Ana SayfaDenemeDenemeye Değer

Denemeye Değer

Klavyenin başına geçtim.
Bir iki yazı denemesinden sonra ne yazacağıma karar veremeyip hepsini sildim.
Sonra aklıma gelenleri gelişigüzel karalamaya karar verdim.
Siyasetten uzak…
Gündelik kaygılardan uzak…
Bu arada güncel siyasetten uzak bir şeyler karalamayalı epey olmuştu.
Derken düşünmeye başladım.
Ne yazmalıyım diye.
Aklıma gelen ilk şey insandı.
Daha doğrusu insanın hayatı ne kadar yaşayabildiği sorusuydu.
Bunu ne kadar becerebildiği…
Tam anlamıyla ne kadar tatmin olduğu…
Ne kadar mutlu olduğuydu…
Kısaca insanın hayatı neresinden ne kadar tuttuğuyla ilgili birçok şey aklıma düştü.
Hayat denilen şey; müzik, aşk, var oluş, sanat, şiir ve daha birçok şeyi barındıran zengin bir içeriğe sahipti.
Her ne kadar biz onu sadece nefes alıp vermekten ibaret saysak da gerçek anlamda yaşamak çok zordu.
Hakkını vererek yaşamak…
Doya doya yaşamak…
Kendinde var olan mülkleri bilerek mutluluğa yönelmek…
Ve dopdolu bir insan ömrünü onaylamak…
Peki, hangimiz bunu başarabildi?
Hangimiz bir filme gidip gerçekten yaşadığını hissetti?
Hangimiz bir sanat eseri hakkında konuştu?
Hangimiz bir tiyatro eserinde kendi hayatını buldu?
Bir şiir okudu sevgilisine.
Bunlardan sadece birini yapmayalı ne kadar oldu!
Sayamazsınız!
Çünkü ne zamandır bunları yapmayı unuttuk biz.
Kitap okumayı, şiir yazmayı, sanatla ilgilenmeyi, düşünmeyi her şeyi…
Halbuki bunlar hayatı anlamlandıran şeylerdi.
Estetik katan, zevk katan, coşku katan…
Peki neden bu karamsarlık hakim hayata, insanlara?
Neden?
Çünkü artık heyecanlanmadan yaşamayı öğrettiler bize.
Dokunmamayı, sevmemeyi, aşık olmamayı öğrettiler.
Bu sayede otomatik davranan robotlar sürüsüne döndük.
Bu keşmekeş bizi insan olarak birçok duygudan muhacir kıldı.
Sonuçta zevk almadan yaşayan bir yaratık ortaya çıktı.
Davranışlarıyla şaşırtmayan bir insanlık…
Duygularımızı yitirdik!
Bu kirlilik gitgide bir virüs gibi yayılıyor.
Bunu hissetmemek elde mi?
Etrafınızdaki insanlara bir bakın.
Bunu görebilirsiniz.
Bunları yazmamın nedeni bu kendinden geçmişliktir.
Kendini yaşayamamaktır.
Uzaklaşmaktır hayattan ve güzelliklerinden.
Ben yeniden hayatı yaşamak istiyorum diyorsanız benim gibi biraz fedakârlıkla bunu başarabilirsiniz.
Bu yazıyı kaleme alarak ben bunu başardım.
Siz de başarabilirsiniz.
Kendi kendine mutlu olmayı öğrenmek sizin elinizde.
Bunu denemelisiniz.
Küçük bir adım yeterli bunun için.
Ve gerçekten buna değer.
Gerçekten…

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Tekamülün Hususiyeti

Tecrübe büyük bir şeydir; tecrübede karşılaşılan her muvaffakiyetsizlik insana bir hatasını öğretir. Hatadan sonra çekilen ıstırapsa insana doğruyu gösterir. Bedri Ruhselman Yazıya başlamadan önce sipiritizma konularına...

Yaşama Çalışması

Neden Yazıyorum? Otururken, yürürken, uyurken kimi açıktan açığa kimi belli belirsiz bir etkenlik, bir devinme, bir eylem: yazı, yazı. .. Hep yazıyorum, yazmaktayım - yazmak...

