yazar profil sayfası
Konuk Yazar
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.
221 YAZI YAZDI
0 YORUM YAPTI
Konuk Yazar
“An”da Kalabilmenin Önemi Üzerine
Yaşadığımız dönem gereği modernite kaçınılmaz bir son. Gün geçtikçe sözümona modern bir hal almaya başlıyor insanlık. Modernite insanı sarıp sarmalayan büyük bir çarka ev...
Konuk Yazar
Yasa ve Ten
Yasanın Soyut Kavramı
Çağımızın ufukları aşan ve kapsamlı karakterinin doludizgin iddialarından biri ve hatta en önemlisi artık herkesin zihninde kendine nöral bir konum ikame edinmiş...
Konuk Yazar
Spinozist Conatus ve Varolma Moduslarının Trilojisi
Spinozist Conatus
Bir insanın en temel ve başlıca arzusu nedir? Spinoza’nın yanıtı: conatus. Conatus, kendi varlığını sürdürme meylidir. Spinoza aslında conatus’u Tanrı’dan türeyen tüm kiplerin/varolanların...
Konuk Yazar
İdeolojinin Yok-Merkezi ve Transendent Öğenin Çöküşü
Kant fonetik olarak birbirine yakın olup anlamsal olarak birbirine zıt olan iki kavramı birbirinden ayırt etmişti: Transendental ve transendent. Transendental, bir yöntem olup aklın...
Konuk Yazar
Fikrin Etkisi ve Bir Sağaltım Tekniği Olarak Yazma
İnsanda, sıkça gerçekleşmeyen ve bir çaba sarf ederek her daim elde edemeyeceği gürültülü ve coşkulu bir oluş mevcuttur: fikir sahibi olmak. Fikir her zaman...
DÜŞÜNMENİN spotları
Dönüşüm’e Ontolojik Özne Değerlendirmesi
A) ÖZET
Dönüşüm, Franz Kafka’nın 1915’te yayımladığı öykü türündeki eseridir. Edebiyat dünyası tarafından kabul edilmiş bu eser, sadece edebi anlamda hayat bulan bir metin değildir. Varlık tahayyülü açısından da önemli noktalara metaforik atışlar yapan yazar, hazırladığı bu kurguda küçük burjuva çevrelerinde yozlaşmış bir şekilde yaşamını sürdürmekte olan bir...
Küfr ve Şirk
Küfr, bir şeyin üstünü örtmek demektir. Nitekim Arapça’da, çiftçinin, ektiği tohumun üstünü
toprakla örtmesi işlemine küfr denir. Aynı şekilde, insanın kalbinde var olan bir dinî
hakikatin üstünü çeşitli sebeplerle, cehalet, garaz ve çıkarcılıktan bir örtü kaplar ki, bu hale küfr denir. Buna göre küfr, dinin yok edilmesi ve dinsizlik...
Raffaello Sanzio “Atina Okulu Tablosu”
İtalyan ressam Raffaello Sanzio’nun fresk tarzında ortaya koymuş olduğu bu eserde, genel hatlarıyla felsefe ve bilimlerin ilahi boyutu anlamlandırılmaya çalışılmıştır. Vatikan’da Stanza della Segnatura’da duvara çizilmiş bu resmin bulunduğu oda içerisinde, harici pek çok resim bulunmaktadır. Raffaello’nun yapmış olduğu bu eserin ana teması genel anlamıyla felsefe iken,...
Derrida ve Narsisizm Hakkında
Tek bir narsisizm ve narsisizm-dışı yoktur. Daha çok ya da daha az kapsamlı, bonkör, aşikar, geniş narsisizmler vardır. Narsisizm-dışı dediğimiz şey genel niteliklidir ama hoş görülen ve ılımlı narsisizmin ekonomik halidir. Ötekisi'nin Ötekisi olarak deneyimleyebileceğine daha açıktır. Ötekisi ile olan ilişkinin yeniden bölünmesinde narsistik bir hareket olmasaydı...
