Ben/Sen

BEN

Kendi’mi özlediğim anlarda gölgem olduğumu biliyorum.
Kendimi özlemek değil, kendimi tüketmektir ruhumun istemi.
Ben ruhumu yaşayarak ölüyorum her gün biraz daha ve bundan haz alıyorum, bazen yalnızlık kahkahalarımda boğulacak gibi de olsam.
Deforme olmuş bir kadın bedenini yansıtan gölgemin karanlığında Kendi’mi duyumsayınca parıldayan bir yıldız olup göğe karışıyorum.

Yeryüzü ile gökyüzü arasında bazen soğuk ve sert bazen sıcak ve yumuşak esen bir rüzgâr olduğumu da biliyorum. Etimi dilimleyerek aç kurtlarla paylaştığım yeşil vadilerde ceylanların dansını izlerim; dalgalanırlar rüzgârlarımda beni duyumsayarak. Bir zamanlar insan olduğuma utanırım o an; insan maskemi kutsal Şamkat orospusunun kucağında yitirdiğimi ve toprağa yavaş adım inip içimdeki panteri bozkırlara yolladığımı anımsarım o an.

Hiçbir zaman Kafka’nın maymunu olmadım ne de Darwin’in insanı ve ne de Tanrı’nın Âdemi. Hiçlik yolculuğumda konakladığım eski tahta köprülerde benden önce bedenini tüketenlerle yüzleşirim. Yaşayanlarla ölenlerin karşılaşma mekânıdır burası. Algının ve duyunun dünyayı terk ettiği yerdir. Yine Kendi’mleyim, Kendi’mim. Kendi’mi tüketiyorum. Son nefesimde ilk nefesimi anımsayarak kendi’mi son kez tadacağım.

SEN

Kendi’ni kucakladığın zamanlarda gölgeni aşacağını bilensin. Derinlerinde hep Sen’sin, asla Öteki olmadın; ötekini yaşatılansın. İçindeki Ben Öteki değil, Sen’sin. Etin kasvetler içinde dilim dilim olgunlaşırken Öteki’ni yere vurmasını öğrendin ve içindeki Kendi’ni ışığa tuttun. Sen’i gördüm! Semavi yelkenlerime binip dünyanın loş duvarlarını seyrederken çocukluğumda zedelenmiş ruhlarımın sende nasıl cisimlendiğini gördüm. Gök mavisi şahidimdir. Dünyanın zulmü taze ruhları ve masum bedenleri kırbaçlayarak nasıl deforme ettiğine şahit oldum. Çok ad vardı yeryüzünde ve çok kimlik ve kimlikler kalabalığında kaybolmayan Sen. Yalnızlık kahkahalarımda boğulacakken içimdeki Sen’i anımsadım o an ve bir adam’ın karabasan pençelerini ensende hissettim. Bundandır bir zamanlar insan olduğuma utanışım.

Son nefesimde ilk nefesimi anımsayarak Kendi’mi son kez tadarken Senin de aynı yoldan gideceğini bilenim Ben. Bu yol aynı olanı içinde taşıyan farklı bedenlerin gezindikleri bir bilinç tarlasıdır. Herkes bu tarlanın sakini olamaz, çünkü herkes Kendi olanı tadamaz. Ancak Kendi olandır ki, sözcükleri yüreğinden hançerle kazıyarak çıkarır ve yara köklerini diliyle yalar.

Gılgamış, ruh eşi Enkidu öldüğünde Tanrılara isyan etmekte gecikmedi ve ölümün bir son olduğuna idrak etmekte de gecikmedi. Her nefesim bir sondur, bu Senin Varlık bilincindir,  bu Benim Hiçlik bilincimdir, bu Ben’i ve Sen’i besleyen bilinç tarlasıdır.

H. İbrahim Türkdoğan

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Levinas Felsefesine Uzanmak İçin Bir Güzergah: “Zaman ve Başka”

“Levinas, ne bir felsefe ne de dini bir ritüelin parçasıdır; o insandır ve hep öyle kalmayı diler bizlerden. Bu bağlamda, –tarifi imkânsız gibi görünür–...

