Ana SayfaDenemeHiç(lik) Üzerine

Hiç(lik) Üzerine

Bütün çağlarda en bilge kişiler yaşam üzerinde aynı yargıya varmışlardır: O değersizdir.

(Nietzsche, Putların Alacakaranlığı, Sokrates Sorunu)

Hiçliği düşündünüz mü hiç? Böyle bir şeyin olasılığını hiç hayal ettiniz mi? Ya da bir anlığına yabancılaşma ve yalnızlık hissettiniz mi? Bu garipliğin derinliğinde kayboldunuz mu? Soruların ve istemenin yok olduğu o anı hiç tattınız mı? Bu soruların en az birini sorgulayan birileri var mı buralarda? Benliğin dışına taşıp evrene sığamadığınız oldu mu? Bedeninizin dışında gelişen-gelişmeyen bir evreni hiç hayal ettiniz mi? Gerçeklik denilen yanılsamanın diğer tarafına geçtiniz mi? Kaygan ve tehlikeli olan ormanlarda gezindiniz mi? Kurgudan uzaklaşıp, düşünsüzlük seviyesine geçip nesneye yabancılaştınız mı? Bensizliğin macerasını ve insana kattığı o eşsiz şeyi; Biricikliği bilir misiniz? Üretkenliğin ifade edilemeyip sayılamadığı o yere hiç gittiniz mi?

Peki, tüm değerlerin sıfırlanıp hiçbir yere sığmamasını nasıl anlamlandırırsınız?

Savaşların en çetinidir Hiçlik. Kendine dönme arzusunun simgeleşmiş halidir. Sıfırın sıfırla kavgasıdır. Ulu olanın, yüceltilenin alaşağı edilmesidir. Bire teslim oluşu ifade eder, tekilliğin nihai sonuç olduğu yegâne zekiliktir. Türevleşen yokluğun yarattığı zenginliktir. Kötümserliğin müjdelediği ruh kararmasıdır. Kendini beğenen hayvanın bu bencilliğini neden bu kadar arzuladığının sebebidir.

Ne? Demek arıyorsun? Kendini on’a yüz’e katlamak istiyorsun demek? Yandaşlar arıyorsun ha? Hiçlikler ara! (Nietzsche, Putların Alacakaranlığı, Özdeyişler Ve Oklar)

Öznenin kendine yardım etmesidir. Toplam iyiliği ve sevinci parçalayıp, beraberinde boşalmaktır. Gücün tekrar yüceltilmesi için güçten düşmektir. Duygusuzluktur, değersizliktir. Aşırılığını zamansızlıktan ve mekânsızlıktan alır. İşte bu yüzden bilinen hiçbir şeydir, hiçlik bilinemeyen özgürlüktür. Tadılmamış ve hissedilmemiş olana gebe bir dişidir, sıfatsız, erkeksiz.

Sahici misin? Yoksa yalnızca bir oyuncu mu? Bir temsilci? Yoksa temsil edilenin kendisi mi? Sonuç olarak bir oyuncunun taklidinden başka bir şey değilsin… İkinci Vicdan sorusu. (Nietzsche, Putların Alacakaranlığı, Özdeyişler Ve Oklar)

Tüm bu yazılanların ışığında hiçliğin tanımsızlığı vurgulanarak ona yüklenen biriciklik getirisi ön planda tutuldu. Bunun nedeni kişisel ve tamamıyla algı dışında cereyan etmesiydi. Bu yüzden “O” teklikteki tekil ben’e aittir. Arayışın ve çokluğun bittiği mecradır ve onu yani hiçliği bulmak gerçekten savaşların en çetinidir.

Can Murat Demir

Editör (CMD)
Editör (CMD)http://www.felsefehayat.net
Yazılarını Mavi Melek Edebiyat Topluluğu, Düşünbil gibi dergilerde yayınlama fırsatı buldu. FOL Kitap öncülüğünde bazı kitapların hazırlanmasında görev aldı. Bu kitaplardan bazıları "Sorunsallıkta Yaşamak", Jan Patočka, Plotinos, "Tanrı, Ruh ve Mit", Henri Bergson. 2009 yılından bu yana felsefehayat.net'in (kurucu) editörlüğünü sürdürmektedir.

1 Yorum

  1. şu an içinde bulunduğum durumu çok iyi ifade eden bir yazı, aslında pek genç değilim. Hiçlik duygusunu yaşamak için geç kalmış olabilirim. Gene eskisi gibi olacak mıyım, günlük hayata ve yaşamaya dalabilecemmiyim?? Yoksa arafta mı kalacağım ya da düşünmek istemiuorum ….

