Ana SayfaEditörTek Gayem: "Gerçek"

Tek Gayem: “Gerçek”

Tek gayem “Gerçek” Çünkü “O” henüz söylenmedi ve tüm benliğimle sadece onun peşindeyim. Biricik ve erişilemez bu acının gönüllü yolcusuyum. Yazılmış ve yazılacak olan kutsal metinlerden sızan ışığın ve sezgilerden doğan bilgeliği özlüyorum. Hepsi benim için, varlığımı nurlandıran tanrısallık da cabası.

Düşüncelerim neden bu denli karanlık diye sormayın çünkü ben tanrının ayak izlerini takip ediyorum. Evet, hayat ruhani bir izlence bana göre… Ve her seyir, biricik olan sonsuz ruhumun kurtuluşuna gebe… Ben ki nicedir aşığım ölümün hayat aşılayan müjdesine. Hayatımın tek gayesi, “saklı olan”, “anlatılmayan” sadece “hissedilen” gerçek: “O”, isimsiz bilgeliğin mutlak yaratıcısı.

Hayatımın ve tanrısal varlığımın bana bahşettiği öğrenme arzusu ile yola çıktım. Bu yol hem acılı hem de bir sürü zorluklarla dolu. Gerçeğin izlerini taşıyan bedenimin tek teselli ise, benim için yaratılan madde ile varlığımın sevişmesinden doğan “şehvet”… Bu şehvet, ruhumun maddeye her dokunuşunda ortaya çıkan, ruhumu sarıp sarmalayan bir titreşimden ibaret. Ben buna Tekâmül” diyorum.

O’nun işaretlerinin idrakine varan her ruh yükselerek diyor ki; “her ölüm tekâmülün (yeniden) başlangıcı, başka bir yolculuğun habercisi. Hayat denilen sonsuz planın ise tek bir amacı var; gelen ve gideni bir anlığına da olsa aynı yerde misafir etmek.

Evet, farkıma vardım. Farkına vardım ki hayat sadece bir yanılsama. İçeriği yavan, maddesi sığ ve geçici…

Hiçlikten türedik evet ama hiçliğe gitmeyeceğiz bu kesin. Yokluğa şerh düşen ve sahte karanlığın içinde kaybolmak istemeyen ruhlar birbirlerine şu ayeti okurlar: “Sen, biz, evren… Hepsi bir, “O” hep seninle.

***

Peki, insan nerede? O hangi âlemde? İnsan denilen şeyin ruhsal planlarda işlevi ne?

İnsan şu an da hayat planında sadece yaşamaya mecbur bırakılmış, işte bu yüzden ona kısaca şöyle sesleniyoruz: Ey insan! Kısa misafirliğini iyi değerlendir, iyi düşün ve etrafına gözlerinle değil ruhunla bak, nefes aldığın sürece sezgilerine güven çünkü sen bu hayatın anlamlandırılma çabasından başka bir şey değilsin. Bir kırıntısın, O’ ndan bir zerresin. Göksel bir mirassın ve varlığın dağılmadan önce kendine sahip çık!” Gerçeği kucaklamaya her daim hazır ol, onun için çalış ve acı çek!

İşte insana yüklenen misyon ve onun kutsallığı: Hepimiz emzirilmeyi bekleyen birer çocuğuz ve sadece “Hakikat”in peşindeyiz. Bu bahsi geçen süreç, tek kelimeyle ilahi kudretin tecellisidir ve uyanan her ruhun içinde gezinmektedir.

Gerçek nasıl aranmalı? Bu süreçte Tekâmülün anlamı nedir?

Arayış çetin bir yoldur. Ruhsal evrimi ve görgüyü mecbur kılar. Ruhun dünya hayatı dediğimiz şey, maddeyle tesir altında bulunan bir varlıklar planıdır. Hem gereklidir hem de araçtır. Ama asla amaç değildir. Amaç sadece GERÇEK’tir. Amaç kendimizi ve bütünlüğü keşfetmektir. İşte size “acının ruhlar tarafından kutsanışı”

Evet, yolculuğumuz budur, ruhların sürekli yakardığı bu tanrısal düzende tek bir şeyin peşindeyiz. Gerçek. Varlık denilen laboratuvarda sadece birer bedenden ibaretiz. O’na yaraşmak için didiniyoruz ve insanın aslında ne olması gerektiği hususunda hepimiz hemfikiriz.

Bu yüzden bizler mutlak gerçeğin uslanmaz çocuklarıyız.

