Aklın Hizmetinde Deha: Sanat, Yansıtıcılık ve Yalnızlık

Aklın Saf Hali ve İrade

Aklın hizmetinde bir irade, bir diğer ifadeyle saf akıl olayı, sanat ve deha süreçlerinin temel taşlarından biridir. Bu durum, aklın gündelik hizmetten ve iradeden ayrılmasını gerektirir. Zor bir hadise olan bu ayrışma, tüm sanat eserlerinin meydana gelişinde ölçü alınan kriter olarak kabul edilir.

Sanatçı-deha bir eseri vücuda getirirken aklını özgür bırakır ve iradesini saf dışı eder. Böylece eser, özgün bir fizik kazanır; sefaleti ve sıradanlığı aşar. İşte deha, bu üretim hengamesinin baş aktörüdür. O akıl, fazlasıyla doğmuş olandır. Sanat eserleri de, bu akıl fazlasıyla ortaya çıkan yaratımlardır. Eserler, dehanın var oluşunu ispatlayan unsurlar olarak karşımıza çıkar; bunu yalnızca aklını iradesinden kurtarabilenler başarabilir. Kısaca, hakimiyet hep akılda olmalıdır.

Yansıtıcılık: Dahanın Kavrayış Gücü

Yansıtıcılık, kolay kavrama, öğrenme, hazmetme ve anlama yeteneğiyle dehanın ayrılmaz parçasıdır. Sanatçıyı veya şairi sıradan bir bireyden ayıran en önemli özelliktir.

Bu yetenek, üstün seziş-kavrayış ile birlikte soyut kavramlarla uğraşmayı gerektirir. Açık bir bilinç ve tikelden külliyi görme yeteneği bu sürecin vazgeçilmezidir. Dahi, eseri meydana getirirken bu kusursuz yeteneğini kullanır.

Yansıtıcılık, dehanın üretkenliği, yaratıcılığı ve verimliliğiyle el ele çalışır. Bu yetenekten yoksunluk, sıradan insanı çağrıştırır; bu yüzden dehanın farkını ortaya koyar.

Yabancılaşma ve Kaçkınlık: Dahanın Yalnızlığı

Dahi yalnızdır. Kendisiyle kalmak için çırpınan, kendi farkındalığıyla en zengin var oluşa ulaşan kişidir. Yalnızlık, üretkenliğin ve ilhamın kaynağıdır. Her dahi, yalnızlığın en değerli dakikaları olduğunu bilir; çünkü bu dakikalar esere gebedir.

Dahi, dünyadan koparak eşyanın tabiatına inmeyi ustaca bilir. Yabancılaşmayı, bilgi ve sıradan insanlardan ayrışarak ustaca kullanır. Yalnızlıktan hoşlanır; sıradan diyaloglardan kaçınır, hayalet gibi sıradanlığın boyunduruğundan uzak durur.

Bu ilişki, göründüğünden daha zordur; deha ve insan farklı işleyişlere sahiptir. Bu yüzden buluşmalarda yalnızca tepki ve kavga vardır. Yalnızlık, dehanın en iyi dostudur.

Dehanın Farklılığı ve Yaratıcılığı

Deha, nadiren doğar; yüzyılda bir kez ortaya çıkan bir yetenektir. Doğumu asla sıradan değildir. Sıra dışı kompleksliği, hayal gücü, zekâsı ve sezgileriyle sıradan insanlardan ayrılır.

Deha, yaratmanın pençesinde debelenen bir yetenek pınarıdır. Bu yüzden ne ağırbaşlıdır ne de soğukkanlı. En büyük farkı, kendisinde bulunan yetenekleri ve farklılıkları yalnızca eserine ve insanlığa kanalize etmesidir.

Basit insanların ne yapacaklarını tahmin edebiliriz, bu onları bizden ayırır.*

Can Murat Demir

*Arthur Schopenhauer, Seçkinlik Ve Sıradanlık Üzerine.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

Bakış Yolları