Hegel’in Descartes ile “Tinin Fenomenolojisi” Üzerine Diyaloğu
D: Sevgili Hegel, Kant bana insanların senin artık asıl isimlerini dahi bilmediğini, sana hitap ederken soyisminle “Hegel” diye hitap ettiğini söyledi. Bu, ünlü resmiyetçi Alman geleneğine hiç uymuyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
H: Sayın hocam, değerli René, müsade ederseniz size karşı beslediğim samimi duygularımdan dolayı böyle hitap etmek istiyorum....
Şair Olarak Düşünür
Yol ve yük
Basamak ve söz
Tek bir yürüyüşteler.
Durmaksızın yol al
Soru ve elindekiler
O biricik yolunda birleşmişler.
Sabahın ilk ışıkları yavaşça
Dağların üstünden doğduğu zaman...
Dünyanın karanlığı asla ulaşamaz
Varlık’ın Işığına.
Tanrılar için çok geç kalmışızdır artık
Ve çok erken Varlık için. Varlık’ın şiiri,
Ki başlamıştır artık, insandır.
Bir yıldıza doğru. -yalnızca bu.
Düşünmek kendini tek bir düşünceye
Sınırlamaktır, ki...
Hölderlin İçin
Yazılmamıştır mola vermemiz en yakın duraklarda,
gerçekleşen düşlerle yetinmeksizin, sarılır ruh yenilerine,
sonsuzluktadır ancak durgun göllere varmak.
Bu dünyada ise düşmeyi sürdürmektir en büyük beceri.
Bir kez başarmış olma duygusunun baskınına uğrayıp,
kanatlanmaktır sezgilerin evreninde, hep daha derinlere.
Sana gelince, ey görkemli sihirbaz, senin iktidarına
bırakılmıştı bütün bir yaşamı tek bir imgenin
zorlayıcılığında yoğunlaştırmak, sen...
Derrida: “Görmek” ve “Dokunmak” Hakkında
...Düşüneyim bir. Daha evvel görmek ve dokunmakla ilgili söylediğimiz şeye geri dönersek. Görmek ve konuşmak ve görmek ve dokunmak... Görür görmez derin bir meditasyona saplanıp kalmak yerine ki başka yerlerde bunları uzun uzun anlattım ve tartıştım. Gözlerde ilgimi çeken şey vücudun yaşlanmayan bir parçası olmasıdır. Diğer bir...
Stoacılar, Varlık ve İnsanın Özgürlüğü
Stoacıların özne olarak kavradıkları insanın etkinlik alanı, onun bulunduğu mekândır. Bütün bir varlığın yani kâinatın parçası olarak insanın etkinlik alanı bütün bir kâinattır. Onların Herakleitos’tan üstlendikleri logos kavramına göre kâinatta her şey her şey ile dolayımlı ve bağıntılıdır. Fakat kâinatta özne olmaya, eş deyişle kâinatı kendi açısından...
Heidegger’e Göre “Tercüme”nin Hermenötiği
Peki ama bir tercümenin doğru olduğuna kim nasıl karar veriyor? Yabancı bir dildeki kelimelerin anlamlarını biz bir sözlükten tedarik ediyoruz fakat sözlüğün verdiği karşılıkların hep dil bağlamlarındaki yorumların üzerinde oturmak zorunda olduğunu ve tek tek kelimelerin, kelime kullanımlarının buradan alındığını unutuyoruz. Bir sözlük çoğunlukla bir kelime anlamı...
Ne Kadar Bilinçliyiz?
A. Bilinç Nedir?
Geçmişten günümüze pek çok filozof ve bilim insanı bilinci gizemli buldukları için bu konuyu araştırmaya tabi tutmuşlardır. Genel anlamda bilincin tanımı şu şekildedir: “İnsanın farkındalığını sağlayan, algı durumunu kontrol eden, duyguların ve bilgilerin merkezini oluşturan yetidir.” Bunun dışında farklı tanımlamalar da mevcuttur elbette. Onlardan bazıları;...
Gerçeklik Hakkında
Gerçeklik, ne türevi ne de bağımlı olmayan ancak hayal gücümüzün veya bilincimizin dışında mutlaka var olan bir şey olarak tanımlanır. Ama bilincimizin dışında var olan bir şey var mı. Gerçekle duyularımızla temas kuruyoruz. Bütün insanların beş duyusu vardır. Gözümüzle görür, kulağımızla duyar, burnumuzla koklar, tenimizle dokunup, dilimizle...