Her şey düşünceden doğar. İyi şeyler düşünün. İyilik yapmayı, insanlara iyilik yapmak için yeni şeyler yapmayı, büyültmeyi düşünün. Düşüne düşüne zirveye ulaşılır.
(Zirve) Bütün kuvvetlerin toplandığı yer. Parlakların gittiği yerde en parlak yer. Dünyayı o parlaklar idare ediyor. Dünya kuvvetini (istikametini) oradan alıyor. Bu hareketleri parlaklar veriyor.
Güneşe tesirleri kim veriyor?
Siz kuvvetinizi kendinizde mevcut gıdadan zannediyorsunuz. Gıda topraktan, toprak güneşten, o da başka varlıktan alıyor. Büyük varlık. En büyük Parlak varlık.
Yaktığınız kibrit yana yana biter, güneş bitmiyor. Sadece ateş olsaydı yana yana biterdi.
Her şey değişir, tekrar ilk yerine döner. Bunu idare eden bir yer vardır. Su, bulut olur, su olur, deniz olur, buhar olur, kaybolmaz. Ama gözyaşlarınız içinizde bilmediğiniz bir yerden mi çıkar? Hayır. Tekrar gözyaşı olarak gelir mi size? Ama her seferinde, her ağladığınız zaman yeniden gözyaşı çıkarıyorsunuz. Güneş de her verdiğini alır. Yalnız Büyük Parlak sadece verir. Almaz.
Bir odunu yaktığınız zaman ne olur?
Aslında bir şey kaybolur mu? Tekrar toplayabilsek bu gazı, külü bir şey kaybolmuş olur mu? Sadece yakıcılığını, hararetini geri alamazsınız. Alabilir misiniz?
Hep dünyada mı kalır? Geri döner.
Güneş onun için varlığından kaybetmez. Enerjisini dünyaya gönderir. Bütün canlılara can ve hareket verir, onu ustalıkla tekrar almasını da bilir. Bunu Büyük Parlak idare eder. Nasıl olduğunu başka kimse bilmez.
Bu, çok düşünen, çok okuyan, bilmeyi arzu edenlerin hakkıdır. Bu önceden birisine hak olarak verilmiş, onu ancak o bilir. Her şeyi, daha önceden söylenilen, belli edilen birisi bilir. Onlara bu vazife daha önceden verilmiştir. Dünyada vazifelerini yaparlar ve geri dönerler.
– (Uçan daireler hakkında)
– Onları kanınıza giren misafirler olarak kabul ediniz. Kanınızdaki yuvarlara yardımcı. Bu kadar.
05 Ekim 1964
Bu celselerdeki bilgiler; 5 Ekim 1964 ile 27 Kasım 1976 tarihleri arasında operatörlüğünü Dr. Rafet KAYSERİLİOĞLU’nun yaptığı, Medyum Özcan NARDEMİR kanalı ile Türkiye’den başka Dünyanın çeşitli yerlerindeki beş gruba daha medyumlar kanalı ile Beyti DOST ismindeki varlık tarafından verilmiştir. Parçalar halinde olan bilgiler uzun yıllar büyük bir emek ve çaba sonucu, V. DEREOĞLU’nun yardımları ile kadim dostum H. ÖZDEMİR tarafından derlenip bir bütün haline getirildikten sonra, 1988 Temmuz ayında daktilo edilmiştir.
