Doğru, doğru olunuz..!
Suçlarınızı örttünüz, kararları yanılttınız. Akrep gibi kendinizi zehirlediniz. Akrebin yaptığında bir hayır var. O, neslinin devamı için yapar. Siz ise, her şeyi mahvedeceksiniz.
-Erkek akrep çiftleşmeden sonra, kendini zehirler. İsterse, ölmemek için çiftleşmeyebilir. Fakat, o çiftleşmeye mecbur olur. Erkek akrebin bedeninden ise doğan yavrular beslenir-
Bize yakın yol, doğru yoldur. Size verilen o kadar çok şey var ki , hayrınıza, farkında bile değilsiniz. Bilginin zirvesine ulaşın. Her şeyi yapmak istiyorsanız, denizin enginliğini, ancak zirveden fark edersiniz. Bilginin, düşüncenin zirvesine çıkınız ki, yapılacak çok şey olduğunu görebilesiniz. Size verilen, yaratılan her şey hayrınızadır.
Hayrınızadır. Öyle şeyler var ki, varlığını bilmiyorsunuz, arayınız, araştırınız. Her yaratılan sizin faydanızadır. Etrafınıza dikkatli bakın..! basıp geçtiğiniz çok şey size gülüyor. Ateş böceği kadar olamadınız. Onun verdiği ışıkta ne kadar büyük marifet var. Siz, öyle bir ışık yapabildiniz mi.?
Düşünce.. Düşünmek sizi hedefe ulaştıracak. Ben size anahtar veriyorum. Her şeyi emeğiniz karşılığında alırsınız. Kavgalarınızı çoğalttınız, kendinizi yalnız zannettiniz… Kainatı unuttunuz…. Sizi çok yakın duyanlar var… hayrınıza, Kainatın hayrına, size yardımcı olacaklar. Sizi doğruya, salime götürecekler. Onlar vazife aldılar, siz onlarla mücadele edeceksiniz. Onlar sizi yenecekler. Buna mecbur olduklarını biliyorlar. Siz Kainatı yok etmekte tereddüt etmeyeceksiniz. Çünkü her şeyiniz hesapsız ve istekleriniz fazla… Kainat sonsuzdur. Nice sayısız güneşler, nice sayısız pırıltılar var.
(Yardımcıların Nerden Geldiği Hakkında…)
– Dördüncü bölümden, dördüncü düzenden, dördüncü sistemden.
(Onlar) sizi doğru yola sevk etmek için. Ne lazımsa yapacaklar. Çünkü bu, Kainatın devamı için lazım. Şayet muvaffak olamazlarsa – ki bu sizin için daha uygun – Cebir kullanacaklar.Onlar, sizi belki de yok edecekler… Kainat var olsun diye. Zararınız büyük..! Ama her şeyi düzenleyici bir yer var. Bunu unutmayın…
– (Bu Bilgilerin Dünyaya nasıl duyurulacağı hakkında..)
– Bu yolu, ben size çizerim, Yalnız önce, olgunlaşmanız şart. Çünkü, henüz şimdi bile aranızda inanmayanlarınız var. Her şey olduğu zaman inanmanın da vakti geçecek.
(Olgunlukla Kast edilen nedir?)
– İki yüzlü olmamayı. Aranızdaki iki yüzlüler gibi. Daha önce de, çok eskiden, çok inanmayan vardı. Hepsi cezalarını gördüler. Sizde onlardan mı olmak istiyorsunuz..?
Siz bu kadar çoğalmadan, her şey daha düzgündü. Her şeyden önce, çoğalmamaya artmamaya,ağırlaşmamaya çalışınız. Önce onu hallediniz.
– (Nüfus Artışı Tahdidi mi..?)
– Tabii…
– (Bu İlahi Nizama Müdahale olmaz mı..?)
– Asla…! İlahi Nizam sizin zevkinizin, keyfinizin, aleti oyuncağı değildir. Dünyaya inmek isteyen varlıkları (İnişlerinde) onu idare eden Büyük Yer, zaten sizin müdahalenize hacet bırakmaz. O sizi kendine alet eder. Siz O’nu değil..
(Birisinin Zihninden Geçen bir Soruya)
– Onun düşündüklerini biliyorum. Demek istiyorlar ki: Madem ki aşağıya inecekleri Büyük Varlık Tanzim eder, bizi alet eder, o halde artışımızda bizim suçumuz nedir..? Öylemi..?
– (Evet)
– Siz senelerden beri o kadar fazla çoğaldınız ki, idare mekanizmasının sizi bazı yerlerde serbest bırakması lazım geldi. Her işi tamamıyla normal yönetebilmek için. Çünkü, size idare mekanizması İdrak, akıl, zeka verdi. Ona güvendi. Siz düşünerek, ilerinizi görerek hareket ederseniz, vazifeyi paylaşmış olursunuz. Unutmayınız ki, sizin idrakinizle, düşüncenizle yaptığınız doğru şey çok daha kıymetlidir.
– (Dinler gayelerinden uzaklaşmış mıdır.?)
– Çok uzaklaşanlar oldu. Fakat, hepsinin bir yönü var. Asıl yön, asıl doğrusu, sizin düşünmenizde, Başında size -Düşünün- dendi. Düşünün…
(Aramıza gönderilen iyiler kimler..?)
– Ne kadar tuhaf..! Siz, aranıza gönderilen yol gösterenleri bilmiyor musunuz..? Size, şimdiye kadar öğütleriyle kaç tane yolcu, yol gösterici gönderildi. Doğru olunuz… Bize gelen doğru yoldur…
20 Ekim 1964