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Şair, Şakir, Şiir

Lafta ve rafta Şair, masasında yetmez derin bakışlar ve sancılı yazı nöbetleri dizeleri doğmaz bir türlü şairin Şakir, Ehven Kıraathanesi’nde yudumlar hayatı sıcak sıcak kafasında hazan, birkaç demet sarı bir yudum hayat yine bu sefer daha...

Sis ve Hayat

Sis ve hayat neden hep aynı şeyleri hatırlatır? Neden bilinmezlik deyince aklıma hep bu ikili gelir? Çünkü sis ve hayat birbirinden doğan iki çocuk gibidir....

Sembolist Çerçevede Yılan

Eril ve dişilliğin anahtarı, doğumun ve kadınlığın simgesi, bilgelik ve ölümsüzlüğün yol haritası: yılan… Pek çok kültürde insanlarda görüntüsünden dolayı korku ve iğrenme duygusu uyandıran...

Bilmenin, Vakıf Olmanın, Nazari ve Ameli Olması Arasındaki Fark Nedir?

Eflâtun’un ölümünden (İÖ 348) sonra Akademia’nın önderliğini, matematiğe ilgisi bazı öğrencileri rahatsız eden eski bir öğrencisi üstlenir. Yeni önderin “felsefeyi matematiğe çevirmesine” karşı çıkarak...

Geçelim, Her Neyse Geçelim

Geçelim, geçelim buraları. Özet geçelim. Hiç anlamamış, hiç duymamış gibi geçelim. Hiç bilmemiş ve hiç okumamış gibi geçelim. Zaten ne çıkar ki anlamaktan. Zaten ne çıkar ki bunca olandan...

Dünyanın En Çok Kazanan Yazarı Kim?

Forbes dergisinin "Dünyanın En Çok Kazanan Yazarları" listesi yayımlandı. Romanları, film hakları, televizyon ve diğer gelirleri temel alınarak yapılan değerlendirmeye göre, 1 Haziran 2009- 1...

Moderniteyi Reddediyorum!

Modernite, zayıfların ve Hıristiyanların kurtuluşu olarak tüm aydınlığını üzerimize çökertti. Tüm safdilliğiyle, iyi niyetiyle bizim içimize yumuşaklığı yerleştirdi. Şimdi ben size bir mermer kadar...

Bilimin Şenliği İçin Şenbilim

Ortaçağ Provence kültürünün ozanları Troubadourların kendi şiir sanatlarına verdiği La Gaya Scienza (Şen Bilim) adını, Almancada "Fröhliche Wissenschaft" olarak felsefe gündemine katan Nietzsche'dir. Nedir...

Görüngübilim Felsefesi (Fenomenoloji)

Görüngübilim felsefesine göre nesneler maddi olmaktan çıkmış, düşünce ürünlerine dönüşmüşlerdir. Nesnelerin duyularla algılandıkları gibi değil, birer bilinç ürünü olarak, bilinçte şekillendikleri savunulur. Tüm değer...

Hüzünlü Şövalye ve Gerçek: Bir Don Kişot-oluş

Ah Dulsinea, ey biricik sevgili! Asla elimi dokunmadım sana, çünkü senin gerçeğini çevreleyen karanlık gölgeler seni benden uzaklaştırdı. Ancak bilesin ki, benim gerçeğimde yaşayan...

Virginia ‘Kırılmaz Bir Fanusla Çevriliydi’

Virginia Woolf, 75 yıl önce bugün, 28 Mart 1941’de hayatına son verdi. Eşi Leonard Woolf, birlikte geçirdikleri 30 yılı, 5 ciltlik “Virginia ile Yaşantım”...

Diğerkâmlık

Neşet Ertaş için Bozkırın tezenesi demişti, Yaşar Kemal, sesine bakarak, sazına bakarak. Sesle saz birleşik bir üsluptur halk müziğinde; özgünlük ordadır, aşkın tavır, aşkın...

Hayyam Rubaileri -II-

21. Varlığın sırları saklı, benden; Bir düğüm ki ne sen çözebilirsin, ne ben. Bizimki perde arkasında dedi-kodu: Bir indi mi perde, ne sen kalırsın, ne ben. 22. Bir geldi mi...

Öldürme Tehlikesine Karşı

Öldürme tehlikesi karşısında Julius Caesar'ın tuttuğu yol bence tutulacak yolların en güzeliydi. Önce hoşgörürlük ve tatlılıkla düşmanlarına kendini sevdirmeye çalıştı; hazırlanan suikastları öğrenip, bunlardan...

Kontrollü Flashback’ler

Ne sağlam bir pabuç kalır yarına, Ne de kokuşmamış bir çorap Taşıyorsa eğer koca bir insanın yükünü. Ağzımdan dökülen ilk cümlemin mısraları oldukça şaşkınlık yarattı Jerzy’de. Kayalıkları...