“Yaygın Yanlışlar Ansiklopedisi” Zehir Zemberek Bir Eleştiri Kitabı

YAYGIN YANLIŞLAR ANSİKLOPEDİSİ                                            ...

İslam’da Simya

Simyanın Arapça'sı al kimiya'dır. Kimiya kelimesi de Grekçe'de "dönüştürme sanatı" anlamına gelen chumeia'den (veya Çemeya) veya "altın yapan sıvı" anlamına gelen Güney Çinli kim-iya'dan...

Vicdan Rahatsızsa İtiraf Kaçınılmaz Olur

Yitirilmiş bir yoksulluğa -duygusallığa kapılmadan- özlem duyulabilir. Yoksulluk içinde yaşanmış yıllar bir duyarlık oluşturmaya yeter. Bu özel durumda, oğulun anneye duyduğu tuhaf sevgi, onun...

Allah Senden Razı Olsun Dr. Kevorkian: Edebi Bir Dervişin Uhreviyatı

İnsani değerlerin kaygan zemininde “kavramlar”ın bozguna uğratılması ya da herkesçe aşikâr bir kavramın yine insan eliyle “mutasyona uğraması” bana hep cazip gelmiştir. Çünkü bu...

Kafka’nın Kayıp Metinleri İstanbul’da

İstanbul, 8-9 Mart’ta Franz Kafka ile ilgili önemli bir konferansa ev sahipliği yapacak. İstanbul, 8-9 Mart’ta yapılacak Franz Kafka Konferansı'nda Prof. Kathi Diamant, Kafka’nın 1933’te...

Tabula Rasa

Açılış: Sıfır felsefe. 'Hiçbir çıkış noktam yok', demek isterdim ancak bu sözcükleri düşünen ve yazan biri var; demek ki çıkış noktam benim, Kendim. Öyleyse kendimden...

Beyti Dost Celse: 5 

Bir olunuz, Birleşiniz..! Birleşmekte size faydalar var. Kavga etmekte ne elde edersiniz…? Elde etmek istediğiniz şeyler, size bilgi vermez mi..? Kavga edenler zarar görür....

Ruh Parçadır, Bütünü Arar

Gün Gri, müsait renklere yakışmaya. Aşk çaresiz yanışların nefes tutmaz sahibi. Dil tercümadır kalbin. Kalp kapılarında gönül yaraları… Yaralardan yansıyan bilinçler, Zamanın izlerinde sessizlikler… Unuttuğumuz anların tek sahibi Görülen ve görünenin ötesinde...

Öldürme İçgüdüsünün Acı ile Haklılaştırılması

Bu dünyaya doğan her insan acıyla sevişmek zorundadır. Öldürme eylemi ruhani bir kurtuluştur. Şöyle ki, insanlığa kıyarsan suçlu değilsindir.  Çünkü o inkâr edilenle eşdeğerdir. Tam...

It

It, King hikayelerinde rastlayabileceğiniz her türlü klişeye sahip ama dediğim gibi film gerçekten de orjinal bir karaktere sahip: Pennywise Rüzgarda uçuşan çamaşırlar arasında şeytan kol geziyor!...

Kisaroyim: Haklı Ölümün Dillenişi

"Ölüm başlangıçtır" demişti bir kardeşim. Ben de diyorum ki ölüm asla düşmanımız olamaz. Bunu biliyorum. Zamanın güçlerinden bağımsız bu metni yazmak boynumun borcu; azınlığın,...

“Aşka Övgü” Aşkı Yeniden İcat Etmek

‘Aşk nedir?’ sorusu, felsefecilerin, daha da ötesi felsefe tarihinin en belalı sorularından biridir. Bu bağlamda bu meşhur sorunun cevabını, ne felsefeciler, ne mistikler, ne...

Çoğu Kez Bir Tanrı Kurtarırdı Beni

Çoğu kez bir Tanrı kurtarırdı beni Bağırışlarından ve değneklerinden insanların, Sonra oynardım güzelce ve güvenle, Korudaki çiçeklerle, Ve havası göklerin Oynardı benimle. Ve nasıl sevindirirsen Yüreklerini bitkilerin, Sana uzattıklarında Narin kollarını, Sevindirirdin yüreğimi öyle, Baba...