Çalışırken Dinlemek İçin 6 Albüm

Kitap okurken, yazı yazarken, gazete-dergi karıştırırken, internette dolanırken neler dinlemeli? Bazı insanlar çalışırken dikkatlerini dağıttıkları ya da müziğe saygısızlık yaptıkları gerekçesiyle müzik dinlemekten hoşlanmasalar da...

Tanrı Kanatları

Kimsesiz sahralarda kimsenin bilmediği ben varım. Beni ziyaret etmezler ben istediğimde onları ziyaret ederim ve ben istediğimde onlara ziyaret etmelerine izin veririm. Kimsesiz sahralara...

Beyti Dost Celse: 14

Doğru yolun yolcuları, korkunuz..! Gönül kırmaktan utanınız..! Her şeyin ortaya döküldüğü gün, yine yalnız kalacak gönül kırıcılarıdır. Etrafınıza dikkatli gözlerle bakınız. Gerçeklerin size güldüğünü...

11. Sone

Gençliğin günden güne kalırken gerilerde Bir yavru yaratırsan alsın diye yerini, Dinçken can verirsen o körpe can ilerde Senden göçen gençliğe varıp yaşatır seni. Böyle sürecek akıl, güzellik...

Bataille’in Gizemciliği

Bu konu Bataille’da oldukça karmaşıktır. Kendisi tüm yapıtlarında gizemcilerle tartışmış, onlardan varoluşsal esrimeyi, ateşi, alevi almıştır. Ama Bataille gizemi açığa çıkarmaya, aydınlatmaya, iç deneyimi, felsefik...

Büyük Randevu

Ben kimim, neyim, nereden nereye gidiyorum, son amacım nedir, varlığım, özüm nasıldır? Dünya'mız ve üzerindeki canlılar "mukadder son'a" doğru, "zaman enerjisinin" istenen yoğunluğa ulaşmasına kadar, kendi...

Geceyle Karışık Sabah

Sızıp kalmadan önce, zihnini satın alan ve aynı zamanda karıncalanma yapan düşüncelerle doluydu küçük kafası. Geceyle karışık bir sabahtı. Ne aydınlık ne karanlıktı. Yağmur bu...

Bu Gece

bu gece hissetmiyordum hayatı... bu gece özlemeye adanmıştı. uzakları özlemeye anlatılamayan şeyleri anlatmayı özlemeye... belki de en çok da kendini özlemeye... insanların arasından biraz sıyrılıyorum bu gece, bu kalabalıktan... kendime...

Batının Reddi

Öğretmen ve serbest çalışan yazar Oswald Spengler’ın (1880-1936) Tarih Morfolojisi adlı eserinde ana hatlarıyla belirttiği üzere, Batının reddi ciddi bir tarih değil, zamanın ruh...

Dolunay İnsan Davranışlarını Etkiler mi?

İnsanlar arasında bu inanç oldukça yaygındır. Hatta birçok ülkede polisler ve hastanelerin acil servis personeli, dolunay oluştuğu zaman işlenen suçların, intiharların, trafik kazalarının daha...

“Hakan Badik” ile Röportaj

Felsefe Hayat' ta Röportaj kategorisini açıyoruz ve ilk konuğumuz sitemiz yazarlarından biri olan "Hakan Badik". Kendisi yaklaşık 2 yıldır FH' de bizimle ve artık...

Azize Eufemia

Eufemia, 4. yüzyılın ilk yıllarında yaşamış bir Hristiyan kadını. O yıllarda Hristiyanlık henüz Doğu Roma'da resmen kabul edilmemişti ve İstanbul'da çok tanrılı inanç geçerliydi. Günlerden bir...

Kendini Tanımlayamamak

N. V. : Bilirim üstadım... şöyle bir sorunum var ki: Kendimi hissedemiyorum, hissetme duyum yok olmuş gibi.. C. M. D. : Bu çok iyi... yaratmak...

Öğelerin Bölünmezliği

Evrende yok oluşun ardı gelmeseydi, yok olurdu Nesneleri kuran ana varlığın öğeleri de, Baştan beri geçen günler, akan süre içinde, Bir nesne kalmazdı kurmak için yenilerini, Belli bir...