The Sunset Limited sadece diyaloglar üzerinden ilerleyen bir film, Tommy Lee Jones’un yönetmenliğinde harika bir hikaye. Ne dijital efekt ne de 3. kişiler var… Sadece yaşadığımız hayatın iki farklı kutuptaki insan tarafından yorumlanışı var. Hayat ve insan bağlamında hazırlanan en iyi senaryolardan biri bana göre ve Hollywood sinemasının kendi tekrar eden konularının çok dışında bir konuya sahip.
Biri “Black” diğeri “White”… İki adam bir masanın etrafında yaşamı ve ölümü tartışıyor. Biri, hayatın gerçek ve kötümser yorumunu diğeri ise erdemli ve inançlı olmanın hayatı yaşanabilir kıldığını savunuyor. Ten renkleri ile hayat yorumlarının zıt olarak şekillendiği iki insan…
Black, inançlı ve erdemli bir adamdır ve İsa onun için tek yol göstericidir. Tanrı ise tek kurtarıcı… Bir gün bir adama rastlar, bu pek normal bir durum değildir çünkü adam intihar etmek üzeredir ama Black doğru zamanda doğru yerdedir ve onu bir şekilde kurtarır. Eve döndüklerinde bir masa etrafında hayat ve ölüm, insan ve tanrı, acı ve kurtuluş hakkında tartışmaya başlarlar. İkisi çok farklıdır. Black inançlı bir Hristiyan’dır, White ise inançsız ve çaresiz biridir. Hayatı ve dünyayı farklı yorumlayan bu iki adam saatlerce bu konular üzerinde konuşurlar ama değişen bir şey yoktur. White’a göre hayat berbat bir rüya gibidir. Onu ne tanrı ne de inanç kurtaramaz. Ölüm tek kurtuluştur ona göre çünkü hayat yaşanacak kadar güzel değildir. Black ise iyi niyetiyle ve inancının gücüyle White’ı büyülemeye ve tanrının yoluna davet etmeye çalışır. Hayatın tanrı ve inanç sayesinde güzelleştiğini, bir amaca yöneldiğini kutsal kitaptan örneklerle ona anlatmaya çalışır. Ancak nafile… White bir bilim adamıdır ve entelektüel birikimiyle Black gibi bir adama ödün vermesi imkansız gibi görünmektedir. Yine de saatlerce bir odada kalmayı başarırlar ama zamanı geldiğinde ölüm ikisinden birini kapının dışında beklemektedir. Bu sonuç kaçınılmazdır ve Black bunun gerçekleşmemesi için savaş vermektedir. Ama nereye kadar ?
The Sunset Limited, Hollywood sineması klişelerini yıkmış. Ve gerçekten de etkileyici… Felsefe, psikoloji ile ilgiliyseniz bu filmi kaçırmayın derim.
İyi seyirler
Can Murat Demir
