Ana SayfaÇ(alıntı)Deola'nın Düşleri

Deola’nın Düşleri

Kahvede oturarak geçiriyor sabahı Deola,
Kimse bakmıyor ona. Koşuşuyor kentte herkes
Şimdi, yeni günün diri güneşinde. Kimseyi aramıyor
Deola da, dinginlikle içiyor sigarasını, sabahı soluyup.
Pansiyonda kaldığı süre boyunca uyumak zorundaydı

Şimdilerde, gücünü toplayabilmek için.
Yatağın üzerindeki hasırı kirletirdi kaba ayakkabılarıyla

Cesar Pavese

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Tanrısal Yaratma Yoktur

Tanrısal bir yönetimin sonucudur diyor nesnel, Özdeksel varlığı benimseyen, öne sürenler, Kişilere uygun mevsimlerin, değişmesini, yemişlerin Oluşumunu, öteki nesnelerin düzenlenmesini, Yaşamı yöneten Venüs'ün tanrısal sevgiyi göstermek İçin kişileri uyardığını,...

Unutkanlığınıza Çare Olacak 7 Öneri

Bütün gününüz "Neydi.. Neydi?" diye düşünmekle mi geçiyor? Aslında unutkanlığınızı ve konsantrasyon bozukluğunuzu en aza indirmenin çok kolay yöntemleri var. Bu listeyi mutlaka uygulamaya...

Kaosun Kutsal Kitabı

Gecenin karanlığına giriyoruz ve buradan ancak cılız kalıntılarımız çıkacak, çok kalabalığız, daha da kalabalık olacağız ve giderek daha da kalabalıklaşacağız, böylece sonunda kaos galip çıkacak ve ölüm...

Ölmeden Önce

Bir çam kozalağının bile ayırt edebildiği gün-gece dönümleri, her şeyin yaşamın özünden olduğu bilgisini fısıldamaktadır... Dikkatsizce, önemsemeden fırlatılan bir taş, evren ruhunda hissedilmektedir. Peki,...

Bilimin Egemenliğinde Mit’lerin Dünyasına Küçük Bir Gezinti

“Mit nedir” sorusuna cevap arayan bir kişi aynı zamanda şu soruyu da sormak zorundadır: Mit’ler hangi kaynaklardan beslenir ya da bu kaynaklar bilimsel midir?...

İnsanın Durumu

Benim işim gücüm kendimi incelemek: Yapacak başka işim de yok zaten. Bakıyorum da öyle çürük taraflarım var ki söylemeye zor varıyor dilim. Sağlam oturaklı...

Paris

Fransa'ya ne kadar kızsam Paris'e kötü gözle bakamam; çocukluğumdan beri yüreğim ona bağlıdır. O, benim içimde en güzel şeylerle bir aradadır: Sonradan başka güzel...

Çok Satanlar

Çok okunanlar listesi şöyle: TÜRKİYE 1 İstanbul Hatırası / Ahmet Ümit Ahmet Ümit'in bu romanı da yine peş peşe işlenen cinayetlerin çevresinde kurgulanmış. Kitap İstanbul hakkında da...

Enchiridion

IV. Bölüm: Laurentius tarafından ortaya atılan sorular. İnsanoğlu için hayatın gerçek sonu nedir, çeşitli sapkınlıkların hangilerinden uzak durmak gerekir, din ne dereceye kadar akıl tarafından...

Çağdaş Sosyoloji Kuramları (Kitap Özeti)

“Kuramlar” insan aklının daha doğrusu düşünmesinin önemli araçlarından biridir. Özellikle sosyal bilimlerde bu tarz yardımcı araçlara oldukça fazla ihtiyaç duyarız zira “sosyal bilimler” oldukça...

Tanrı Türkleri Çoktan Unuttu!

Ne kadar dindar bir milletiz değil mi? Ama her nedense burnumuz pislikten çıkmıyor. Riyakarlık, cinnet, cinayet, huzursuzluk... Bu saydıklarımın hemen hemen hepsi şu an Türklerin...

Mısır’da Sanat, Mimari

Bu medeniyetin en büyük unsuru sanatıdır. Burada, tarihin eşiğinde bulduğumuz sanat, herhangi bir modern milletinkinden üstün, sadece Yunanistan’daki ile kıyaslanabilecek ölçülerde güçlü ve gelişmiştir....

Ben/Sen

BEN Kendi’mi özlediğim anlarda gölgem olduğumu biliyorum. Kendimi özlemek değil, kendimi tüketmektir ruhumun istemi. Ben ruhumu yaşayarak ölüyorum her gün biraz daha ve bundan haz alıyorum, bazen...

Kalemimden Kırık Kelimeler Düşünce

Bazen kendimizi kâğıda bir şeyler yazmak için borçlu hissederiz. Bu hissi en çokta kelimelerimizi kaybettiğimizde hissederiz. O an beyaz bir kâğıda gözlerimiz takılıp kalır....

Spinoza’nın Hüznü

O kadar düşünceliyiz ki, düşünemiyoruz bile? Düşünmeyi o kadar biçimlendirmişiz ki, çay bardağındaki kaşık gibiyiz. Kendimize bakarken, kendimizi değil, düşünce’nin içinde nasıl göründüğümüze bakıyoruz....