yüzümün önünde bir yüz,
bir ruh kimyasala karışıyor,
hepimiz oldukça güzel görünüyoruz,
hepimiz geceyken…
bir gece kulübünün neon ışıkları altında,
bir ateşli kız
ateşi ile yanıyor,
o, kızın küllerini buluyor,
şeytanın kapısının önünde…
kama’nın imgesi,
gıcırdayan yatağın etrafında yankılanıyor,
pörsümüş eski sesler kafamın içinde,
kitaplarda,
ve caddelerde
ve evrende
ve cehennemde
erosun sesi,
bedenin dönerken…
artık çok geç…
bir gece daha geçen geceler gibi seni düzeceğim,
aşk ve gerçek ruh için arzu,
seni yatakta inlerken izleyeceğim.
varlığını açık gözlerimin içinden silerken..
bu oyunu oynamak zorunda mıyım?
bir tedavi bulmalı mıyım?
İlkay Beyaz