Zarif bir cümlenin ardından gelen yorgunluk gibi her yanımı saran bu sessiz dua, beni artık korkutmaya başlarken, adını sanını duymadığım, bilmediğim bir düşüncenin topraklarına girdim. İnsanlar bilmediğim bir lisanla konuşuyorlardı. Etrafımda birçoğu toplanırken, bazılarının fısıldaştıklarını duydum.

Tanrım! Yanında şeytanlarla gelen bu ucube de kim?
Kendime sordum: Yepyeni bir vücutla bu ülkede ne işim vardı? Bu sorunun cevabını biliyordum aslında. Kendimi bulmaya gelmiştim. Belki de varlığımın ne kadar gereksiz olduğunu hatırlamak istemiştim. Korkularımın ne kadar bana benzediğini şimdi daha iyi görebiliyordum…
Ben sadece kendi mezarının bekçisi olan bir ülkesizdim…
Can Murat Demir