Ana SayfaYazarlarK. JerzyZamanın Keşişi Jerzy (Giriş)

Zamanın Keşişi Jerzy (Giriş)

Zamanın keşişi Jerzy, soylu bir dedenin torunudur. Hakkında destanlar düzülmüş dede, bütün erkek çocuklarını savaşta kaybeder. Onlarca çocuktan geriye, bir en büyük oğlu ve bir de en küçük oğlu hayatta kalabilmiştir. Dedenin vefatından sonra, en büyüğü Zaim henüz çocuk olan Rahim’i büyütme görevini üstlenmiş ve Rahim’i kötülüklerden uzak tutmaya çalışmıştır. Fakat babaları, küçük Rahim olarak seslendiği için Zaim’de bu geleneği sürdürmüştür.

Aradan yıllar geçmesine rağmen Rahim hiç büyümemiş ve dolayısıyla, adı Küçük Rahim olarak kalmıştır. Bu sırada, Zaim, yeni bir aile kurmuş ve soyunu, eski şanlı günlerini düşünerek çoğaltmıştır. Zaim’in oğlu Jerzy’nin ise, doğduğundan beri az konuşan, sürekli bir şeyler soran ve düşünen bir yapısı varmış. Her zaman, doğada günlerini harcayarak, aylarca eve gelmeyerek büyümüş. Aylar sonra eve geldiğinde ise, evin etrafını hayvan çığlıkları sararmış. Kurtlar köye iner, yabani hayvanlar kükremeye başlar, çakallar ortalığı inletirmiş. Bu sayede, Jerzy’nin geldiğini anlayan köy halkını bir büyük korkudur kaplamış. Toplaşıp Zaim’in evinin yolunu tutmuşlar.

Ve o günden sonra köyde yaşayan kimse Jerzy’i görememiş.

Kalbi kırılan keşiş, bu diyarları terk etmeye karar vermiş. Bilgi ağacına gitmiş ve sormuş nereye gitmesi gerektiğini o da, gökyüzünde yıldızını bulması gerektiğini söylemiş. Ayın ve bir çok yıldızın arasından, kuzey yıldızı Polarisin kendi yıldızı olduğuna karar vermiş. Jerzy, ne zaman bir kurtla dostluk kursa, çakal sürüleri gelene kadarmış, oradan bir çakal seçer, ta ki sırtlan sürüsü çevresini sarana kadar, oradan bir sırtlan seçer, ta ki akbaba sürüsü peşinden ayrılmayana kadar, oradan bir akbaba seçer, ta ki yılan sürüsü çevresini sarana kadar, oradan bir yılan seçer ta ki gelincikler toplaşıncaya kadar. Bu böyle sürüp gitmiş yıllarca.

Günlerden bir gün Jerzy ve bir vaşak, ırmağın akışına dalmışlar. Ve dile gelen ırmak, küçük Rahim’in artık büyümeye başladığı haberini vermiş. Küçük amcasını görmeye karar vermiş Jerzy. Tam bu sırada, bir yaygaradır kopmuş. Vaşağın bir damla gözyaşının yanağından kayıp gittiğini gören Jerzy, kafasını yukarı kaldırmış ve kartal sürüsünün tepesinde uçtuğuna ve bağırıştıklarına şahit olmuş. O kadar çoklarmış ki, şaşırmış. Kafasını indirdiğinde, vaşak çoktan kaybolmuş ve kartallar çevresine konmuşlar. O kadar büyüklermiş ki, Jerzy şaşkınlığını gizleyememesinden dolayı utanmış. Utancından seçememiş. Gözlerini kapamış ve açtığında 4 kartalın yaşlı bir ağacın kabuğunu 4 köşesinden, ayaklarıyla tutup kaldırdığını görmüş. Ve oturmuş kabuğun üzerine. Dev kartallar ormanlar geçmiş ve denizler aşmışlar. Ve onu, güneşin doğmakta olduğu yemyeşil köyü gören bir tepeye bırakmışlar. Bu sefer Jerzy’i karşılayan olmamış. Ne bir kedi, ne bir köpek, ne de bir serçe…

Onu gören bütün hayvanlar ya saklanıyor ya da diş gösteriyormuş. Ta ki, bir gözü masmavi, diğer gözü bal rengi olan bembeyaz bir kurda denk gelene kadar… Tepeden aşağı inmiş. Kurdun bu sevgisine ve bağlılığına karşı hissettiği minnet çok yaralamış onu. Köye indiğinde, yüzüne bile bakmayan insanlar ve kaçışmaları onu dosdoğru küçük Rahim’e yöneltmiş. Rahim, kendi halkı tarafından çarmıha gerilmiş ve öldürülmüş ve çevresini saran insanlar “içimizdeki küçük ölmeden büyüyemezdik” demişler.

