Ne sağlam bir pabuç kalır yarına,
Ne de kokuşmamış bir çorap
Taşıyorsa eğer koca bir insanın yükünü.
Ağzımdan dökülen ilk cümlemin mısraları oldukça şaşkınlık yarattı Jerzy’de. Kayalıkları...
Özlemiştim baharı, çok iyi oldu tekrar yola çıkmak. Trende eve dönerken henüz çiçeklenen her bir ağaca selam veriyordum sanki. Çok da hızlı değildi tren....
Kaotik cümlelerime gölge düşmeye başladı. Beslendiğim ışığın üzerimde bıraktığı gölgenin eseri bu. Var olmanın dansını sadece gözler izleyebiliyorken, beni sadece gölgem koklayabiliyor. Ensemdeki nefes...
Jerzy efsanelerde yaşamaz. O da tıpkı bizim gibi düşünmeyi sever. Şüphecilik. Önce şüphe etmeniz gerekir öğrenme sürecinde. Sonra başka bir el gelir sanki sizleri...
İnsanlar doğada geçirdikleri zaman boyunca huzur duyar, yenilenir; kötü enerjilerinden arınmış hissederler. Çünkü bizlerin yaratabileceği en etkili sanatsal öğeler bile doğada bir şekilde/bir düşünce...
Louis Althausser’in ‘Filozof Olmayanlar İçin Felsefeye Giriş’adlı kitabı Can Yayınları’ndan yakın bir zaman önce yayımlandı.
Louis Althausser felsefenin, sadece geniş anlamda düşünen felsefecilere ya da...
Fotoğraf dur(ul)maz, tam aksine sürekli homurdanır. An’ı verir ancak fenomenolojik bir nesne olması bağlamında hem geçmişe hem an'a hem de geleceğe doğru bir sarkaç...
İnsan ruhu değerlidir. İşlenmemiş bir elmas gibi hayat boyu parıldar, durur. Eğer bu çağrıyı fark etmezsen, o sadece toprağın altında parlayan bir maden olarak...
Onun parçalanmış bedenini gördüğümde, kanıyla susuzluğumu giderdim ve öyle bir kahkaha attım ki, ağzımdan saçılan tükürükler tanrının yüzünü ıslattı…
Katil olarak doğdum. İlk yüzyıllarda, sokaklardaki...
“Çerçici”… Klasik bir edebiyat eleştirisinden daha fazlasını talep etmektedir. Bu hak talebinin doğal sonucu olarak, sıra dışı bir yazım biçemi izlenip, biçim ve üslubun...
Yokluk... Eksiksiz bir konfor. Çok iyi.
-Hayır değil. Olmayanı sevmemeli, özenmemeliyiz. Cümlelerin zehir gibi.
O halde insan iyidir.
-O da hiç olmadı ki. Henüz olmamışları özleyemeyiz.
Bilmem… Kim...
parçalanmadan yaşamalı insan
küçük atomlara ayrılmadan mesela
korkmadan
ölmeden
dua etmeden örneğin
kül olmadan gri toprakta
parçalanmadan yaşamalı insan
karanlıktan korkmadan
insanlara değmeden usulca
yağmur gibi kaçak
parçalanmadan yaşamalı insan
içindekileri döke saça
zehir zemberek çığlık...
Sanat, insanın kendisini eksiksiz şekilde ispatladığı ve bunu haklılaştırdığı, kısacası kendisini tanrı olarak gördüğü andan itibaren başlar. Her şeyi görünür kılmanın en iyi yoludur....
Bizim oralarda ve zamanımızda (yani babamın babasının babası zamanında) babadan oğula geçermiş acı: kısa günün karı, “kolay kazandım” diyebilirim, hiç bir emek harcamadan, babamdan...
Kapitalizm Dehşeti: Reklamlara Programlanmış İnsanlar
Kuşkusuz modern çağın kronik hastalıklarından biri Kapitalizm. Bu illet’ül mahlûkat aramızda ve köklerini derinlerden insan egosundan alıyor. Her ne kadar...
İnce şeylerin felsefesini yapmak hatta onları yepyeni anlamlara kavuşturmak oldukça zor bir mesaidir. Felsefenin “şeylere” saldırısı ve suikastları diye nitelendirdiğimiz bu zor süreç derin...
Sabah sabah her yer çığlık, her yer ıslak ve ben sadece yürümeye çalışıyorum bu hengâmede. Tabii ayaklarım tutarsa, zihnimi boşaltabilirsem. Unutma! Sokaklar izin verirse nefes...
Yazmak ve Arınma bağlamında burayı işgal etme hakkını kendimde buluyorum dolayısıyla —yazı izin verdiğince— cüretkâr davranmak durumundayım. Baştan söyleyeyim: yazmayan bilmez, yazacaklarım sadece yazarak...
sarhoşum alkol damarlarımda
biliyorum
bir sen yoksun yanımda
seni düşünüp yazmak
tek sarhoşluğum
kelimeler dudakların gibi
müptelası yapıyor ruhumu
güzelleştikçe benim oluyorlar sanki
yazmayı bırakamam seni
saçlarına tutunmayı özledi ruhum
hatırlamıyorum bitanem
sen söyleyince hatırladım
kafam...
Durum çok kötü…
Her şey ama her şey adına bir “basitlik” hâkim Türkiye de. Ve bu sorunla meşgul olan insanlara da devasa bir karamsarlık…
Medyada, yönetimde,...
Karl Marx’ın 1844 yılında yayınlanan “Hegel’in Hukuk Felsefesinin Eleştirisine Dair” başlıklı giriş yazısında yaptığı “Din halkın afyonudur” belirlemesinin düşünüldüğünden çok daha derin bir anlamı...
Din, toplumsal hayatta bireyleri bir arada tutan, kolektif yapının yansıması olan ve ahlaki değerlerin şekillenmesinde etkili bir olgu olarak karşımıza çıkmaktadır. Tarihsel ve kültürel...
dağılmış zerreler haneler sessiz
viran bakışlar korkak gözler çaresiz
büyük gelir olmuş üzerimizde durmaz insanlık
yaşamak zor artık inandıklarından kaçarak
ödünç nefesler pay edilememiş
hiç kimse kendinden önce ölmemiş
sevgiye...