Ana SayfaYazarlarMidemi Bulandıran Hayata Veda Etmek

Midemi Bulandıran Hayata Veda Etmek

Saat gecenin 1’i. Balkona çıkıyorum başımı gökyüzüne kaldırıyorum, puslu bir sokağın rutubeti doluyor içime. Yüksek apartmanların asık suratsızlığı ve soğuk görünüşü aldığım nefesin yavaşlamasına neden oluyor. Kollarımı açıp rüzgârı hissetmek istiyorum ancak rüzgâr bile küsmüş gibi bu acımasız şehre. Gözümün önüne bütün melekler geliyor son nefeslerini nasıl bir zorlukla verdikleri. Yaraları ve çektikleri açılar. Hayata lanet okuyorum. Midemden hayata karşı ağrılar boşalıyor. Sanki kusmak istiyor gibi oluyorum, hayatın pisliğinden ve iğrençliğinden midem bulanıyor artık.

Aşağı bakıyorum sert bir beton zemin doluyor gözüme.

Acaba diyorum acaba tekrar deneyecek miyim? Yine acımı hissediyorum. Midem bulanıyor hala. Hayat iğrenç geliyor bana. Varlığım midemi bulandırıyor. Kendimi atsam şimdi midemden ağrılar gidecek diye düşünmeye başlıyorum. Ama yapamıyorum cesaretimi toplayıp ayaklarıma uyumak istemiyorum artık.

Midemden binlerce siyah kelebek göç ediyor artık dayanamıyorlar sanki kendi bedenimi her an yok edecekmiş gibi hissediyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum ama bildiğim tek bir şey varsa o da varlığımı önemsiz görüyor oluşum ve bu lanet olasıca pislikler içindeki iğrenç hayata ayaklarımla isyan etmek istiyorum. Sanki bir daha intihara kalkışıyor bedenim. Ben artık bedenimi tutamıyorum bedenim her an kendini imha edecek gibi. Midem bulanıyor ve başım ağrıyor. Gözüme uyku girmiyor. Gelip bedenimin acısını yazarak hafifletmek istiyorum ama artık yazmak bile hafifletmiyor bedenimdeki ağrıları.

Artık hiçbir şey bilmiyorum hiçbir şey bilmiyorum diye söylenmeye başlıyorum kendime…

Sonya Bayık

Konuk Yazar
Konuk Yazarhttp://www.felsefehayat.net
Bu içerik bir konuk yazar tarafından üretilmiştir. Siz de sitemizin konuk yazarlarından biri olabilirsiniz. Yapmanız gereken tek şey, kaleme aldığınız makalelerinizi themetallords@hotmail.com adresine göndermek. Editör onayından geçen yazılarınız burada yayımlanıp binlerce okurun beğenisine sunulacaktır.

BAŞLIKLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Bart Kosko İsimli Bir Devrimci

Bart Kosko adında bir adamla tanıştım. 1993 olmalı, 33 yaşındaydı. Genç adam, “Bir gün bilimin doğru olmadığını öğrendim!” diye başladı... “Gününü hatırlamıyorum ama dakikasını hatırlıyorum....

Clownhouse

You can't leave... They want to play... Sanatoryumdan kaçan dört delinin bir kasabaya yaşattığı dehşet dakikaları… Evde parti yapan 3 kardeş… Bakalım hangisi hayatta kalmayı...

İnsanın Yaratılışı

Titan iapetos'un, Okeanos kızı Klymene'den dört erkek çocuğu oldu. Bunlar Atlas, Prometheus, Epimetheus ve Menoithios'tur. İnsanın Prometheus tarafından, maddeden yaratıldığı, daha doğru bir deyimle 'yapıldığı' efsanesi, geç...

Yokluğun Peygamberi ve Olmayana Öğütler

Yokluk... Eksiksiz bir konfor. Çok iyi. -Hayır değil. Olmayanı sevmemeli, özenmemeliyiz. Cümlelerin zehir gibi. O halde insan iyidir. -O da hiç olmadı ki. Henüz olmamışları özleyemeyiz. Bilmem… Kim...

Jack Kerouac Kendini Anlatıyor

Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek...

Cinsel Yanımız

Tanrılar, der Platon, bize buyruk dinlemez ve zorba bir organ vermişler. Azgın bir hayvan gibidir bu organ, amansız iştahıyla her şeyi kendine kul etmeye...

Abraham Lincoln’ün Mektubu

ABD'nin eski ve ünlü başkanlarından Abraham Lincoln'ün oğlunun hocasına hitaben yazdığı mektuptur: Öğret ona ki... "Öğrenmesi gerekli, biliyorum; tüm insanların dürüst ve adil olmadığını... Fakat...

Kralın Hizmetkarları: Manevi Bir Dünyanın Hasleti

Onlar henüz doğrulmadı. Yeryüzü günaha gebeyken “Çocuklar” tek bir şeyi vazife edindi: İsimsiz olanın keşfi. Bu bir acının başlangıcıydı. “Babanın Çocukları” yeryüzünde henüz yoktular. Onlar...

The Crow

Aşk ölümsüzdür. Hatta kızgın bir erkeği bile mezarından kaldırabilir. The Crow birbirine deli gibi aşık bir çiftin ölümle olan imtihanını konu ediniyor. Bu anlamda aşk...

Ölümün Kadınla İmtihanı

Uyuyamıyordu. Gözleri sanki hiç kapanmayacakmış gibi geliyordu. Yastığı taşlaşmış bir çuval gibiydi. Her çıtırtı daha da tedirgin ediyor, uyumaması için elinden geleni yapıyordu. Bu...

Deola’nın Düşleri

Kahvede oturarak geçiriyor sabahı Deola, Kimse bakmıyor ona. Koşuşuyor kentte herkes Şimdi, yeni günün diri güneşinde. Kimseyi aramıyor Deola da, dinginlikle içiyor sigarasını, sabahı soluyup. Pansiyonda kaldığı süre...

Medeniyet ve Hoşnutsuzlukları

Psikanaliz yönteminin yaratıcısı Sigmund Freud (1856-1939), hayatının büyük kısmını Viyana’da geçirmiştir. Tıp eğitimi alan Freud daha sonra psikolojik vakalar üzerinde yoğunlaşmıştır. Birçok nevrozun güçlü...

Korkuyorum

Yağmuru seviyorum diyorsun, yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun... Güneşi seviyorum diyorsun, Güneş açınca gölgeye kaçıyorsun... Rüzgarı seviyorum diyorsun, Rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun... İşte, bunun için korkuyorum; Beni de sevdiğini söylüyorsun... William Shakespeare

Cinnet

Korkuyorum!.. Kainat çıldırıyor gözümde İntikam bulutları gecemde, gündüzümde Canlanıyor çeşmenin musluk taşı Yoksulluk günlerinin doludizgin ayyaşı Duyuyorum göğsümde bir yılan,ıslık çalan Duyuyorum sesini,alçaldıkça alçalan Cinleri görüyorum bin türlü, yüzleri al En...

Rockmanifesto

Yayınımıza Türkçe sözlü hafif hüzünle devam ediyoruz. Bana mayasıl bulaştır anne! Anne bana uyuşturucu sat! Bana define haritası ısmarla anne! Bana canavar düdüğü kirala!...