K. Jerzy

BAŞLIKLAR

2 YORUMLAR

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

DİĞER YAZILAR

Dahası - Ötekiler - BAŞKASI

Düşmek, Delilik ve İnsan Üzerine

Delilik, bazen veya çoğu kez bir yükselmenin alçalmış halidir. Atom gibi her şekle bürünebilir. Peki, delilik bir uçma eylemi midir? Hayır, değildir ancak hem...

Müzik Notaları Nasıl Bulunmuştur?

Müzikteki matematiksel gizemi keşfederek yazıya dökmenin ilk temeli Pisagor (Pythagoras, M.Ö. 530-450) tarafından atılmıştır. Biz kendisini okul sıralarından o meşhur dik üçgen teoremi ile...

Who’s Afraid Of Virginia Woolf?

Bu filmde evli bir çiftin iç döküşleriyle birlikte nasıl vaftiz edildiğine şahit olacaksınız. Gerek psikolojik altyapısıyla gerekse küfürbaz replikleriyle bir ilki temsil eden Who's...

35 Saniye

başarısızlıklar. birbiri ardına. bir ördekgöleti dolusu başarısızlık. sağ kolum ta omuzbaşıma kadar ağrımakta aynen hipodromdaki gibi. bara yanaşırsın gözlerin korkudan yuvalarından fırlamış ve dikip bitirirsin: bar bacaklar kıçlar duvarlar tavan program at pisliği yaşanacak yalnızca 35 saniyen kaldığını bilirsin ve...

Asıl Suçlu Benim

Bulutların sabahki o neşeli ve beyaz gülüşlerinin yerini çatılmış kaşlarıyla nefret dolu bakışlarını yere çeviren, yeryüzüne korku salmış katil bulutlar ve onların en sadık adamları...

Yitik Tanrı

Yitik hayaller ve bir mezardır her şeyin açıklaması… Hayat denilen şey bir yalandır çoğu kez. Düşün ve taşın sonuç hep aynıdır; “Hiç…” Bazen düşünmek...

Quoof

Ne sık taşımışımdır sıcak su şişesi demeye gelen bu aile sözümüzü yabancı yataklara, babamım çocukluğunda karnı ağrıdığında kızgın bir yarım tuğlayı eski bir çorap içinde atıp tuttuğu gibi. Pek çok...

Sürekli İsyan Ediyorum Duyuyor musun?

sesimde kırlangıçlar ötüyor duyuyor musun? ölü ozanlar ve şairler adını fısıldıyorlar kulağıma özlüyorum. ve radyoda rast geldiğim Chopin'in piyano dinletisiyle kendime bile söylemeye çekindiğim itiraflar ediyorum. sürekli isyan ediyorum...

Dokunmadan Sev: Tanrının Tek İsteği Bu!

Pazar ayinlerinin birinde Başrahip: Dokunmak, ilahi düzeni alt üst eder, bu bir tanrı buyruğu, bu yüzden dokunmadan sevmeyi öğrenmeliyiz evlat! demişti. O da öyle...

The Last Temptation of Christ

The Last Temptation Of Christ bir İsa güzellemesi gibi görünse de buna sakın aldanmayın. Sıra dışı bir İsa figürü ve sıra dışı bir Ortadoğu yorumu....

Ünlü Yazarların İntihar Notları

Sizin için ünlü yazar ve şairlerin intihar notlarını bir araya getirdik. Söylediği sözler bir insanın son sözleri ise özel bir önem kazanır. Ve intihar notları...

Moderniteyi Reddediyorum!

Modernite, zayıfların ve Hıristiyanların kurtuluşu olarak tüm aydınlığını üzerimize çökertti. Tüm safdilliğiyle, iyi niyetiyle bizim içimize yumuşaklığı yerleştirdi. Şimdi ben size bir mermer kadar...

“Düşünbaz” Deliliğin Kıyılarında Dolaşmak

Felsefehayat.net yazarlarımızdan İsmail Topçu'nun ilk romanı "Düşünbaz" çok yakında raflarda. Yaklaşık bir yıldır felsefehayat yazar kadrosunda yer alan İsmail Topçu ilk romanıyla okuyucu karşısına çıkıyor. Sayfamızda...

Özlemin Sevindiren Tarafı

İnsan ne yapsa da özlüyor içindeki tütüne sarılmış bedenini. Adeta içine çekiyor kokusunu, tadını. Özleyince geçer sanıyor, bu seferde içiyor, her içtiği onun gözyaşı...

Defolu Kalplerin Mağaza Vitrinleri

Boş kağıda değil, beynin zifiri karanlığa büründüğü duyguya yazıldı en aptalca kelam. Sahnenin en iyisinin seyirciyi yanıltan susturma biçimiyle nakavtı erken getirmesi...Ya da boşver......