini.
farkında değildi,
ateşi sönmüştü çünkü…
geceye dağılmış acıların fısıltılarından rahatsız oldu birden.
“ayağa kalktı,
bir ateş yaktı tekrar karanlığın içinde,
acılarını topladı teker teker
etrafına bakındı bir sure
bir nefes daha çekti gecenin içinden,
yürümeye başladı
ve kaybolup gitti gecenin içinde…”
Ferid Taş