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

BAŞLIKLAR

2 YORUMLAR

  1. varlık sancıları çeken ve doğduğu tek tanrılı dinin dogmalarını sorgulayan/belki doğruyu bulduğunu sanan, çağın getirdiği bilgi akışından fazlasıyla etkilemiş ve retorik sanatını çağın getirdiği enformasyon akışı içinde iyi kullanan bir idealin peşinden sürüklenebilecek bir beynin ve beyinlerin önemli gördüğü/göreceği bir yazı olmuş…

    Bunların yanında kağıt üstündeki İslam dinine gönül vermiş ve yazılı olan İslam dininin ‘gerçeğini’ arayan bir kimse için ise ‘sapkın’ bir yazı (nede olsa yazılabilecek kutsal metinlerin olasılığından, Tanrının benzersizliğine rağmen ‘birlik’ ten bahsedilen bir yazı)

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Zettel: “Dil Oyunları”nın Gerçekle İmtihanı

Wittgenstein okumalarını belli aralıklarla daha önce de yapmıştım özellikle kendisi hakkında yazılan makalelere, film ve belgesellere de göz atma fırsatım olmuştu. lakin Zettel yeni...

Nymphomaniac Vol. I-II

Birçok ülkede yasaklanan ve sansürlenen Lars von Trier’in ses getiren filmi "Nymphomaniac" bence gerçekten de izlenmesi gereken bir yapım. Lars von Trier'in önceki işlerini...

Deccal

Hristiyanlığa, acımanın dini denir. Acıma, yaşam duygusunun erkesini artıran gerilim verici duyguların karşıtı bir duygudur: çöküntü verici bir etkisi vardır. Kişi, acıma duyduğunda, gücünden yitirir....

Hayyam Rubaileri -VI-

101. Felek, delik deşik ediyorsun yüreğimi; Yırtıyorsun ikide bir sevinç gömleğimi, Esen yelleri ateş ediyorsun bana; Çamura çeviriyorsun içeceğimi. 102. Haram, acı, kötü derler canım şaraba: Oysa ne hoş şey, hele...

Kimi Sevsem Sensin

her şeyi terk ettim / ne aşk ne şehvet sarışın başladığım esmer bitiyor anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli dudakları keskin kırmızı jilet bir belaya çattık / nasıl bitirmeli gitar kımıldadı...

Kişi ve Kutsal: Hakikat ve İnsanın Trajik Öyküsü

Maneviyat, daha doğrusu manevi yazılar yazmak oldukça güç bir iştir, çünkü herhangi bir cenaha ya da ideolojik reaksiyona yanaştığınızda işin rengi değişir. Maneviyatı yazmak...

In the Mouth of Madness

Bir korku romanı yazarının etrafında dönüp duran paranormal olayları konu edinen In the Mouth of Madness 1994 yapımı bir korku örneği. Delilik, şizofreni ve paranoyaya...

Varlığın Tekliği

Türkçede ‘varlık’ sözü değişik anlamlarda kullanılır. Bir tanımına göre “var olan her şey” varlıktır. Diğer bir tanımında sadece “önemli ve değerli” olanlara varlık denmektedir....

Karahindiba

Bahar muştular asfalt kenarında zakkum açan yapraklarına “Ben geldim” der özünde susuz bir güneş. Ses büzüşür dingin bir sabahın girintili şakağından Arzular çoğalır tekil bedenlerin alın terlerinde Belki...

Ölüm Üzerine

Ölüm, en kötü ihtimalle bu dünyadan kurtulma şansıdır. Hayal kırıklıklarından sıyrılmanın, ateşler içinde yanıp, acının şefkatli kollarından kaçmanın en güzel ve temiz yoludur. Ölüm,...

Gündelik İşler, Nesne ve Özne Hakkında

Gündelik işler (ile uğraşmak) insanı bir nesne mi yapar? Bir şeye odaklanmak bir saplantı mı yoksa bir nimet midir? Bu sorular aynı zamanda insan...

Mutlaka Okuman Gereken 15 Yazar Günlüğü

Kitapseverler için yazarların eserleri kadar yaşamları ve yazım süreçleri de hep merak konusu olmuştur. Özellikle de söz konusu sevdiğiniz bir yazarsa onların ruh hallerini,...

Thelema veya Güç İstenci II

Kozmolojik Model (Evrenbilimsel Model) ve Güç İstenci İlişkisi Böyle bir ilkle başlanırsa "x" den alınacak derslerimiz vardir, bu derslerden birincisi, bilimsel anlamda "big bang" teorisinden...

Işığın Yolu Karanlığa Serilir

tanımadığım sokaklar şahittir geceleri taşıdığım anlara konuşmak için geç kalınmış sözler yerlerinde değil ilk defa uykuya anlatılan masallar akılda kaldıkça uzar olmuş korkular kahramanları kadarmış aslında gülüşlerinde yer buldukça çocukların gezindiğim sokaklardan sıyrılıp...

Diğerkâmlık

Neşet Ertaş için Bozkırın tezenesi demişti, Yaşar Kemal, sesine bakarak, sazına bakarak. Sesle saz birleşik bir üsluptur halk müziğinde; özgünlük ordadır, aşkın tavır, aşkın...