Ana SayfaYazarlarKonuk YazarPubhuman: Bilginin Peşinde

Pubhuman: Bilginin Peşinde

“Hayat: Bir bilgisayar oyunu gibidir. Çeşitli oyun biçimleri ve roller var. Peki ya Tanrı? Tanrı da bu oyunu kuran şeydir işte. Ya insan? İnsan da oyuncudur, biyolojik robot gibi bir şey.”

Bu veya buna benzer cümleleri okumuş veya duymuşsunuzdur. Sorgulayan, akıl yürüten veya hakikati arayan insanlar için bu tür açıklamalar indirgeme, benzetme, gülünç bir açıklamadan öteye geçemiyor maalesef. Böyle açıklamalara inananlara diyeceğim üç cümlem var;

  1. Bu tarz bir açıklamaya göre Tanrı, hayat ve insan bilgisayardan sonra ortaya çıkmıştır. Fakat bildiğiniz gibi, Tanrı, hayat ve insan bilgisayardan önce de vardı. Böyleyse bu açıklama yalnızca bir benzetme veya indirgemeden öteye geçemez. Eğer benzetme ve indirgemeyse, bu açıklama edebidir, sosyolojik veya felsefi bir cevap değildir.
  2. Gerçek nedir? Bu soruyu cevaplamazsanız, kurgu ile gerçeği birbirinden ayıramazsınız. Gerçek ile kurgu da birbirinden ayrılmazsa fantastik edebiyat türünde bir zihne sahip olur insan. Çok gülünç ve zihinsel yardım gerektiren bir durum değil mi.
  3. Tanrı, hayat ve insan hakkında bilgelerin, peygamberlerin, filozof ve düşünürlerin dediklerini okudunuz mu!

Yalnızca bugüne ve bugünkü çevresine bakarak olup bitenleri, tanrıyı, hayatı, insanı ve tabi ki anlamı değerlendiren insanların sayısı gittikçe artmakta. Bunun sebeplerinden biri, sığ ama popüler olan düşüncelerin insanlara ulaşabiliyor olması. İkincisi insanların sorgulamadan ve yeteri kadar bilgi karşılaştırması yapmadan popüler söylemleri kabul etmesi. Üçüncüsü ve en önemlisi ise öğrenmeyi bilmeyişleridir. Öğrenmeyi bilmek; var olan bilgi ile var olmayan yani kurgulanmış bilgiyi birbirinden ayırmaktır.

İnsanın yaşam biçimini ve karakterini değiştirecek bir bilgi okunduğunda veya duyulduğunda, bu bilgi sorgulanmalıdır.

Sorgulanmamış kurgusal bir bilgi, ilerleyen zamanlarda düşünsel olarak anlamsızlığı, karakteristik olarak da sosyopatlığı, hatta kayıtsızlığı bile ortaya çıkartabilir. Bunlar ortaya çıkınca da uyumsuzluk, yabancılaşma ve şımarıklık gibi bir çok insani durumu ortaya çıkartabilir.

Kişilerin söylediklerini ve yazdıklarını kimliğine ve popülaritesine aldanmadan, zaten herkes böyle biliyor veya herkes bunu konuşuyor demeden, bilgiyi sorguladıktan veya istişare ettikten sonra bilgiyi kabul etmek doğru bilgiye ulaşmanın doğru yollarından bir kaçıdır.

Sevgilerimi sunarak kapatmadan önce şunu diyeceğim; bilgi kirliliğinin çok olduğu, edebiyat ile felsefi cevapların birbirine karıştırıldığı bu dönemde, yeni nesil kutsal kitaplar, sözlükler, yeni nesil kutsal kelimeler, kavramlar, yeni nesil kutsal zihinsel etkinlikler de sorgulamak veya istişare etmektir.

Bilen ve bilmeyen ayrımı yapmadan, İnsanca yaşayana ve İnsanlığa hizmet eden dostlara sevgi ve saygılarımı sunarım.

Murat Dal

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

DİĞER YAZILAR