Ana SayfaÇ(alıntı)Derrida: "Görmek" ve "Dokunmak" Hakkında

Derrida: “Görmek” ve “Dokunmak” Hakkında

…Düşüneyim bir. Daha evvel görmek ve dokunmakla ilgili söylediğimiz şeye geri dönersek. Görmek ve konuşmak ve görmek ve dokunmak… Görür görmez derin bir meditasyona saplanıp kalmak yerine ki başka yerlerde bunları uzun uzun anlattım ve tartıştım. Gözlerde ilgimi çeken şey vücudun yaşlanmayan bir parçası olmasıdır. Diğer bir deyişle, birisinin çocukluğuna baktığınızda onun yaşlanan bedenin emareleri olan eriyen kaslarını kırlaşan saçlarını, değişen boy ve ağırlığını görebilirsiniz. Oysa birinin çocukluğunu gözlerindeki bakışlarda bulabilirsiniz. Bunun çarpıcı yanı, benim yaşımdaki bir adamın çocukluğunda sahip olduğu gözün aynısına sahip olmasıdır. Hegel, gözlerin ruhumuzun dışavurumu olduğunu söylemiştir. Gözler vasıtasıyla, içimizdeki ruh kendisini dışarıya sunar. Bu düşünceyi şöyle aktarıyorum: Birisinin bakış şeklinin yaşı yoktur. Birisinin gözleri, onun tüm yaşamı boyunca aynıdır.

Eller hakkında da buna benzer bir şey söyleyeceğim. Yeni yayımlanan bir kitabımda, eller hakkında uzun uzadıya yazdım. Filozofların elleriyle çok ilgiliyimdir. Heidegger’ın eli hakkında bir yazı kaleme aldım… Aynı zamanda Kant ve Husserl’ın elleri de mevzubahisti. Demem o ki, filozofların elleri ve eller hakkında söyledikleri ve bedenin bu bölümüne tanınan ayrıcalık çok ilgimi çekiyor. Elin tarihini göz önünde bulundurunca insanlaşma dediğimiz insanoğlunun evriminin elin değişimiyle mümkün olduğunu görüyoruz. Elin aynı şekilde kaldığını düşünmüyorum. El, çocukluktan yaşlılığa doğru değişiyor. Eller ve gözler, birisinin Ötekisi’ni tanımlarken tanıma bölgesi olarak kullandığı alanlardır. Narsisizm sorusuna geri dönecek olursa, bunlar, çelişkili bir biçimde pek kolay görmediğimiz yerlerdir. Aynaya bakarız ve kendimizi görürüz ve nasıl göründüğümüze dair makul doğrulukta bir algı oluşur. Ama bakış şeklimizin veya ellerimizin hareket ederkenki doğru bir görüntüsünü görmemiz çok zordur. Ellerimizin ve gözlerimizin nasıl olduğunu bilen Ötekisi’dir. Ellerimizin -nasıl denir- bu jestleri kendimizden ziyade Ötekisi tarafından daha iyi görülür.

Jacques Derrida Belgeseli 2002
Çeviri: Ümid Gurbanov
Edit: Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Pi

Maximillian Cohen sayılara takıntılı bir Wall Street müdavimidir. İşi gereği sürekli sayılarla içe içedir. Etrafındaki her şeyi sayılara ve şekillere bağlayan Maximillian Cohen gün...

Alacakaranlık

Karanlığın gölgesinde tanrıyı aramaktan bıkanlar… İşte tam size göredir alacakaranlık, tam size göredir tasarlanan sanatsal intihar… İster orayı ister burayı arzulayın, kesinlikle topu topu...

Felsefeyi Ön Planda Tutan Oyunlar

Oynuyorum, Öyleyse Varım Gerçeklikten uzaklaşmanın en iyi yollarından birisi de video oyunları. Ama her oyun size aynı deneyimi sunmuyor tabi. Çoğu kimse bir oyunu oynarken...

Adam Olmak

çevrende herkes şaşırsa bunu da senden bilse sen aklı başında kalabilirsen eğer herkes senden kuşku duyarken hem kuşkuya yer bırakır hem kendine güvenebilirsen eğer bekleyebilirsen usanmadan yalanla karşılık vermezsen...

Hayvanlara Karşı Suç

Aşağıdaki pasajlar, Derrida’nın 1997’de “Otobiyografik Hayvan” başlıklı bir konferansta yaptığı, toplam on saatlik konuşmanın parçasıdır. Bu konuşmalar daha sonra, L’Animal que donc je suis başlığıyla kitaplaştırılmış,...

Ultrason

Daha bir iki hafta önce, Jean' in rahminin ultrasonu İrlanda' nın uydu haritasından başka pek bir şeye benzemiyordu: görüntü artık o kadar belirgin ki sadece bir eli değil bir...

Hüzünlü Şövalye ve Gerçek: Bir Don Kişot-oluş

Ah Dulsinea, ey biricik sevgili! Asla elimi dokunmadım sana, çünkü senin gerçeğini çevreleyen karanlık gölgeler seni benden uzaklaştırdı. Ancak bilesin ki, benim gerçeğimde yaşayan...

“Mişkatü’l Envar” Zahir ile Batının Hakikatte İttihadı

Mişkatü’l Envar, İslam felsefesi çatısı altında daha çok epistemoloji cihetinde değerlendirilmesi gereken bir risale, buna rağmen Mişkatü’l Envar oldukça etkili ve yerinde saptamalara sahiplik ediyor. ‘Bilgimizin...

Commentariolus

Nicholas Copernicus (1473-1543) ,Polonya’da doğdu, babası Thorn şehrinde Hansa Birliği4 üyesi, zengin bir tüccar ve memurdu. Kendi dönemindeki birçok âlim gibi İtalya’ya giderek Bologna’da...

Aceleci İnsanların Hayata Dair Söyleyecekleri Var!

Bir ara sevişmeyi denediler, olmadı; yaptıkları her eylem, aceleciliğin vermiş olduğu o zorlayıcı özgürlük duygusundan kıvranıyordu. Yapamıyorum, yoruldum artık, sen yorulmadın mı? Hayır, yorulmadım,...

Vargtimmen

Kurdun Saati çoğu insanın öldüğü saattir. Bir Bergman filmi daha... Böyle giderse bu yönetmenin bütün filmlerini izlemiş olacağım. Usta yönetmen bu kez Frisian adasında kaybolan...

Hermann Heidegger Röportajı: Martin Heidegger ve Nazizm

Bu röportajı 1975 yılında düşünür Martin Heidegger’in üvey oğlu Hermann Heidegger ile Antonio Gnoli ve Franco Volpi arasında gerçekleşmiş, röportaj günlük yayınlanan İtalyan gazete...

Ya Kalbine Dokunsaydı?

Ya dokunsaydı kalbine.. Daha çok incinmez miydin? Daha çok yaralamaz mıydı böylesi seni? O şehvetli benliğini kadınların mükemmel vücutlarına değil de, kalbine vermiş olsaydı nasıl...

Kırmızı Tanrı

Göz bebeklerimden kalbime düştün. Orada kal! Kal ki; oksijenim ol. Kal ki; tanrım yapayım seni. Sen kokayım buram buram. En acımasız zamanlarda sana sığınayım....

Keşfe Keder

Yeniden keşfetmeyi hiç unutmadı Jerzy. Ona unutturamadılar. Çünkü her harekete geçmeden önce yeniden keşfetti. Bir sözden önce, bir keşiş saygısında ve bir dere akışında...